Anything else i can do for you translate Turkish
214 parallel translation
Isn't there anything else I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceđim baţka bir ţey var mý?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Is there anything else I can do for you? Yes!
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is there anything else I can do for you, sir?
- Sizin için yapabileceğim bir şey var mı, efendim?
Anything else I can do for you?
Sizin için başka ne yapabilirim?
Anything else I can do for you nice folks?
Güzel insanlar sizin için yapabileceğim başka şey?
Anything else I can do for you?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Well, Herr Oberleutnant, is there anything else I can do for you?
Evet Bay Üsteğmen, başka bir isteğiniz var mı?
Well, is there anything else I can do for you?
O zaman sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do for you, George?
Senin için yapabileceğim başka birşey var mı, George?
- Is there anything else I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Mrs. Bennett, is there anything else I can do for you?
Bayan Bennett, sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do for you?
Başka istediğiniz var mı?
So, if there's anything else I can do for you?
Başka soracağınız var mı?
Anything else I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey?
Is there anything else I can do for you, Lieutenant?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, Komiser?
- Anything else I can do for you?
- Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Uh, is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is there anything else I can do for you?
- Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Is there anything else I can do for you, sir? - Hold on for a minute.
- Yapabileceğim başka birşey varmı?
Is there anything else I can do for you?
Yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do for you?
- Yapabileceğim başka şey var mı?
- Anything else I can do for you?
- Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Anything else I can do for you, sir?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı, efendim?
Is there anything else I can do for you, Lieutenant? No.
- İstediğiniz başka şey var mı Teğmen?
Was there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka birşey var mı?
Is there anything else I can do for you, Uncle Lewis?
Başka bir şey ister miydin Lewis Amca?
Is there anything else I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı?
Is there anything else I can do for you, Mr. Rockefeller?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı Sayın Rockefeller?
Anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Great. Is there anything else I can do for you?
Sizin iç in yapabileceğim başka bir şey var mı?
- Anything else I can do for you?
- Başka bir şey yapabilir miyim?
Now, Homer, if there's anything else I can do for you... please don't hesitate to ask.
Homer, senin için yapabileceğim bir şey varsa lütfen sormaktan çekinme.
Is there anything else I can do for you, sir?
Sizin için yapabileceğim, başka bir şey var mı, efendim?
Poole says, "Is there anything else I can do for you?"
Poole "Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı?" demiş.
Unless there's anything else I can do for you.
Sizin için yapabileceğim başka bir şey yoksa tabii.
Is there anything else I can do for you?
Sizin için başka bir şey yapabilir miyim?
Anything else I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka birşey var mı?
Is there anything else I can do for you?
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
- Sure. And if there's anything else I can do for you- -
Yapabileceğim başka bir şey varsa...
Is there anything else I can do for you there, buddy? What do you say?
Senin için daha başka ne yapabilirim?
Anything else I can do for you, Mr. Brwon?
Yapabileceğim başka bir şey var mı, Bay Brand?
Can't I do anything else for you?
Senin için başka bir şey yapamaz mıyım?
Anything else I can do for you, Marshal?
Senin için yapabileceğim başka birşey var mı, Marshal?
Well, if I can do anything else for you, I'm just down the hall.
Sizin için yapabileceğim bir şey olursa, hemen koridorun sonundayım.
Can I do anything else for you?
Sizin için başka bir şey yapabilir miyim?
Is there anything else that I can do for you?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Listen, if you can't do anything for him I'll take him somewhere else.
Bakın, eğer elinizden bir şey gelmiyorsa, onu başka bir yere götüreceğim.
We must not, we will not allow those forces to prevail, for if we do, you can be certain that you and I, and everyone else will never again enjoy the luxury of meeting in this building to debate anything!
O güçlerin başarmasına izin vermemeliyiz ve vermeyeceğiz de. Eğer izin verirsek sizin, benim ve hiç kimsenin bir daha bu binada buluşup bir şeyler tartışma lüksüne sahip olamayacağından emin olabilirsiniz!