Aren't you clever translate Turkish
90 parallel translation
Aren't you the clever one!
Akıllı birisiniz!
Aren't you clever, Mr. Poppins?
Ne kadar beceriklisiniz Bay Poppins.
- You're pretty clever, aren't you?
- Seni akıllı şey.
You're a clever little dog, aren't you.
Küçük, zeki bir köpeksin, değil mi?
Aren't you clever!
Ne kadar zekisin!
A clever one, aren't you?
Zeki birisin, değil mi?
Well, you're very clever, aren't you (?
Çok akıllısın, değil mi?
Clever, aren't you?
Zekisin, değil mi?
Oh, you're so blooming clever, aren't you?
Sen çok akıllıydın, değil mi?
- Aren't you clever?
- Çok usta değil misiniz?
Clever, aren't you?
Zekisiniz, öyle değil mi? !
Clever, aren't you? !
Zekisiniz, öyle değil mi?
- Clever sod, aren't you?
- Demek çok zekisin.
My, aren't you the clever one.
Zeki olan hep sensin.
You're clever, aren't you?
Çok zekisin, değil mi?
Then aren't you the clever ones.
Desene en akıllıları sizsiniz.
Aren't you clever?
Cin gibi değil misin?
Aren't you clever?
- Ne kadar zekisiniz.
Aren't you clever?
Öyle mi zeki şey?
Oh, you're so clever, aren't you?
Ah, zeki olduğunu sanıyorsun, değil mi?
- Aren't you clever?
Çok zekisin.
Clever, aren't you?
Çok akıllısın, değil mi?
My, aren't you the clever girl?
Vay, sen zeki kız değil misin?
Aren't you a clever little shite.
Sen çok kurnaz bir çocuksun.
Ooh, aren't you the clever one?
Ooh, çok zekisin
- Aren't you clever?
- Pek zeki değilmişsin.
Aren't you the clever little chunky monkey?
Sen akıllı bodur maymun değil misin?
Clever boy, aren't you!
- Kıyak! Çok zekisin oğlum.
Aren't you clever? Don't let the bedbugs bite!
Yataktaki böcekler ısırmasın!
Why, aren't you clever!
Çok akıllı bir adamsın.
You're very clever, aren't you?
Çok zekisiniz, değil mi?
OH, AREN'T YOU CLEVER.
Nerede?
Mmm. Aren't you clever?
Çok zekisin.
Gosh, aren't you clever?
- Tanrım, anlamıyor musun?
Or maybe you aren't clever either
Ya da sen de pek zeki değilsin.
Oh, aren't you clever?
Ne kadar da zekisin.
Well, aren't you clever?
- Çok zekisin.
Clever little thing, aren't you?
Seni küçük zeki şey.
Why don't we stand it up? Then the juice'll run down and it'll be tastier... My, aren't you clever!
Şöyle başaşşağı çevirüp pişse, yağu, suyu üstünden aksa, et daha yımışak olmaz mı...
Aren't you clever, Dr. "I never had a baby before, but I know all the answers."
Çok zeki değil misin doktor, daha önce hiç bebeğim olmadı ama herşeyi biliyorum.
Aren't you the clever one, Inspector?
Çok zekiymişsin, Müfettiş!
Oh, aren't you clever?
Ne kadar da akıllısın?
Well, aren't you clever?
Ne kadar zekisin.
Well, aren't you clever?
Zeki değil misin?
MORlARTY : Yes, aren't you clever?
Evet, çok zekisin değil mi?
- Well, aren't you clever.
Çok zekisin.
Aren't you clever?
Pek zekisin, değil mi?
Aren't you clever, agent burke?
Çok da zekisin Ajan Burke!
Yes, aren't you clever?
Evet, çok zekisin değil mi?
Well, aren't you two clever.
Kendinizi çok akıllı zannediyorsunuz, değil mi?
You're certainly a clever fucker, aren't you?
Çok akıllı bir serserisin, değil mi?
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you cold 71
aren't you hot 24
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you hungry 75
aren't you afraid 57
aren't you sweet 50
aren't you cold 71
aren't you hot 24
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you hungry 75
aren't you afraid 57