Anne marie translate Turkish
481 parallel translation
You are lucky, Anne Marie, but you deserve to be, because you're pretty.
Şanslısın, Anne-Marie ama bunu hak ediyorsun, çünkü güzelsin.
No, Anne Marie, it's, uh ‒
Tam olarak değil. Hayır, Anne Marie, bu...
Thank you, Anne Marie.
Teşekkür ederim, Anne Marie.
I was with Anne Marie in Vienna, and I was really in Elba most of the time.
Anne Marie'yle Viyena'daydım. Ama zamanımın çoğunu Elba'de geçirdim.
- and Anne Marie would be your sister-in-law.
-... ve Anne Marie de eltin olacak. - Tabii.
- Hey, you're always so tough on Anne Marie.
- Anne Marie'ye hep sert davrandın.
You tell Anne Marie... that I don't want to hear any attacks on Julia's belief or on Julia's life.
Anne Marie'ye söyle Julia'nın ne inancına ne de yaşamına saldırdığını duymak istemiyorum.
Anne Marie doesn't hold ill thoughts.
Anne Marie'nin hasta düşünceleri yoktur.
Why, Anne Marie and I were a battleground all our lives.
Anne Marie ve ben hayatımız boyunca tartıştık.
I have a friend like that, Anne Marie.
Benim de arkadaşım var, Anne Marie.
Anne Marie, this is Rocky.
Anne Marie, bu Rocky! - Selam.
But how will Anne Marie look!
Anne-Marie delirecek!
Anne Marie.. that is a woman, who is very, very good in bed.
Anne-Marie... Harika bir sevişilecek hatun.
Anne-Marie, you are as the nymphs.
Anne-Marie aynı su perileri gibisin.
Bacchus would have presided at the nuptials of Priapus Lestingois, and his Chloë Anne-Marie.
Bacchus, Priapus Lestingois'in düğününe başkanlık eder ve Chloe'si de, Anne-Marie.
Go get monsieur's old coat and trousers from the cupboard.
Anne-Marie dolaptan efendinin eski paltosunu ve pantolonunu getir.
Anne-Marie, fetch a nightshirt and socks from the wardrobe.
Anne-Marie, dolaptan gecelik ve çorap getir.
Come, Anne-Marie, it's nearly dinner time.
Gidelim Anne-Marie. Yemek zamanı gelmiş.
Instead of singing, you'd better help Anne-Marie.
Şarkı söylemek yerine Anne-Marie'ye yardım etmelisin.
- Tell me, Anne-Marie.
- Anne-Marie. - Ne var?
Let us invite the gods to preside over the union of Priapus Boudu and his Chloë Anne-Marie.
Priapus Boudu ve Chloe'si Anne-Marie'nin izdivacına şahitlik etmeleri için tanrıları davet edelim.
I thought I'd give Marie-Anne some time to, er...
Düşündüm de, Marie-Anne'e biraz zaman tanısam diye, şey için...
Marie-Anne's kinda shy.
- Yapabildiğin kadar süre tanımışsın zaten.
I mean, psychologically, I want her to feel secure.
Marie-Anne biraz utangaçtır da. Demek istediğim, psikolojik olarak, kendini güvende hissetmesini istiyorum.
Step aside, I can't see anything! And all these delights cannot compare with you, Anne Mary.
- O görkemler hiçbirşeydir Seninkine kıyasla, Anne-Marie.
His mother, Marie Bugeaud.
Anne adı :
O found in Anne-Marie's house tense attitudes, straight out of childhood.
"O", Anne-Marie'nin evinde çocukluktan izler taşıyan yoğun keşiflerde bulundu.
- Anne-Marie.
- Anne-Marie.
But Thérese wasn't the only one who slept with Anne-Marie.
Ama Anne-Marie ile tek sevişen Therese değildi.
Anne-Marie!
Anne-Marie!
It's like Anne-Marie's!
Anne-Marie'nin evi gibi.
And Anne-Marie?
Anne-Marie de mi?
Anne-Marie Stretter.
Anne-Marie Stretter.
Anne-Marie Stretter's red bicycle.
Anne-Marie Stretter'ın kırmızı bisikleti.
"Anne-Marie Stretter" written on the grave?
Mezarın üzerinde yazan "Anne-Marie Stretter" mi?
Listen darling, you should go see Ann-Marie, my doctor.
Bak tatlım, bir gün Anne-Marie'ye gitsen iyi olur bence. Tanırsın benim doktorum.
But, she's a gynecologist.
- Ama Anne-Marie jinekolog değil mi? - Evet.
Sister Marie-Ange just called me.
Yalan yapmayı kes. Anne Marianj beni aradı. Herşeyi biliyorum!
Marie's dead, Mama.
Marie öldü anne.
Mama that wasn't Marie, that was me.
Anne o Marie değildi, o bendim.
Hello, Anne Marie!
Arkadaşlarım paraşütçü kıyafeti istiyorlar.
Who is Anne Marie?
Anne-Marie kim?
Stay with me.
- Benimle kalırsın. - Anne-Marie.
- Anne-Marie. - Huh?
Adımı sormuştun.
You asked my name.
Adım Anne-Marie.
[Anne-Marie] Horsies?
Atlar mı?
[Anne-Marie whispering] I have to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmem lazım.
Anne-Marie, Cupcake, sweetheart.
Anne-Marie, kupanın tatlısı, canım.
Anne-Marie.
- Anne-Marie.
Anne-Marie did.
Anne-Marie başardı.
- Anne-Marie.
- Anne-Marie. - Sizinle tanıştığıma memnun oldum.