English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Arise

Arise translate Turkish

859 parallel translation
But the opportunity to come here didn't arise till much later, the end of the'70s.
Ancak buraya gelme fırsatı çok sonralara ; 70'lerin sonuna değin karşıma çıkmadı.
Arise, children of the fatherland
Vatanın çocukları, ayağa kalkın.
They'll listen, trust them... if I shout, " Arise! Awake!
Gözünü açın! " dersem dinlerler, onlara güven.
Arise, Robin, Baron of Locksley, Earl of Sherwood and Nottingham and lord of all the lands and manors appertaining thereto.
Kalk Robin, Locksley baronu, Sherwood ve Nottingham kontu ve oralara bağlı tüm arazi ve malikanelerin sahibi.
Arise for the sake of our motherland, of our people.
Halkımızın ve anavatınımızın aşkı için, kendinize gelin!
Arise for the cities of Russia, for Kiev, Vladimir and Ryazan!
Rus şehirleri Kiev, Vladimir ve Ryazan için, kendinize gelin!
Arise for the sake of our fields, forests and rivers for the sake of our great people!
Topraklarımızın, ormanlarımızın ve nehirlerimizin aşkı için,.. ... yüce halkımız için, kendinize gelin!
Arise, Sir Jiminy Cricket.
Kalkın, Sör Jiminy Cricket.
But in a limited L sub infinity a difficult seems to arise.
Fakat sınırlı L'de sub sonsuzluğun ortaya çıkması zor görünüyor.
Many questions arise.
Pek çok soru vuku buluyor.
But should the necessity arise, you can be produced alive, at any moment.
Ama zorunluluk olursa, her an hayata döndürülebilirsin.
Had to arise and arose.
Sorunlardan uzak olurdum ve güzel geceler geçirirdim.
- You may arise, thespian.
- Ayağa kalkabilirsin üstat.
Arise, Mr. Gunderson.
Doğrulun bakalım Bay Gunderson.
And to pack me off to Botany Bay, would be poor compensation for the panic that would arise among the share holders.
Ve beni Botany Körfezi'ne yollamak panik için az bir bedel olur ve bu hissedarlar arasında ayaklanma çıkartır.
Fortunately, in times of emergency men arise with a brand of courage and fortitude that go far beyond the call of duty, and you are one of these.
Çok şükür, tehlikeli anlarda cesaret ve metanetleriyle nerede olursa olsun verilen görevi yapmak için bazı adamlar ortaya çıkar sen de onlardan birisin.
- Arise and greet.
- Kalkın ve selam verin.
Article 184 : " Unusual circumstances may arise - - In which the relief from duty of a commanding officer is necessary.
" Gemi komutanının görevden alınmasını gerektirecek olağanüstü haller olabilir.
- And should the occasion arise in peace or war, and you thought your superiors wrong, would you rush to the newspapers... with attacks against their behavior?
- Savaşta veya barışta, üstlerinizin yanlış hareket ettiğini düşündüğünüzde, onlara yine gazetelere... demeç vererek mi saldırırsınız?
When I say the name of Jesus she will arise.
İsa'nın adını söylediğimde kalkacak.
Inger, in the name of Jesus Christ, I bid thee... arise!
Inger, İsa adına, sana... kalk!
Arise, Sir Giacomo.
Kalk, Sir Giacomo.
Arise, dissembler.
Hadi kalk, ikiyüzlü.
No, but I did expect some such obstacle to arise en route.
Hayır, ama yolda çıkabilecek bazı engelleri hesaba katmıştım.
Arise, valiant one!
Hadi, kalk bakalım!
Through the vapors, from the heavens, make the truth arise, arise!
Gözlerimin önünde alev alev yanan şu çanağın içine bana mesaj gönderin ki, yalnızca gerçekler ortaya çıksın.
Arise, Paris... ... and go.
Kalk, Paris ve git.
Arise, O Israel!
Kalkın ey İsrail oğulları!
" Take up the spear and shield and arise to help us.
"Mızrak ve kalkanını kaldır ve bize yardım et."
You've now had 12 full weeks of police training, but should an emergency arise, you're to make no decisions on your own.
12 haftalık bir polis eğitimi aldınız ama acil bir durum karşısında kendiniz karar vermelisiniz.
Arise, you God's fool, run!
Arise, tanrının salağı, koş!
Like the Hammamet beings, may thou arise even as Karnak doth arise and fare forth.
Hammamet varlıkları gibi kalk... ... Karnak kalkıp yola çıkarken bile.
Arise in the name of God.
Tanrı adına ayağa kalkın.
The prostrate form of mr. David ellington - scholar, seeker of truth, and regrettably, finder of truth - a man who will shortly arise from his exhaustion to confront a problem that has tormented mankind since the beginning of time - a man who knocked on a door seeking sanctuary
bu düşüş bay david ellington'a... bilgiyi, gerçeği ve maalesef gerçeğin hiçde göründüğü... gibi olmadığını gösterecekti yorgunluğun sonunda... kendine geldiğinde çok daha büyük bir şey ile yüzleşeceğini zaman ona gösterecekti.
If Ernst Janning is to be found guilty, certain implications must arise.
Ernst Janning suçlu bulunacak olursa,.. ... bazı tartışmalar ortaya çıkacaktır.
Soft-drinks slaves of the world, arise.
Dünyanın hafif içecek işçileri ayaklanın!
We do not know beforehand where fundamental insights will arise from about our mysterious and lovely solar system.
Sevgili, gizemli güneş sistemimiz ile ilgili temel bilgilerin nereden geleceğini önceden kestiremiyoruz.
And the history of our study of the solar system shows clearly that accepted and conventional ideas are often wrong and that fundamental insights can arise from the most unexpected sources.
Ve güneş sistemi tarihi çalışmaları açıkça gösteriyor ki kabul görmüş, beylik fikirler genellikle yanlıştır ve temel bilgiler en beklenmedik kaynaklardan gelebilir.
From every corner of the land womankind arise
Ülkenin dört bir köşesinden kadınlar ortaya çıkıyor
For out of you will arise a leader who is to be the shepherd of my people Israel "
Çünkü benim halkım İsrail'i güdecek olan önder senden çıkacaktır. "
Before any local enquiries arise is that the idea?
Yerel dedikoduların çıkmasına mahal vermemek için.
The problem does not even arise.
Sorun çıkmaz.
They'll have to give in to our demands.
Arise! Şimdi ayrılalım.
And my clients will assist you with any... resettlement problems that may arise.
Müşterilerim çıkabilecek her türlü yerleşim sorununu da çözecektir.
When you've got over this, for you, bad experience, and certain questions arise, I would urge you to put them to us.
Bu kötü tecrübenin üstesinden gelince veya belli başlı problemler baş gösterdiğinde, bunları bizimle paylaşmanızı şiddetle öneririm.
Arise, arise, oh, my beloved.
Kalk, kalk sevdiğim.
Where do just ideas arise?
Doğru fikirler nereden çıkar?
And then the same question will arise.
Aynı soru tekrar gündeme geliyor :
Very different from developed, independent countries where the different sectors in the political fight arise relatively independently, with their own demands, which can be in conformity with those of power.
Gelişmiş, bağımsız ülkelerden çok farklı. Buralarda, politik savaşımında farklı sektörler bağımsız olarak, kendi talepleriyle ortaya çıkabilir. Bunlar iktidarı elinde bulunduranlarla uyumlu olabilir.
Arise, black vengeance!
Yüksel, kara intikam! "
Arise!
Oh, kapa çeneni!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]