English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Appetizer

Appetizer translate Turkish

309 parallel translation
Just an appetizer before the main course : Attempted murder.
Cinayete teşebbüs anayemeğinden önceki çerez...
- An appetizer first perhaps?
- Önden iştah açıcı bir şey?
- This is just an appetizer.
- Bu sadece bir lezzet.
It's just an appetizer.
- Hadi yemeye başla.
You want an appetizer?
İster misin?
And for an appetizer?
Peki ya iştah açıcı olarak?
And this puny lamb would serve only as an appetizer.
Bu cılız kuzu ise, olsa olsa atıştırmalık olurdu.
Wonderful appetizer!
Çok iştah açıcı!
- I can afford to send out my shirts and eat here once a month if I don't order an appetizer.
Gömleklerimi kuru temizlemeye göndermeye ve ayda bir burada yiyebilecek kadar, tabii salata filan almazsam.
The guests are enjoying an appetizer of raw oysters.
Konuklar yemek öncesi çig istiridyelerin tadini çikariyorlar.
Can you recommend an appetizer?
İştah açıcı önerebilir misiniz?
But you might give some thought to an appetizer.
Ama biraz çerez için düşünebilirsin.
Appetizer?
Aperitif?
Is a delicate, puff pastry. The perfect appetizer for this dish... Is a smooth, seductive, mushroom soup. "
Ve bu yemeğin mükemmel refakatçisi hoş ve çekici bir mantar çorbasıdır.
I had some beautiful cutlets... that were cut just right... that I was going to fry up as an appetizer.
Uygun şekilde dilimlenmiş pirzolaları da kızartıp yemekten önce iştah açıcı olarak sunacaktım.
- Don't you want an appetizer?
- Aperatif bir şeyler istemez misin?
Look, the appetizer.
- Bak, yemeğin geldi.
Appetizer : mashed banana.
Meze olarak muz püresi...
Do you... Do you want to just sit down and get an appetizer or something?
Oturup meze falan almak ister misin?
Could you order me the shore dinner as an appetizer?
Bana iştah açıcı olarak bir deniz mahsulleri tabağı söyleyebilir misin?
- Appetizer. - Food...
- Aperatif.
Appetizer first.
Önce aperatifler.
It must've been that appetizer.
İkram meze olmalı.
It's a pre-appetizer.
Bu iştah açıcı.
A little appetizer?
Biraz iştah açıcı almaya ne dersin?
It'll make a nice little appetizer, don't you think?
İyi iştah açıcı olurlar değil mi?
But if you don't help, I'm gonna take those hot dogs and create an appetizer called "Pigs In Ross."
Fakat yemekleri hazırlamama yardım etmezsen, şu sosisleri alıp bir meze uyduracağım, adını da "Ross'un İçinde Domuzlar" koyacağım.
How would you like to have chicken buff for appetizer?
Başlangıç için tavuk buduna ne dersin?
Joey, you wanna be the appetizer or the entree? I'm on it.
Çıtır çerez mi olmamızı istiyorsun?
Only going out to restaurants for special occasions, birthdays or anniversaries. And even then having to watch what we order... Skipping the appetizer, coming home for dessert.
Restoranlara yalnızca özel günlerde giderek doğum günlerinde ve yıldönümlerinde ve hatta o zamanlar bile siparişlerimize dikkat ederek, tatlıyı yemek için eve dönmeyi bekleyerek.
Those are clever words for a man about to be an appetizer.
İştah açıcı olmak üzere olan birinden çok akıllıca sözler bunlar.
Everyone is crying! And that's only the appetizer.
Herkes ağlıyor ve bu daha başlangıç.
- Any appetizer?
- Başlangıç olarak?
The American buyers I represent, to them, 1 0 cars is an appetizer.
Temsil ettiğim Amerikalı alıcılara göre, 10 araba sadece çerez.
All this is the appetizer.
Bütün bunlar iştah açıcı.
Enjoying an appetizer of potato, leek and laxative soup.
Müshilli pırasalı patates çorbasının tadına varmak.
- How are you doing on that appetizer?
- Nasıl beğendin mi?
- Had to give him a little appetizer.
Onun için ona bir lokma iştah açıcı verdim.
Hey, guys, the new appetizer is lamb kidney in a chicory root sauce with a potato fritter and an aniseed and nut soup and mushroom mousse with truffle oil.
Millet bugünkü aperatif yiyeceğiz doğranmış patates eşliğinde hindiba kökü sosunda kuzu ciğeri ve anason tohumlu ceviz çorbasıyla domuz yağında mantar krema.
Without you, she would've been just another appetizer.
Sen olmadan, o sadece bir meze olacaktı.
I really hope that the main course is more satisfying than the appetizer.
Ana yemeğin, başlangıçlardan çok daha doyurucu olmasını umuyorum.
But during that time... you'll be able to enjoy the effects of the consumed appetizer... with a full-bodied saline drip.
Bu süre içinde... doygun bir serumun eşliğinde... yenen ordövrün tadını çıkarabileceksiniz.
For the appetizer, Caesar salad, escargot, and your oriental spring rolls.
İştah açması için çoban salatası. Salyangoz ve oryantal baharatlı köfte.
Hey, come on! You should at least try an appetizer! Look, I'm not him, you're not her.
En azından bir aperatif alsaydın.
Oh-ho. I have half bottles of the'88. Does he want an appetizer?
Yarım şişe 88.i var ordövr istedi mi?
Besides, Dusky was just an appetizer.
Dusky iştah açıcıydı.
A $ 19 sashimi couscous appetizer is money well spent.
Sashimi, kuskus ve aperatif için 19 dolar, iyi para.
Are you gonna get an appetizer or are you going straight to the main dish?
Aperatif bir şey alacak mısın yoksa direk ana yemek mi söyleyeceksin?
- A good appetizer.
- İştah açmaya birebir.
- Have an appetizer. - No.
Buyurun, bir aperatif için.
" Shrimp Cocktail Appetizer.
" Başlangıç :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]