Are you ok with that translate Turkish
43 parallel translation
Are you OK with that?
Sorun yok değil mi?
Getting water sprayed on you, getting your lunch thrown out, are you OK with that?
Üzerine su püskürtülmesi,... yemeğinin dökülmesi... Bunlar sorun değil mi senin için?
Are you OK with that?
Senin için sorun değil mi bu?
- Are you OK with that?
- İyi olacak mısın?
Are you ok with that?
Senin için mahsuru var mı?
Are you ok with that?
Bu konuda anlaşıyor muyuz?
Yes? Are you ok with that?
Ne dersiniz bayım?
- Are you OK with that?
- Sence bu normal mi?
Are you OK with that?
Bunu sorun etmiyor musun?
Knowing that she's half fish half human. Are you ok with that?
Yarı insan yarı balık olduğunu bilerek onu kabul ediyor musun?
- Are you OK with that?
- Bunu onaylıyor musun?
Anyway, the reason I wanted to see you both, and I hope you're gonna be OK with this, but... I think I want a paternity test before the birth, so we know. Are you OK with that?
Neyse, sizi görmek istememin nedeni umarım bunu sorun etmezsiniz ama doğumdan önce bilmek için babalık testi yaptırmak istiyorum.
Are you OK with that?
Sorun olmaz değil mi?
- Are you ok with that or... - Um...
Bu senin için sorun olur mu?
Asked him " are you OK with that?
Ona "buna var mısınız?" diye sormuş.
Are you OK with that?
Bundan dolayı iyi misin?
Are you OK with that?
Sence bunda sorun yok mu?
Are you OK with that?
Sana da uyar mı?
those pretty little hands of yours dirty, are you ok with that?
- Ama o küçük ellerini kirletmen gerekecek kabul ediyor musun?
Are you ok with that?
Bunu kabul eder misin?
What are you doing with that bow and arrow?
O ok ve yayla ne yapıyorsun?
Are you OK with that?
Kabul ediyor musun, dedim?
Are you ok hon? Ma? I just dreamt that me and Stan and Kyle and Kenny were trapped on a bus and we were talking about everything that happened to us except that it was all wrong, and ended with us eating ice cream.
Anne, rüyamda Stan, Kyle, Kenny ve ben otobüste mahsur kaldık, başımıza gelenleri konuşuyorduk, ama hepsi yanlış anlatılıyordu ve hep dondurma yiyişle bitiyordu.
So are you sure that... you're OK with watching the front for me?
Kapıya biraz bakmanın bir mahsuru olmadığına emin misin?
Look, Tlm, I know that I've been... insensitive, OK, and I do appreciate that you are riddled with deep-seated psychological disorders.
Bak, Tim, biliyorum anlayışsızım ve seni derin psikolojik bozukluklarla mücadele ettiğin için takdir ediyorum.
You say you're OK with who I am in that way, but we both know that you are not OK with who I am in that way.
O konuda inandıklarımla bir derdin olmadığını söylüyorsun. Ama, seks hakkında inandıklarımla derdin olduğunu ikimiz de biliyoruz.
You need to start going to places where the women keep their underwear on and the men are OK with that.
Tamam, öncelikle kadınların iç çamaşırlarını üstünde tuttukları ve erkeklerin bunu dert etmediği bir yere giderek başlaman lazım.
OK, don't get upset with me just because you know that I know how smart you are.
Tamam, keyfimi bozma çünkü biliyorsun ki ne kadar akıllı olduğunu biliyorum.
Leaving your family for that, you gotta be nuts, the ideals must be really big you have to be crazy or a son of a bitch i see their faces, but if they are happy with their lifes, ok
Bunun için aileni terk ediyorsan, çatlak olman gerek ya idealler çok büyük olmalı, ya da sen deli veya orospu çocuğu olmalısın. Yüzlerine bakıyorum, hayatlarından memnunlarsa, tamam ama gitmişlerse, bu, aile hayatından bıktıkları anlamına geliyor.
Are you gonna be ok with that leg?
O bacağınla gelebilecek misin?
Like, "Are you OK?" with that soothing tone of voice. And... Oh.
Misal, aptalca bir ses tonuyla "İyi misin?" gibi.
Is it ok with you that when people find out that my daughter has been screwing a homosexual that your reputation and mine are gonna be damaged beyond repair?
Hayır. Senin için tamam mı? İnsanlar kızımın bir homoseksüel ile yattığını anladıklarında benim ve senin gururumuz onarılamayacak derecede zarar görmüş olacak.
How are you OK with the fact that he's touching you while you're naked?
Çıplakken sana dokunması nasıl sorun olmuyor?
Are you OK with that?
- Sana uyar mı bu?
- Are you really ok with that?
- Bu sizin için sorun olmaz mı?
Just... are you honestly telling me, that you're OK with this?
Yani ciddi ciddi şu an bunun sorun olmadığını mı söylüyorsun?
OK, remembering I'm terminally single, and that other people's romantic stuff is an intensely boring subject... how are things with you and Craig?
Tamam, hatırlıyorsun ölümcül şekilde yalnızım ve diğer insanların romantik konularından çok sıkılıyorum... sen ve Craig'le ilgili şey nasıl gidiyor?
Because you're OK with that. And that's how you are.
Çünkü şuan senin için sorun yok.
OK, so... keeping that in mind, when you are compiling with F77, this code...
Tamam... Bunu unutma F77'le program yazarken, bu kod...
Are you sure you're ok with that?
Senin için sorun olmayacağına emin misin?
If you think that you can mess around with Nlario, you are dead wrong, OK'?
Mario ile uğraşabileceğinizi düşünüyorsanız kendinizi ölmüş bilin, tamam mı?
Are you sure it's okay that I sleep over? There's a bit too much going on with the wife... - Ok?
Ben üzerinde uyku olduğunu tamam olduğundan emin misiniz?... Biraz fazla eşi ile ilgili oluyor var
But are you really OK with that family raising another one of our grandchildren?
Ama o ailenin bir torunumuzu daha yetiştirmesi canını sıkmıyor mu?