English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Ankara

Ankara translate Turkish

414 parallel translation
The place, Ankara, the capital of neutral Turkey.
Yer Ankara, tarafsız Türkiye'nin başkenti.
Loan me the means to live again here in Ankara.
Ankara'da yaşayabilmem için bana bir varlık sağlayın.
- Due to the ease with which the Countess Staviska once more proved herself the most radiant beautiful, and sought after lady in Ankara at last week's reception.
- Sebep, Kontes Staviska'nın geçtiğimiz hafta verilen resepsiyonda Ankara'nın en alımlı en güzel ve en gözde hanımı olduğunu bir kez daha... -... kolayca tescillemesi..
Fly back to Ankara and keep the appointment.
Ankara'ya dön ve bu randevuya git.
This could only happen in Ankara.
Bu sadece Ankara'da olabilir.
Let me read you what we received from Ankara early this morning.
Bu sabah Ankara'dan ne aldığımızı okuyayım size.
They reached Ankara next morning.
Ertesi sabah Ankara'ya ulaştılar.
Travers was greeted outside the station by Keith McFadden a British agent attached to the Embassy in Ankara.
Travers istasyonun dışında, Keith McFadden tarafından karşılandı Ankara'daki elçiliğe bağlı bir İngiliz ajanı.
I've come to Ankara to relieve you of all the responsibility in our relations with Cicero.
Ankara'ya, sizi Çiçero'yla aramızdaki münasebetlerin tüm sorumluluğundan azad etmeye geldim.
Moyzisch, do what you can to make the Colonel's stay in Ankara a comfortable one.
Moyzisch, elinden geleni yap ve Albay'ı Ankara ziyaretinde rahat ettir.
It will be safer for me to deal with you.
Ayrıca Ankara'da iyi tanınıyor. Sizinle iş yapmak benim için de daha güvenli olur.
'From German Embassy, Ankara. To Reich Foreign Minister, Berlin.
" Ankara Alman Elçiliği'nden Dış İşleri Bakanı'na, Berlin.
We have four agents in Ankara.
Ankara'da başka görevlerde dört ajanımız daha var.
I cannot deliver it here in Ankara.
Ne var ki teslimatı Ankara'da yapamam.
And so by the time your receive this, my dear Ambassador I shall be away from Ankara far away from intrigue and uncertainty and humiliation.
Siz bu mektubu almış olduğunuzda, sevgili Büyükelçi ben Ankara'dan uzakta olacağım entrikalardan, kuşkulardan ve aşağılamalardan uzakta.
THE END
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 06. Ağustos. 2009
But it came by way of Ankara.
Ama Ankara üzerinden geldi.
But my father in Ankara does not understand these delays.
Ama Ankara'daki babam bu gecikmelerin nedenini anlayamıyor.
Some asshole they've sent to Ankara!
Ankara'ya yolladıkları bir pislik!
I, only I, brother. After all, this road to Ankara is the home of every mother-selling bandit bastard in Turkey.
Ankara'ya giden şu yol Türkiye'de ne kadar haydut, eşkıya varsa onların yuvası.
Food is strength. We've nine, 10 days'long journey to Ankara.
Ankara'ya 9-10 günlük yolumuz var.
Only last week, a man was murdered between here and Ankara not far from this town, on the road to Ankara.
Daha geçen hafta, burayla Ankara arasında bir adam öldürüldü Ankara yolunda, buradan çok da uzakta değildi.
Cesar Et Rosalie
Atyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 08.Nisan.2005
Reincarnation of Isabel
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 13 Nisan 2005
Professor, you have to go to Ankara today
Profesör, bugün sizin Ankara'ya gitmeniz lazım.
He's due from Ankara today
Ankara'dan bugün gelecekti.
Ankara, Istanbul, Baghdad, Beirut...
Ankara, İstanbul, Bağdat, Beyrut...
An international tour to Ankara, Beirut... wow, Beirut!
Uluslararası bir tur, Ankara, Beyrut... Vay anasını, Beyrut!
Long live the Emperor! Long live the Emperor! Long live the Emperor!
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 30.
For a proper amount of money, it is possible to convince the ten officials to lose track of your papers before the High Court in Ankara confirms your sentence.
Belirli bir para karşılığında, Ankara'daki yüksek mahkeme hükmünü onamadan, on memuru dosyanı "kaybetmek" için ikna etmek mümkün.
The Ankara court reviewed it.
Ankara'daki yüksek mahkeme tekrar gözden geçirdi.
My hands are tied by Ankara.
Ellerim Ankara'ya bağlı.
You have a telegram from Ankara.
Bir telgrafınız vardı Ankara'dan.
They want the herd.
Sürüyü ay başında Ankara'da istiyorlar.
- Aren't you going to Ankara?
Hâlâ var mı o iş? - Sen gitmeyecek misin, Ankara'ya?
Your herd will be in Ankara soon.
Çünkü ay başında sürünüz Ankara'da olacakmış.
Silo, you'll go to Ankara with money in your pocket.
Ankara'da mı? Ah, Silo. Cebin parayla Ankara'ya inince, karılar, kızlar...
We promised 200 sheep.
Aşiretin bütün sürüsünü birlikte indireceğiz Ankara'ya.
I must take her to a doctor.
- Bakıma muhtaç. - Ankara'da bir doktora göstermeliyim, Berivan'ı.
- When will you go to Ankara?
- Ankara'ya ne zaman gidiyorsunuz?
Abuzer, Sivan, Mirza and me will go to Ankara.
Pervari'ye silahsız inemeyiz. Ankara'ya ben, Şivan, Abuzer ve Mirza gideceğiz.
Berivan we're going to Ankara.
Berivan, benim sevgili ceylanım.
There're good doctors there.
Ankara'ya gidiyoruz. Orada iyi doktorlar var.
- I'll see Ankara.
- Ankara'yı göreceğim.
God!
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 22.
BUT UNAVOIDABLE
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 22.
( SILENCE )
Altyazı Çevirisi Bülent ATUK Ankara - 23.
As we agreed, 200 sheep must be in Ankara as of 1. of the coming month. 'Mr Hamo Veysikan.
Sayın Bay Hamo Veysikan.
You'll be responsible for the delay.
Anlaşmamız üzere, 200 koyunun ayın 1'inde Ankara'da olması için yola çıkın. Stop.
We'll take clan's herd to Ankara.
Son şansı.
And I get 10,000 lira when we get to Ankara.
Bir de, 10.000 lira alırım Ankara'ya iner inmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]