English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Arcadian

Arcadian translate Turkish

122 parallel translation
State stray, strap strident, stalagmite statute, status ploy boy yearling infant, babe, baby welt, chapped, sore, rapous rapacious, wild, agrestic domestic bucolic, idyllic Arcadian, pastoral pastures pasteurization deportation, separation annihilation masturbation craving, turgid languid, lurid father fatherly, godfather paternal, patriarch patronize electron, neutron, fuse tube, the radio tube... is made up of a glass container inside of which the component parts are placed in a vacuum.
Devlet serseri, kayış tiz, dikit yasa, statü manevra oğlan enik küçük çocuk, bebek, yavru şerit, çatlak, hassas, cezalı yırtıcı, vahşi, öfkeli evcil bukolik, idilik arkadyen, pastoral otlak pastörizasyon sınırdışı, ayırma yok etme masturbasyon özlem, abartılı.. ... ruhsuz, donuk baba babalık, büyük baba babadan kalma, aile reisi himaye elektron, nötron, sigorta lamba, radyo lambası... çeşitli elektronik parçaların içine vakumlanarak yerleştirildiği camdan yapılmış bir tüptür.
The Arcadian requests emergency assistance for Tower Bay Island.
Arcadian, Tower Bay Adası'na acil yardım istiyor.
I repeat, this is the Arcadian requesting emergency assistance.
Tekrar ediyorum, Arcadian acil yardım istiyor.
Of you, Arcadian woods and rivers.
Ve sizden, Arcadia'nın ağaçları ve dereleri.
And you, Arcadian.
Ya sen, Arkadyalı?
Arcadian I have fought countless times yet I've never met an adversary who could offer me what we Spartans call "a beautiful death."
Arkadyalı sayısız kez savaştım yine de bana biz Spartalılar'ın deyimiyle "güzel bir ölüm" sunabilecek bir düşmana rastlamadım.
Well, that's an easy choice for us, Arcadian.
Bu bizim için çok kolay bir seçim olur, Arkadyalı.
That woman I told you about, had herself an Arcadian diamond, the rarest gem in the Damascene Cluster.
Size bahsettiğim şu kadının, salkım şeklinde ve hareli bir Arcadian elması varmış.
This be the Age of the Arcadian.
Bu devir, Arkadyalı devri olacak.
The land... it finds itself under the rule by a dark wizard who calls himself the Arcadian.
Yurdumuz kendini adının Arkadyalı olduğunu söyleyen bir kara büyücünün egemenliği altında buldu.
I care only for the towns and citizens the Arcadian has laid to waste with his army of enchanted beasts.
Ben yalnızca Arkadyalı'nın efsunlu canavarlar ordusuyla altını üstüne getirdiği kasabaları ve halkını düşünüyorum.
Do with me what you will, but save the world from the Arcadian's beasts.
Bana her ne yapacaksan yap ama dünyayı Arkadyalı'nın canavarlarından kurtar.
The Arcadian has a flaw, but he just hasn't shown it yet. Galahad :
Arkadyalı'nın bir kusuru vardır mutlaka ama henüz belli etmedi.
Do you serve the Arcadian?
Arkadyalı'ya mı hizmet ediyorsun?
How does the Arcadian command such a foe?
Arkadyalı böylesine bir düşmana nasıl hükmedebiliyor?
How is it the Arcadian has come to possess this Book of Beasts?
Arkadyalı nasıl oldu da bu Canavarlar Kitabı'nı eline geçirdi?
The Arcadian has found a way of releasing the beasts from their bindings.
Arkadyalı, canavarları serbest bırakmanın bir yolunu bulmuş.
The Arcadian's magic is spreading.
Arkadyalı'nın büyüsü yayılıyor.
And the Arcadian has enlisted the help of mercenary troops to garrison the keep.
Arkadyalı, bir sürü paralı asker kiralayıp kalede konuşlandırmış.
Arcadian : Is it as you remember it?
Hatırladığın gibi mi?
And in that short time I have your precious book, Arcadian.
Ve o kısa süre içinde senin değerli kitabını da aldım, Arkadyalı.
That's a funny little trick, Arcadian.
Bu küçük, güzel bir numara Arkadyalı.
- You never will, Arcadian.
- Asla başaramayacaksın Arkadyalı.
Arcadian, over here.
