Are you coming with us translate Turkish
176 parallel translation
- Caron, are you coming with us?
- Caron, bizimle geliyor musun?
Oh, Egbert, are you coming with us?
Egbert, bizimle geliyor musun?
- Are you coming with us?
- Bizimle geliyor musun?
Are you coming with us to see Auntie Crozier, darling?
Bizimle Crozier halayı görmeye gelecek misin tatlım?
Are you coming with us?
Bizimle birlikte geliyor musun?
Are you coming with us, Mr. Maboeuf?
Mösyö Maboeuf... bizimle geliyor musun?
Are you coming with us?
Haydi geliyor musun?
Are you coming with us, Ana?
Ana, bizimle geliyor musun?
Are you coming with us tomorrow, to Mont St. Michel?
Bizimle yarın Mont St. Michel'e gelir misin?
- Are you coming with us, Lieutenant?
- Bizimle gelecek misiniz Teğmenim?
Are you coming with us, Uncle?
Bizimle geliyor musun, Varyemez Amca?
Are you coming with us?
Bizimle mi geleceksin?
Mrs. Bradley, are you coming with us?
Bayan Bradley. bizimle geliyor musunuz?
Are you coming with us?
Bizimle geliyor musun?
Are you coming with us, or are you staying here?
Bizimle mi geleceksin, yoksa kalacak mısın?
Are you coming with us?
Sen de geliyor musun?
Are you coming with us?
Bizimle mi geliyorsun?
Why are you coming with us?
Neden bizimle geliyorsunuz?
Are you coming with us, Blackboard?
Bizimle beraber geliyor musun, Karatahta?
Are you coming with us?
Bizimle gelmiyor musun?
Are you coming with us?
Benimle geliyor musun?
Are you coming with us or not?
Bizimle geliyor musunuz?
- Are you coming with us to the lake?
- Bizimle göle geliyor musun?
You, you, you and you are coming with us.
Sen, sen, sen ve sen, gelin.
We got to know tonight whether you and Horace are coming in with us.
Bu gece Horace'ın ve senin bizimle birlikte olup olmayacağınızı bilmeliyiz.
- Are you not coming with us?
- Bizimle gelmiyor musunuz?
- Are you coming along with us, doctor?
- Bizimle birlikte geliyor musun doktor?
You guys are coming to spinning class with us tomorrow, bright and early.
Yarın sabah erkenden bizimIe spinning dersine geIiyorsunuz.
Are you coming to the station with us, Richard?
Bizimle istasyona geliyor musun, Richard?
Are you not coming with us?
Bizimle gelmiyor musun?
You're coming with us. We are going down.
Mr. Turist, bizimle gelin, aşağıya iniyoruz.
Friday you are coming with us.
Cuma günü trafik yüzünden saat 3'te çıkıyoruz. Tamam mı?
We will leave for Ishtar tomorrow morning, and you are coming with us, professor.
Yarın İştar'a gidiyoruz. Bizimle geliyorsun profesör.
When are you coming home to live with us some more? Do you want me to?
Eve ne zaman döneceksin?
- Are you coming to Africa with us, Peter?
- Bizimle Afrika'ya geliyor musun?
Your mom and I are going looking for a new home, and you're coming with us.
Aslına bakarsanız bu hafta sonu annenle birlikte yeni bir eve bakacağız ve sen de bizimle geliyorsun.
- Are you coming along with us?
- Bizimle geliyor musunuz?
- Are you too coming with us? Yes. I must pay his fees and even go to the market.
Evet, okul aidatını ödemek zorundayım...... ve pazara gitmem gerekiyor.
You are coming with us.
Bizimle geliyorsun.
Are you coming to catch fireflies with us?
Ateş böceği yakalamaya gidiyoruz. Geliyor musun?
Are you coming dancing with us?
Sen de bizimle birlikte eğlenecek misin?
Are you coming back with us?
Bize geri mi dönüyorsun?
Dad, when are you coming back to live with us?
Baba, ne zaman bizimle yaşayacaksın?
Fine. Are you coming to celebrate George Bond's birthday with us tonight?
Bu gece bizimle beraber George Bond'un doğum günü kutlamasına gelecek misiniz?
One of these nights I'm gonna get you out, even if i had to drag you and put you in the back of my pickup truck, you are coming out with us.
Ama bir gece seni dışarı çıkaracağım seni sürükleyip kamyonumun arkasına atmam gerekse bile bizimle geleceksin.
Well, Christopher, are you coming in with us?
- Bizimle gelecek misin?
If we go back to this planet, you're not coming with us, are you?
Eğer o gezegene geri dönersek, bizimle gelmiyorsun, değil mi?
Are you coming to Disneyland with us, Grandma?
Babaanne, bizimle Disneyland'a geliyor musun?
Well, Scott, it looks like you are coming with us to Florida!
Şey Scott, Florida'ya bizimle geliyor gibi görünüyorsun!
Ma wants to know if you and Debra are coming over to watch the opera on television with them and us tomorrow night.
Annem yarın akşam Debra ve senin bize gelip televizyonda opera izleyip izlemeyeceğinizi bilmek istiyor.
I understand you are not coming with us.
Bizimle gelmediğini anlıyorum.