English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Are you sure you don't mind

Are you sure you don't mind translate Turkish

51 parallel translation
Are you sure you don't mind my leaving now, Mrs Boyer?
Şimdi gitmemin bir sakıncası olmadığından emin misiniz, Bayan Boyer?
Are you sure you don't mind?
Rahatsız olmadığından emin misin?
Are you sure you don't mind?
- Sakıncası olmadığına emin misiniz?
Are you sure you don't mind?
Önemli olmadığına emin misiniz?
Are you sure you don't mind us stealing your new friends?
Yeni arkadaşlarınızı çaldığımız için alınamdığınıza emin misiniz?
Are you sure you don't mind?
- Sakıncası olmadığından eminsin değil mi?
- Are you sure you don't mind?
- Sorun olmaz mı?
Are you sure you don't mind this?
Bunu istediğine emin misin?
Are you sure you don't mind?
Sorun değil, değil mi?
Are you sure you don't mind taking him?
Bu sefer de sana bırakmamın bir mahzuru yok mu sahiden?
You're probably thinking, "Sure, more area codes are great... " and I don't mind paying the extra hidden fees... but how will I remember all those numbers? "
Muhtemelen "Tabi ki, fazla alan kodu harika ve ekstra gizli ücretleri ödemekten rahatsız olmuyorum ama tüm o rakamları nasıl ezberleyeceğim?" şeklinde düşünüyorsunuz.
Look, are you sure you don't mind?
Bak, sorun olmayacağına emin misin?
Are you sure you don't mind if I leave?
Gitmemde bir sakınca yok değil mi?
- Never mind, Tanna. Are you sure you don't want me to turn it off?
- Kapatmamı istemediğinden emin misin?
Are you sure you don't mind? I can come over tomorrow after work.
- Sakıncası olmadığından emin misin?
Are you sure you don't mind?
- Sorun olmadığına emin misin?
Are you sure that you don't mind doing this?
Bunu sorun etmeyeceğine emin misin?
Are you sure you don't mind?
Sen iyi olduğuna emin misin?
- Peter, are you sure Santos and PasquaI... don't mind coming in on a Saturday to serve us drinks?
Peter, Santos ve PasquaI'ın cumartesi günü bize içki servisi yapmaya geleceklerine emin misin?
Are you sure you don't mind?
Zahmet olmayacağına emin misin?
- Are you sure you dOn, t mind?
- Gerçekten sorun olmaz mı?
Are you sure you don't mind?
Sorun olmayacağına emin misin?
You are sure you don't mind?
Sakıncası olmadığına emin misin?
Are you absolutely sure you don't mind us staying for the whole week?
Oh, aptal olma. Sizi burda ağırlamak bir zevktir. - Meme!
Are you sure that you don't mind missing the after party to have coffee with me?
Konser sonrası partisini kaçırıp benimle kahve içmenin senin için sakıncası olmayacağından emin misin? Biliyor musun?
Are you sure you don't mind?
Cidden sakıncası yok mu?
Yama, are you sure you don't mind coming?
Yama, aklına gelmediğine emin misin?
Are you sure you don't mind watching Angie for me while I - get everything right for Jodi?
Ben Jodi için işleri yoluna koyarken Angie'ye bakmanın sakıncası olmadığına emin misin?
Right, um, so are you, are you sure that you're okay alone with this guy,'cause I don't mind staying?
Evet, yani sen, bu adamla yalnız kalmak istediğinden emin misin, çünkü benim için kalmak sorun değil.
- Are you sure you don't mind?
Umursamadığına emin misin?
Ooh... Are you sure you don't mind me eating this in front of you?
Karşında bunu yememin sorun olmayacağından emin misin?
Are you sure you don't mind sitting up with him?
Onunla kalmak istediğinize emin misiniz?
Peter, you don't mind if I ask you several times - are you sure you want to die today?
Peter, sana bunu birkaç kez sormamda umarım bir sakınca yoktur - Bugün ölmek istediğinden emin misin?
Hey, are you sure you don't mind?
Sorun olmayacağından emin misin?
If you don't mind my saying, are you sure you want Secretary Lowe and Janet Ramsey at the party together?
Kusura bakmayın da, Bakan Lowe ile Janet Ramsey'i partiye çağırma konusunda emin misiniz?
Are you sure you don't mind?
Kafana takmadığına emin misin?
Are you sure you don't mind finding them homes?
Yavrulara ev bulmanın bir sakıncası olmadığından emin misiniz?
Are you sure you don't mind looking after Archie while his mother's working?
Emin misin, Jane, annesi çalışırken Archie'ye bakabilecek misin?
Are you sure you don't mind leaving Daniel here?
Daniel'ı burada bırakmanın sana sorun olmayacağına emin misin?
Are you sure you don't mind?
Senin için bir sorun olmaz değil mi?
I would like to take a look at your lip, if you don't mind, to make sure that there are no signs of infection.
Dudağına bir bakmak istiyorum sakıncası yoksa, enfeksiyon belirtisi olmasın.
Are you sure you don't mind?
Bunu istediğinden emin misin?
Are you sure you don't mind always sleeping at my place?
Benim yerimde yatman seni rahatsız etmiyor mu?
Are you sure you don't want to change your mind?
Fikrini değiştirmek istemediğine emin misin?
Are you sure you don't mind me borrowing it, Sookie?
Ödünç almamın sorun olmadığından emin misin Sookie?
Now, I'm sure zere are some maids and farmers'daughters zat would like to say goodbye to me, so go find zem, if you don't mind!
Eminim ki bazı hizmetçi kızlar ve çiftçi kızları benimle vedalaşmak isteyecektir, zahmet olmazsa gidip onları bulun!
Are you sure you don't mind?
- Sorun olmayacağına emin misin?
- Great. Are you sure you don't mind?
Senin için sorun değil mi?
Are you sure you don't mind doing the night-shift with me?
Gece vardiyesinde benimle çalışmayı umursamıyor musun?
Are you sure you don't mind me going?
Gitmemde bir sorun olmadığına emin misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]