Are you all right with that translate Turkish
56 parallel translation
Are you all right with that?
İyi geldi mi?
- Are you all right with that?
- Orada rahat mısın? - Evet.
Are you all right with that?
İyi misin?
Are you all right with that?
Bu sana uyar mı?
Are you all right with that, sir?
Uygun mudur efendim?
Ellen, are you all right with that? Yeah.
Ellen, bu konuda itirazın var mı?
Are you all right with that?
Bir sorun yok değil mi?
- Are you all right with that?
- Sana uygun mu? - Evet.
- Are you all right with that?
- Sizin için sorun olur mu?
- Are you all right with that?
- Sorun olmaz değil mi?
- Are you all right with that?
- Bununla ilgili sorun mu var?
Are you all right with that?
Senin için mahsuru var mı?
- Are you all right with that?
- Senin için bir sıkıntı olur mu?
Oh, are you all right with that?
Yardım ister misin?
Are you all right with that?
Sinirlerin bozulmadı değil mi?
Are you all right with that?
Sen iyi misin?
Are you all right with that?
Buna bir itirazın var mı?
Are you trying to tell me because he comes and they see her with him, driving and all that they think that they were right in saying that she was in love with him before? Before my father died?
Yani sen onun buraya sık sık geldiğini, birlikte gezdiklerini insanların gördüğünü, ve babam ölmeden önce annemim Morgan'ı sevdiğini mi söylemeye çalışıyorsun?
And the lady said, "That's all right with me, but how are you at catching mice?"
Kadın da "Bence mahsuru yok, fare yakalamakta iyi misindir?" dedi.
- Are you all right with that thing?
Yardım edeyim mi?
All right, you are standing on that corner with those leaflets,
Pekala, elinizde broşürlerle o köşede duruyorsunuz.
And how long does that usually take? I wish I could give you a definite answer but jobs are hard to come by right now what with the economy and all.
Keşke size kesin bir cevap verebilsem,... ama şu sıralar ekonomik durum nedeniyle iş bulmak çok zor.
All right, imagine this... that you, with your logic and your reason, are skimming atop endless waves of emotion.
Tamam, şunu bir hayal et- - sen, mantığın, ve nedenlerin, duygu dalgaları arasından yukarı doğru çıkıyorsun.
All right, we are gonna get you on the phone with some of those dorks that used to follow you around before you met Danny, and get you out on a date.
Peki, şimdi şu Danny'le tanışmadan önce seni orda burda takip eden ahmakları telefonla arayıp bir buluşma ayarlayacağız.
- Now, come the big day, you'll all sit right up front with my family because that's what you are to me.
Büyük günde ailemin yanında en önde oturacaksınız. Çünkü siz de benim ailemsiniz.
That's right, my family members are all thugs you got a problem with that?
Haklısın ailemin tamamı haydut bununla bir sorunun mu var?
- I'm all right with that if you are.
- Bu sensen, bizde haklıyız.
Some of y'all are with the guy that cheated on you right now.
"Kutuya gireceğim ve yemeyeceğim."
All right, now that I'm swimming in butter... why are you really here obliterating aliens with me at 1 am?
Pekala, yağda yüzüyor gibiyim şimdi, gerçekten neden sabahın birinde benimle uzaylı yok ediyorsun?
Ted, so now that things with you and Victoria are going pretty well, I assume you're over all the girls you were into before, right?
Ted, şimdi Victoria'yla ilişkiniz çok iyi gittiğine göre sanırım daha önce hoşlandığın bütün kızlardan vazgeçmişsindir, değil mi?
All right, people, you, I need you to fill that bag with everything you've got or this poor girl's brains are gonna be all over your floor.
Sen. Her şeyi bu çantaya doldur yoksa bu zavallı kızın beynini patlatırım.
And all of those, are "guidance" saying : that which you are thinking about right now is not in line with what you are really wanting.
Tüm bu hisler, bize o anda düşündüğümüzün istediğimiz türden bir şey olmadığını söylerler.