Arkadyalı, buraya bak.
Merlin, you called the Arcadian Mordred back in the castle.
Merlin, kalede Arkadyalı'ya Mordred dediğini duydum.
Truth is, the Arcadian's your brother, Avlynn, or half-brother at any rate.
Gerçek şu ki, Arkadyalı senin kardeşindir Avlynn veya en azından üvey kardeşin.
Must be the source of the Arcadian's power.
Arkadyalı'nın gücünün kaynağı da o olmalı.
I seek my father's mighty sword Excalibur as I intend to use it to end the Arcadian's reign and restore the will of the people.
Babamın güçlü kılıcı Excalibur'u Arkadyalı'nın hükümranlığını sona erdirerek insanlara özgürlüklerini geri vermek için kullanmak istiyorum.
With the Book of Beasts and Excalibur in our hands, the Arcadian stand no chance.
- Canavarlar Kitabı ve Excalibur elimizde olduğu sürece Arkadyalı'nın en ufak bir şansı bile olamaz.
The Arcadian has her.
Arkadyalı onu ele geçirdi.
How may I now serve you, Master Arcadian?
Size nasıl hizmet edebilirim, Efendi Arkadyalı?
Merlin : Not when there are still knights left in this world, Arcadian.
Bu dünyada hala şövalyeler yaşarken yapamayacaksın, Arkadyalı.
Your dark magic doesn't fool us, Arcadian.
Karanlık büyünle bizi kandıramazsın Arkadyalı.
Arcadian : I will not let you take and hide the book from me again.
Kitabı benden alıp saklamana bir kez daha izin vermeyeceğim.
That's the old Arcadian Hotel.
Orası eski Arcadian Oteli.
It was the site of The Arcadian, one of New York's grandest old hotels.
New York'un en büyük ve eski otellerinden Arcadian'ın arazisine yapılmasına karar verilmişti.
You're kidding me. I'm sorry. I can't do this if it means tearing down The Arcadian.
Özür dilerim ama Arcadian'ın yıkılmasına sebebiyet verecekse bunu yapamam.
"Save The Arcadian" "
"Arcadian'ı Kurtarın".
Ted, you only think The Arcadian needs to be saved because some pretty girl thinks that.
Ted, sırf güzel bir kız öyle düşündüğü için Arcadian'ın kurtarılması gerektiğine inanıyorsun sen de.
And what did this "Zoey" say when she found out that you're the one tearing down her beloved Arcadian?
Peki bu "Zoey" denen kız çok sevgili Arcadian'ını yıkacak olanın sen olduğunu öğrendiği zaman ne diyecek?
This whole Arcadian thing is classic Mosby.
Bu Arcadian olayı da klasik Mosby hareketi zaten.
Just like me, Zoey and The Arcadian.
Tıpkı ben, Zoey ve Arcadian gibi.
Did GNB really put snakes in The Arcadian?
GUB Arcadian'a yılan koydu mu gerçekten?
I'm certainly not going to just sit by while GNB turns The Arcadian into a soulless metal box.
GUB'nın Arcadian'ı ruhsuz bir metal yığınına çevirmesine de seyirci kalamam.
Well, I can't tear down The Arcadian.
Arcadian'ı yıkamam.
We're tearing down The Arcadian either way.
Her türlü Arcadian'ı yıkıyoruz zaten.
Listen, Zoey, I think we can save The Arcadian.
Dinle Zoey, sanırım Arcadian'ı kurtarabiliriz.
What if my design could incorporate The Arcadian's facade into the new GNB headquarters?
Tasarımımda Arcadian'ın dış görünümü yeni GUB binasıyla birleşse nasıl olur?
Zoey, The Arcadian was a really great building once, but it's falling apart, and it's full of snakes.
Zoey, Arcadian bir zamanlar harika bir binaydı ama artık gidici ve yılanlarla dolu.
Oh, I got it. How'bout we name the baby after you... "Frigid Shrew." Oh, that's good.
"GUB, Yoksuldan Alıp Zengine Veriyor" Dört sütun genişliğindeki bu yazıda güzeller güzeli eski bir bina olan Arcadian'ı yıkmak istediğimiz için ben ve şirketim GUB'a verip veriştirmişti.
I want to get involved with "Save The Arcadian."
"Arcadian'ı kurtarma" olayına ben de dahil olmak istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]