English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Aren't you coming in

Aren't you coming in translate Turkish

69 parallel translation
"Aren't you coming in?"
Sen gelmiyor musun?
- Aren't you coming in?
- İçeri gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
- Gelmeyecek misiniz?
Well, are you coming in or aren't you?
Geliyor musun, gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
İçeri gelmiyor musun?
Well, aren't you coming in?
İçeri gelmeyecek misiniz?
- Aren't you coming in?
- Yüzmeyecek misin?
Aren't you coming in?
Siz içeri gelmiyor musunuz?
Aren't you happy to know that your brother's coming in on tomorrow's coach?
Yarın geliyor bu sizi mutlu etmedi mi?
Why aren't you coming in?
Neden sen de gelmiyorsun?
- Aren't you coming in to dinner?
- Yemeğe gelmiyor musun?
- Daddy, aren't you coming in?
- Baba içeri gelmiyor musun?
You're a ball-breaker. You're always coming in here looking for trouble, aren't you?
Buraya hep bela çıkarmak için geliyorsun, değil mi?
- Aren't you coming in with me?
- Benimle gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
Sen içeri girmiyor musun?
Use this clue in your search Aren't you coming with us?
Araştırmanızda bu ipucunu kullanın.
- Aren't you coming in?
- Sen?
Aren't you coming in?
Gelmiyor musun?
Why aren't you coming in uniform?
Neden üniformayla geldin?
Aren't you coming in?
Girmiyor musun?
Why aren't you coming in?
Niye içeri girmiyorsun?
Why aren't you coming in?
Girmek istemez misin?
If you aren't there in one minute, we're coming back to get you!
Bir dakika içinde orada ol, yoksa seni almaya geliyoruz.
JOSIE : No, you aren't coming in the bathroom.
Hayır, sen banyoya gelme.
Aren't you coming in?
İçeri gelmiyormusun?
Aren't you coming in?
İçeri gelmez misiniz?
If you're in Paris aren't you coming over to see us?
Bizi görmeye gelmeyecek misin?
Claire... This situation that we're in, the crash, that no one's coming, this place, it can kind of mess with your head a little and make you see things that aren't actually there.
Claire, içinde bulunduğumuz durum, kaza, kimsenin gelmiyor olması, bu yer, biraz zihnini karıştırabilir ve gerçekte olmayan şeyleri sana gösterebilir.
Aren't you coming in, Charlie?
- Gelmiyor musun. - Hayır, hala ağaçtaki diş fırçasını bulmaya çalışıyorum. Charlie?
Aren't you coming in with me?
Sen de gelmiyor musun?
Ha-mi, aren't you coming in?
Ha-mi, gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
İçeriye gelmeyecek misin?
I'll tell you one thing, no vamps aren't coming here with UV lights in this place.
Sana şunu söyleyeyim, hiç bir vampir UV ışığının olduğu yere giremez.
You guys aren't coming in here.
Siz içeri girmiyorsunuz.
Aren't you coming in?
İçeri gelmeyecek misin?
You're coming in, aren't you, Nick?
İçeri geliyorsun, değil mi Nick?
Oh, grandma, aren't you coming in?
- İyi geceler. - Büyükanne, gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
Sen gelmiyor musun?
Aren't you coming in?
İçeri girmeyecek misin?
Mr. Cohen. why aren't you coming in?
- İçeri gelmeyecek misiniz Bay Cohen?
aren't you coming in?
- İçeri girmiyor musun?
What are you doing? Why aren't you coming in now?
Neden gelmiyorsun?
Have fun... Daddy, aren't you coming in? No.
eğlenmene bak... baba gelmeyecek misin hayır dinle, Hugo, ben... neyse.
Aren't you coming for a last walk in Paris?
Paris'te son bir yürüyüşe var mısın?
Coming in a little hot today, aren't you, Grimes?
Bugün fazla ateşli gibisin Grimes. Sorma gitsin.
- Aren't you coming in?
- İçeri gelmiyor musun? - Devam et.
- Yes. Why aren't you coming in?
Neden içeriye geçmiyorsunuz?
Would you say that there's still a code of silence going on in the neighborhood, that people aren't coming forward?
Mahallede hala bir sessizlik kodunun oldugunu söyleyebilirmisiniz Yani kimse çikip birsey diyemiyor.
You're right, but the orders still aren't coming in.
Haklısın ama yine de sipariş gelmiyor.
- Aren't you coming in?
İçeri gelmeyecek misin?
Aren't you coming in with me?
Sen benimle gelmiyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]