Aren't you coming translate Turkish
725 parallel translation
"Aren't you coming in?"
Sen gelmiyor musun?
Why aren't you coming?
Neden gelmiyorsun?
You must go. But aren't you coming with us? Not yet, presently.
- Ama bizimle gelmiyor musun?
Aren't you coming with us? No, dear, I've got to pack. I'll come later.
Hayır canım, eşyalarımı toplamalıyım.
Why aren't you coming with us?
Neden bizimle gelmiyorsun?
Harry, aren't you coming with us?
Harry, bizimle gelmiyor musun?
Aren't you coming aboard, Hitihiti?
Gemiye gelmiyor musun, Hitihiti?
- Are you coming or aren't you?
- Geliyor musun gelmiyor musun?
You're coming back, aren't you?
Geri döneceksin, değil mi?
You are coming tomorrow night, aren't you?
Yarın gece geliyorsun, değil mi?
- Aren't you coming?
- Gelmiyor musun?
- Aren't you coming?
- Gelmiyor musunuz?
- Aren't you coming?
- Sen gelmiyor musun?
Wait a second. Uh, you're coming to the theater, aren't you?
Tiyatroya geliyorsun, değil mi?
Why aren't you coming with us, Mom?
- Neden bizimle gelmiyorsun, anne?
Aren't you coming to the settlement?
Yerleşmeyecek misiniz?
Aren't you coming to bed, dear?
Sen yatmıyor musun canım?
- Aren't you coming in?
- İçeri gelmiyor musun?
You're coming, aren't you?
Geliyorsun, değil mi?
Aren't you coming to eat?
Yemek yemeye gelmiyor musun?
Oh, aren't you coming Mademoiselle?
Oh, siz gelmiyor musunuz Matmazel?
Aren't you coming in?
- Gelmeyecek misiniz?
Are you coming or aren't you?
Geliyor musun, kalıyor musun?
Aren't you coming with us?
- Bizimle gelmiyor musun?
- Yes, I know. - Oh, aren't you coming with us?
- Bizimle gelmiyor musunuz?
Only, if you're coming for our date, you're a little late, aren't you?
Ama randevumuz için geliyorsan sence de biraz gecikmedin mi?
Well, are you coming in or aren't you?
Geliyor musun, gelmiyor musun?
- Aren't you coming too?
Sen de gelmiyor musun?
- You're coming with us, aren't you?
- Bizimle geliyorsun, değil mi?
- Aren't you coming up to bed, darling?
- Yatağa gelmiyor musun, hayatım?
Aren't you glad I talked Michael into coming along, Lover?
Michael'ı bizimle gelmeye ikna ettiğim için memnun değil misin aşkım?
Aren't you coming?
Gelmiyor musun?
- Aren't you coming?
- Hayır.
You're coming to my place this evening, aren't you?
Bu akşam bize geliyorsun, değil mi?
You're kind of off the track, aren't you, coming out here?
Buraya gelerek rotanı bozmuş olmadın mı?
- With a mass. - Aren't you coming inside?
- İçeri gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
İçeri gelmiyor musun?
There aren't going to be any coming years for you.
Önünüzde yıllar falan olmayacak.
Listen, you and your quick-change acts aren't hanging blossoms over me because you feel the cold weather coming on.
Dinle hayvan terbiyecisi, soğukların geldiğini fark ettiğin için yaptığın şu çabuk değişen tavırların beni ayartamayacaklar. Hayır, teşekkürler.
Just the same, you're sore at me for coming back, aren't you, sir?
Buna rağmen geri döndüğüm için bana kızdınız değil mi, efendim?
Aren't you coming, Uncle?
Sen gelmiyor musun amca?
Aren't you coming to bed?
Yatağa gelmiyor musun?
You're coming with us, aren't you?
Bizimle geliyorsun, değil mi?
- Say, you're coming tonight, aren't you?
- Bu gece geliyorsun değil mi?
Will you and Johanna take turns watching me... to make sure the symptoms aren't coming back?
Sen ve Johanna sırayla beni izleyip semptomların gelmediğinden emin mi olacaksınız?
Aren't you coming?
- Gelmiyor musun?
You're coming out there, aren't you?
Geleceksin, değil mi?
Harry, you're coming by later to take me to the movie, aren't you, darling?
Harry, beni sinemaya götürmek için daha sonra uğrayacaksın, değil mi?
- Aren't you coming with us?
- Sen bizimle gelmiyor musun?
- Aren't you coming?
- Benimle gelmeyecek misin?
- You're coming back, aren't you?
- Geri döneceksin, değil mi?
aren't you coming in 18
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you hot 24
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39
aren't you 6426
aren't you sweet 50
aren't you hot 24
aren't you clever 17
aren't you cold 71
aren't you tired 48
aren't you eating 23
aren't you excited 41
aren't you curious 39