English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Appetizers

Appetizers translate Turkish

296 parallel translation
Shall we deprive these people of their appetizers?
Bu sevimli insanları mezelerinden edelim mi?
They're just appetizers, Sadie.
Sadece aperatifler, Sadie.
Soup, appetizers, turkey steak, oysters, pheasant, partridge?
Çorba, iştah açıcılar, hindi biftek istiridye, sülün, keklik?
These were just the appetizers.
Biraz meze sadece.
They're wonderful appetizers. Aren't they, Ben?
Harika iştah açıcılardır, değil mi Ben?
Those were the appetizers!
Bunlar mezeydi sadece!
- And the appetizers?
- Ve mezeler?
Some were having appetizers, some dessert.
Bazıları iştah açıcı alıyormuş, bazıları da tatlı.
Bring me the cheese sandwich appetizers you talked me out of.
Bana tavsiye etmediğiniz o peynirli sandviçlerden getirin.
Braised fish head, a platter of appetizers, and this.
balık buhulama... oldukça iştah açabilir, hadi işe koyulalım!
Appetizers not four-course meals.
Bol bol değil, sadece tadımlık. Marie.
Jerry? I'm short on cash, but if you don't mind just appetizers, I'll take you to dinner sometime. I got people waiting.
Jerry. biraz nakite sıkışığım ama atıştıracak birşeylerin sakıncası yoksa sana bir akşam yemek ısmarlamak isterim.
Today, we have for appetizers....
Bugün iştah açıcı olarak...
These appetizers look delicious.
Mezeler çok lezzetli görünüyor.
- We have lovely appetizers.
Güzel bir çerez var.
Many of you have written, asking how to zing up party appetizers.
Bir çoğunuz eğlencelerde atıştırmalık bir şeyler yapmayı soruyor.
- We'll have our appetizers now.
- Artık aperatifleri alabiliriz.
- We ordered appetizers.
- Meze söyledik.
What would you like for appetizers?
Aperatifler için ne hoşuna gider?
Ooh, appetizers.
Ooh, aperatifler.
So I think if we're gonna have people come that early, we should have some appetizers.
Bence, insanlar o kadar erken geleceklerse aperatif birşeyler hazırlamamamız gerek.
- You know, like those Hawaiian appetizers that they make with...
- Hani şu Hawai aperatifleri, şeyle yapılan... - Hayır.
Great! I divided them into entrees and appetizers.
Mezeler ve aperatifler olarak ayırdım.
We'll have the appetizers while we wait for Pete and what's her name.
Pete'le şu kızı beklerken bir şeyler atıştıralım.
That street is the dish of life. And you boys are appetizers.
Bu sokak bir kurtlar sofrası, siz de sofradaki çerez gibisiniz.
Any President who serves up his country as appetizers for the enemy... ... isn't fit for this office.
Ülkesini düşmana çerez olarak ikram eden bir Başkan bu makamı hak etmez.
That came out before the appetizers.
Onları aperatiflerden önce söyledim.
Over appetizers, she suddenly realized she had a very early morning meeting, suggested that we skip the jazz club after dinner.
İştah açıcı yerken sabah toplantısı olduğunu hatırladı. Ve "yemekten sonra caz kulübüne gitmeyelim" dedi.
Any appetizers?
Uyar. Çerez yok mu oğlum?
We can still make dinner if we skip the appetizers and ask for our check right away.
Bak, atıştırmalıkları es geçip hemen hesabı istersek yemeğe hâlâ yetişebiliriz.
Appetizers, Marie.
Aparatifler, Marie.
You boys take the appetizers and get out of here now.
Çocuklar siz aparatifleri alın ve buradan çıkın.
And as the guests arrive and the appetizers are served, the true drama untolds just minutes trom the altar. [Chuckles]
Konuklar gelip de yiyecekler sunulmaya başladığında, düğüne birkaç dakika kala gerçek ortaya çıkar.
It's one of the appetizers.
Mezelerden biri.
You just like him'cause he orders appetizers.
Onu sevmenin nedeni başlangıç sipariş etmesi.
I always said I would never marry a guy unless he orders appetizers.
Her zaman söylerim. Başlangıç söylemeyen bir erkekle asla evlenmem.
We should start with some appetizers, huh?
Başlangıç için bir şeyler söyleyelim mi?
I love appetizers.
Buna bayılırım.
Jack and Dawson, if you guys could take care of the champagne and the appetizers.
Jack and Dawson, Siz de şampanya ve aperatiflerle ilgilenin.
When someone in my family gets married, you end up wearing polyester, they serve fishsticks for appetizers, and the whole thing winds up in a drunken brawl.
Benim ailemde biri evlenirken polyester takım giyersin. Aperatif olarak balık verirler. Ve düğün sonunda herkes sarhoş olur.
I'm getting tired of appetizers.
İştah açıcılardan sıkıldım.
Appetizers first. Gentlemen,
- Önce aperatifler baylar, buyurunuz.
We'll just have appetizers, all right?
- Peki, sadece aperatif yersin.
Yes, easier for those of you who had appetizers!
- Aperatif de alanlar için daha kolay.
Well, uh... who'd like some appetizers? - Oh, yeah. - Yeah.
Kim yemek istiyor?
I hope you were not waiting for me to eat your appetizers.
Umarım mezelerinizi yemek için beni beklemiyordunuz.
Very expensive appetizers.
Çok pahalı yiyecekler yüzünden.
I made you some appetizers for tonight.
Bu gece için biraz ordövr getirdim.
" Appetizers.
Aperitifler.
- Do you have appetizers or anything?
İştah açıcı bir şeyler yok mu?
Why don't you go break out your appetizers?
Evet anne, git getir onları.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]