Are you going to help me translate Turkish
216 parallel translation
- Are you going to help me?
- Yardım edecek misin?
- Stone, are you going to help me or not?
- Bana yardım edecek misin, etmeyecek misin?
Are you going to help me or are you not?
Yardım edecek misin, etmeyecek misin?
More, are you going to help me?
More, bana yardım edecek misin?
Are you going to help me out here? Pull that back.
Burada yardım edecek misiniz?
- Are you going to help me, Heinrich?
- Bana yardım etmek ister misin?
How are you going to help me?
Bana nasıl yardım edicen?
Are you going to help me to make a big company out of this?
Buradan büyük bir şirket yaratmamda bana yardım edecek misiniz?
Are you going to help me with him?
Bana yardım edecek misin?
Are you going to help me out or what?
Gelip yardım etmeyecek misin?
Are you going to help me with the dishes?
Bulaşıklara yardım eder misin?
Are you going to help me or not?
Bana yardım edecek misin, etmeyecek misin?
Now, are you going to help me or not?
Şimdi, bana yardım edecek misin?
Are you going to help me?
Bana yardım edecek misin?
If I do are you going to help me with Frank's Job?
Eğer bunu yaparsam işine devam edecek misin?
- Are you going to help me?
- Bana yardım edecek misin?
Are you going to help me off with the damn boots, or what?
Şu lanet olası çizmeleriçıkarmama yardım edecek misin, etmeyecek misin?
Now are you going to help me take back this ship or not?
Şimdi, bu gemiyi kurtarmama yardım edecek misin, yoksa etmeyecek misin?
- Are you going to help me or not?
- Yardım edecek misiniz?
Are you going to help me unpack?
Yerleşmeme yardım eder misin?
Are you going to help me to help you?
Sana yardım etmem için bana yardım edecek misin?
Are you going to help me, pilot?
Bna yardımcı olacak mısın, pilot?
Are you going to help me, Steinhoff? - No.
Bana yardımcı olacak mısın, Steinhoff?
Are you going to help me now?
Bana şimdi yardım edecek misin?
Are you going to help me or not?
Bana yardım edecek misin?
Are you going to help me?
Bana yardım edecek misiniz?
Are you going to help me?
Yardım edecek misin?
Well, girls... are you going to help me cop?
Evet kızlar. Bana yardım edecek misiniz?
Are you going to help me up, or not?
Kalkmama yardım edecek misin, yoksa etmeyecek misin?
Are you going to help me up, or not?
Bana yardım edecek misin yoksa etmeyecek misin?
Are you going to help me out or not?
Var mısın yok musun?
You are going to help me?
Yardım edecek misin?
You are going to help me.
Bana yardım etmelisin.
You are the man who... is going to help me?
Bana yardımcı olacak adamsın, değil mi?
"We are going to help you." May I ask just why I need this help that you are literally forcing on me?
"Sana yardım edeceğiz." Bana zorla dayatmaya çalıştığınız bu yardıma neden ihtiyacım olduğunu sorabilir miyim?
But unless you help me you and your brothers are going to be in this jail for life.
Ama bana yardım etmediğin takdirde sen ve kardeşlerin ömür boyu hapse gireceksiniz.
Are you going to help us or are you waiting for me to send you a confirmation by fax?
Bize yardım edecek misin, yoksa onay vermek için fax mı çekeceksin?
You are going to help me spring my friends.
Arkadaşlarımı kurtarmama yardım edeceksin.
Can you help me or are you going to transfer me?
Bakacak mısınız yoksa başkasına mı bağlayacaksınız?
You are going to help me.
Bana yardım edeceksin.
Help me, are you going to against me?
Yardım edin, beni terk mi ediyorsunuz?
And you are going to help me.
Ve sen de bana yardım edeceksin.
And you, Vir, are going to help me.
Ve sen, Vir, bana yardım edeceksin.
You are going to help me sterilize every square millimeter of this Sick Bay.
Revir'in her milimetre karesini steril etmek için bana yardım edeceksiniz.
You are going to help me be a useful member of society, aren't you?
Arkadaş. Benim topluma yararlı bir vatandaş olmama yardım edeceksiniz, değil mi?
You are going to help me get them good and scared.
Onların kıvama gelmesi için de sen bana yardım edeceksin.
You know as a witness when you take an oath, it's a sacred obligation if you are a believer, that you're going to tell the truth, and you say, "So help me, God."
Bir tanık olarak ant içtiğinizde gerçeği anlatmak kutsal bir görevdir ve "Tanrım. Bana yardım et." dersiniz. Bu çok ciddi bir iş.
You are going to help me.
Bana yardım edeceksiniz.
Mrs Palmer, you are going to help me.
Bayan Palmer, bana yardım edeceksiniz.
I'm going to hang Chief of Neurology Stegman as high as haman, and you are going to help me do it, Elmer.
Neroloji bölüm başkanı Stegman'ı dibe batırmak için elmiden geleni ardıma koymayacağım, Ve Elmer bunu yaparken sende bana yardım edeceksin.
You're on the inside and you are going to help me find out what is wrong with these robots.
Sen icerden birisin ve sen bana sorunu bulmamda yardimci olacaksin.