Are you going to be all right translate Turkish
77 parallel translation
Are you going to be all right?
Sen iyi olacak mısın?
- Are you going to be all right?
- İyi misin?
Are you going to be all right?
Her şey yolunda mı?
- Are you going to be all right?
- İyi olacak mısın? - Evet.
Are you going to be all right, Sabine?
İyisin değil mi Sabine?
Are you going to be all right?
Sana bir şey olmayacak, değil mi?
Are you going to be all right?
İyi misin?
- Are you going to be all right?
- İdare edebilecek misin?
- Are you going to be all right here on your own? - Mm-hm.
Burada tek başına idare edebilecek misin?
Are you going to be all right?
İyileşecek misin?
Are you going to be all right here?
Siz burayı idare edebilir misiniz?
Are you going to be all right?
İyi olacak mısın?
- Are you going to be all right, Mary?
- Herşey yoluna girmeye başlayacak mı, Mary?
Well, are you going to be all right?
İyileşecek misin?
Are you going to be all right?
iyi olacak mısın?
Michael : Are you going to be all right? Lena :
- Bir şeyin yok değil mi?
Are you going to be all right?
Sen iyi misin?
STEPHAN : Are you going to be all right?
- Sen kalkabilecek misin?
- Are you going to be all right?
Kendini iyi hissediyor musun? Hayır.
Are you going to be all right?
- İyi olacak mısın?
I mean, are you going to be all right if I leave?
Yani ben gidersem iyi olacak mısın?
Okay, are you going to be all right here?
Sen burada iyi olacak mısın?
You are going to be all right.
İyileşeceksin.
Are you sure you're going to be all right, Mr. Benson?
İyi olacağından emin misin, Bay Benson.
Things are going to be all right for you, sir.
Sizin için her şey yoluna girecek, efendim.
Are you sure you're going to be all right?
- İyi olacağından emin misin? - Evet, efendim.
Are you going to be all right, sweetie?
Tamam mısın tatlım?
Are you sure this is going to be all right with Debra?
Debra'nın bu konuda bir şey demeyeceğinden emin misin?
- Now... You and me and your stepmother are going to try to be happy, all right?
Şimdi... sen ve ben ve üvey annen mutlu olmayı deneyeceğiz, tamam mı?
Yeah, but are you going to be all right?
Evet ama beni eve bırakabilirsin.
All right, so what are you going to do?
Pekala, be yapmayı düşünüyorsun?
But, unfortunately, it's going to be difficult for me to get it myself, so perhaps you could ask the people who are listening on that walkie in there if they could get it for me, all right?
Ne yazık ki, tek başıma yapmam çok zor, bu yüzden... Bizi dinlemelerini sağladığın insanlardan yardım istesen iyi olacak. Onlar getirsinler, lütfen.
All right men.You know why we are here but there is going to be no killing and plundering this time
Evet, neden burada olduğunuzu biliyorsunuz. Ama bu defa cinayet ve yağma olmayacak!
But if we've all got to live together, it's not going to be helped if there are people of very, very strong faith who simply "know" they're right, and are not amenable to argument because... There's somebody out there who's just as faithful as you, and has his faith just as strong as yours, which is opposite to yours.
Fakat, eğer beraber yaşamak zorundaysak, çok güçlü inançlara sahip ve haklı olduklarından çok emin, ve tartışmaya kapalı insanların bulunması bir şey ifade etmeyecektir, çünkü kendinden çok emin ve sizin kadar güçlü inançlara sahip sizin fikirlerinize karşıt insanlar da var.
Are you sure he's going to be all right?
- İyileşeceğinden emin misiniz?
- You're going to like this painting, and everybody is going to remember how much you like this painting, and all of those who make a case that nobody complained about this painting are going to be right!
Bu tabloyu seveceksiniz. Ve herkes bu tabloyu ne kadar sevdiğinizi hatırlayacak. Ve kimsenin bu tablo hakkında bir şikâyeti yok diyenler haklı çıkacak!
You guys are going to be all right.
Sizler iyi olacaksınız.
You are going to be all right. And your mum is not crazy.
Annen de deli falan değil.
Are you going to be all right?
- Başka bir şeye ihtiyacınız var mı?
Are you sure this is going to be all right?
Sence düzelebilir mi?
Are you sure you're going to be all right?
İyileşeceğinden emin misin?
And I don't want to do that... Because I know you are going to be all right...
Bunu şuan yapmazsak daha sonra olacakları biliyormusun sanmıyorum..
Are you going to be all right?
Bir sorunun yok, değil mi?
Are you sure you're going to be all right at home all day, alone?
Tüm gün evde iyi olacağından emin misin, tek başına?
Did you read about it in the papers? You realize other people are going to be looking for her now, right? It's all right.
Gazetede okudun mu olayı. Başka insanların onu arayacağının farkında mısın?
All right, if you want to be a wiseguy and your crew's running around pulling jobs without you, what are you going to do?
Ukalanın teki olacaksan ve çete sensiz iş bağlayacaksa sen ne yapacaksın?
Are you sure you're going to be all right?
İyi olacağına emin misin?
Are you sure you're going to be all right? Yeah.
- İyi olacağına emin misin?
Are you sure you're going to be all right, Grandpa?
İyi olduğuna emin misin, büyükbaba?
Chloe, are you sure you're going to be all right?
Chloe, iyi olacağına emin misin?
Are you still going to be all right to, um...?
- Acaba sorunsuz halledebildin mi?