English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Appealing

Appealing translate Turkish

798 parallel translation
Every scoundrel, German agent, Bolshevik, spy and traitor, is appealing for fraternization on the front.
Her alçak, Alman ajanı Bolşevik, casus ve hain cephede dost olmak için yalvarıyor.
I'm awfully appealing in blue.
Mavi bana çok yakışır. A :
When I'm with a girl that's cute and appealing with big, blue eyes... ... and I feel electric waves running through me... ... I can be pretty sure she's the one doing the sending, whether she knows it or not.
Büyük mavi gözlü tatlı bir kızla birlikteysem ve elektriklenme hissediyorsam farkında olsa da olmasa da sinyali gönderen odur.
There's something appealing about you.
Sende çekici bir yan var.
Appealing?
Çekici mi?
The next grade below appealing.
Çekicinin bir altındaki kategori.
The ugly is very appealing to man.
Çirkinlik erkeklere çekici gelir.
This bold new way of appealing by printed petition is creating a sort of public opinion that is forcing decisions even on kings.
Basılı dilekçe başvurusu yöntemi ile, bir çeşit... halk bilinci yaratıp kararlar üzerinde baskı yapılacak Krallar üzerinde bile.
You can be so appealing when you want to be!
İstersen çok çekici olabilirsin!
I'm appealing to you, Miss Totten, to your vision and to your heart.
Sizden rica ediyorum bayan Totten,... vizyonunuzdan ve yüreğinizden.
Your country has a very interesting and appealing history.
Beldenizin çok enteresan ve dokunaklı bir hikayesi varmış.
But we ourselves will set our house in order without appealing to outside help.
Ama kimsenin yardımını istemeden biz kendimiz düzene sokacağız yurdumuzu.
He is appealing for remission of the date of his term on Earth and for a reconsideration of his case.
Dünyadaki döneminin bitiş tarihinin affını ve durumunun yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor.
need hardly have refrained from appealing to her own husband on the score of maidenly modesty.
Onun gibi bir kadının, kendi ifadesiyle nahoş geçmişi olan bir kadının bunu alçakgönüllülük yapıp kocasından saklamasına gerek yok.
I'm appealing to you, Miss Totten, to your vision and to your heart.
Sizden istirham ediyorum Bayan Totten, aklınızdan ve gönlünüzden...
Quite astute and attractive in an appealing way. A little like me.
Zeki ve yakışık bir adam, benim gibi.
So appealing, so dangerous, so lovely to look at.
Çok çekici, çok tehlikeli, ve çok sevimli.
I've tried appealing to reason.
Makul olmaya çalıştım.
But her smile was warm and appealing.
Ama gülümsemesi sıcak ve şefkatli idi.
I find that appealing.
Seni çekici buluyorum.
Very appealing.
Çok çekici.
Sinuhe, as I have already told you, I find you very appealing.
Sinuhe, söylediğim gibi, seni çekici buluyorum.
Theres nothing on earth That is more appealing
Yeryüzünde bundan daha çekici bir şey yok
I mean, youre so intelligent, you have such a great sense of humour... and youre well-read, appealing.
Demek istediğim, çok zekisin, mizah anlayışın harika bilgili ve çekici birisin.
Those little eyes So helpless and appealing
Çaresiz ve albenili O küçük gözler
I'll bet you was a mighty appealing'little girl.
Eminim oldukça çekici küçük bir kızdın.
I mean, maybe if I dressed up more often like the prize mare on a merry-go-round, I'd be more appealing to you, huh?
Yani, belki bir atlı karıncadaki ödüllü kısrak gibi çok daha sık süslenip püslenseydim, sana daha çekici gelebilirdim, ha?
Yeah, and they're appealing, which is their right.
Evet, onlar da temyize gittiler ki bu da hakları.
Look whose better instincts I'm appealing to.
Kime yalvarıyorum ki sanki, al birini vur ötekine!
Oh, your modesty is your most appealing quality.
Senin alçak gönüllülüğün kaliteni gösteriyor.
Am I so appealing to you now?
Şimdi de çekici geliyor muyum sana?
If you saw a stray kitten, helpless but very appealing, and every time you tried to pet it you got scratched, would you avoid it?
Tek başına kalmış kedi yavrusu görsen, çaresiz ve çok yalvaran ve okşamak istediğin her seferde seni tırmalasa, ondan uzak durur muydun?
That's all very cozy, but I don't find you men all that appealing'.
Herşey çok rahat, ama, eh Sizi ve adamlarınızı çekici bulmadım.
By appealing to a man's better instincts.
Bir adamın içgüdülerini daha çekici hale getirerek.
If the form and the colour is not appealing, it can appear as any food you wish to visualise.
Eğer şekli ve rengi iştah açıcı değilse, hayal ettiğin bir yiyecek şekline dönüşebilir.
- ls the food appealing?
- Yemek güzel gözüküyor mu?
So anyone has a chance of appealing to you.
Sıradan birinin seninle olma ihtimali yok mu yani?
It's a pretty low trick, appealing to friendship.
Arkadaşlığa başvurman oldukça ucuz bir numara.
Mr. Helm, as a professional photographer... which colour would be... most appealing in this particular light?
Bay Helm, profesyonel fotoğrafçı olarak... bu ışık için sizce hangi renk... çok hoş olur?
She's good-looking, smart, warm, very appealing.
Güzel, akıllı, sıcak, çok çekici.
You're blackmailing him, you're hanging onto his passport and at the same time you're appealing to his humane instincts.
Ona şantaj yapıyorsun, pasaportuna el koyuyorsun ve aynı zamanda da, onun insani içgüdülerini kullanıyorsun.
This appealing child... Stands before a crimson curtain edged with heavy gold braid... And arranged in mannered folds.
Bu dokunaklı çocuk ağır altın örgü kenarlı ve yapay kıvrımlar dizili kıpkırmızı bir perdenin önünde duruyor.
There's something about Carolina that's appealing.
Carolina'da özel bir şey var.
I'm not an appealing guy.
Çekici bir erkek değilim.
Appealing to feelings and beliefs deep - rooted in European Christian culture, Nazi propaganda pilloried the dirty Jew.
Avrupa Hıristiyan kültürünün derinliklerinde yatan hissiyat ve inanışlara dokunarak kirli Yahudileri teşhir etti.
# Something appealing
# Çekici bir şey
# Don't seem to be quite so appealing
# Bana çok çekici görünmüyorlar
That's why I'm appealing to you and your loyal listeners.
Bu yüzden sana ve sadık dinleyicilerine başvuruyorum.
When did I suddenly become so appealing?
Bir anda nasıl bu kadar çekici oldum?
♪ Everything about it is appealing ♪
# Onunla ilgili her şey duygudur. #
We were all aware of the fact that we were appealing to the patriots, who saw that we were people who actually fought, whereas many other people were just full of talk about resisting.
"Neden direniyorsun? Sen delirmişsin." dediler. Beni terhis ettiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]