From now on, you and coop are gonna spend half your time here, half your time with me. You all right with that?
Bundan sonra, sen ve Coop zamanınızın yarısını burada, yarısını benimle geçireceksiniz.
You and Andi are tryin'to be friends, so that means you are officially back in business with all other ladies starting right now.
Andi'yle artık arkadaş olmaya çalışıyorsunuz, yani resmi olarak şu andan itibaren diğer kadınlar için sahalara geri dönmüş bulunuyorsun.
All right, listen, this has been a massive misunderstanding... - are you planning to do this anymore? - And I can assure you that my client... are you getting back together with kylie minogue?
Tamam, bakın, tüm olan biten kocaman bir yanlış anlaşmadan ibaret sizi temin ederim müvekkilim...
... break your back all day. And it's not right when they lie to the government and tell them that sharecroppers are just wage earners so they don't have to split their farmer's subsidies with you.
... bütün gün belinizi büküyorlar ve çiftçi tahsisatını sizlerle paylaşma durumunda kalmasınlar diye ortakçıların sadece maaşlı işçi olduğunu beyan ederek hükümete yalan söylemeleri doğru bir davranış değil.
But that's who you are and it's all right with me.
Ama sen böyle birisin ve benim için bir sakıncası yok.
All right, that's cool... but what are you gonna do with the wounded?
İyi, güzel... Fakat yararlılar hakkında ne yapacaksın?
Oliver, with all that poison in your system, are you sure adding more Is the best idea right now?
Oliver, vücuduna giren onca zehirden sonra daha fazlasını eklemek sence mantıklı mı?
- Are you sure you're all right with that-
Ne yapacağımı söyleyeyim.
- Are you sure you can do that here? - Yeah. Shopkeepers all right with it.
Burada böyle yapabildiğinden emin misin?
Valerie told me that, uh, you apologized when you spoke with her, how sorry that you are about the whole- - It's my dime, all right?
Valerie, bana onunla konuşurken özür dilediğini,.. ... bütün yaşananlardan dolayı ne kadar üzgün olduğunu- - - - Sen bunu bilemezsin, tamam mı?
I know who you really are and I'm on my way to the courthouse right now with evidence that you're behind all this shit that's been happening to Todd.
Senin kim olduğunu biliyorum. Todd'un başına gelenlerin sorumlusunun sen olduğunu gösteren delilleri sunmak için mahkemeye gidiyorum şu an.
So, that's all part of "24," also, because people are hiding, and people are undercover, and so you can't be always right in the main streets with all the people.
Yani, bunların hepsi de 24'ün bir parçası çünkü insanlar saklanıyor ve gizleniyor ve bu yüzden her zaman ana caddelerde, bütün o insanlarla beraber olamazsın.
All right, Matt, you gonna get coupled with that, are you?
Pekala Matt, artık birlikte misiniz?
All right, before you make contact with that man, there are things I have to tell you about him.
O adamla temasa geçmeden önce sana bazı bilgiler aktarayım.
Be all right with who you are, and if anyone's got a problem with that, screw'em, because at the end of the day, you only have time to fight for what's most important... your family.
Olduğunuz kişiden memnun olmalısınız. Eğer birinin bununla sorunu varsa boşverin. Çünkü sonuç olarak sadece aileniz için savaşacak zamanınız var.
Sanchez and I are gonna have a little talk, if that's all right with you.
Sakıncası yoksa, Sanchez'le biraz konuşacağım.
The scenes in the office are kind of all right, you know. With that Texan...
Ofis sahneleri idare eder.
Lucas, what are you talking about? Well, you know human blood has all these antibodies from diseases that, uh, we've come into contact with, right? Okay.
Lucas, neden bahsediyorsun?
Yeah, uh, I'm not worried about that because you guys were friends with Nicki before she started dating Justin and you guys are all still tight, right?
O konuda endişelenmiyorum çünkü siz Nicki'yle de arkadaştınız ve onunla hâlâ yakın arkadaşsınız.