Arkin translate Turkish
68 parallel translation
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gaty Burghoff, David Arkin,
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gary Burghoff, David Arkin,
But, just in case, I left you a note. What?
Jo Ann Pflug, Rene Auberjonois, Roger Bowen, Gary Burghoff, David Arkin,
David Arkin, Barbara Baxley, Ned Beatty in Nashville!
David Arkin, Barbara Baxley, Ned Beatty Nashville'de!
At 8 : 15 we voted on whether or not we'd rather do Ann-Margret or Alan Arkin.
Saat 8 : 15'te Ann Margret'ı ya da Alan Arkin'i yapıp yapmama konusunda oylama yaptık.
I think it was Greg Arkin.
Greg Arkin'di galiba.
Chloe, is Greg Arkin still a reporter for the Torch?
Chloe, Greg Arkin hala El Feneri'nde muhabir mi?
No, just like Greg Arkin didn't ask to become a bug-boy... and Tina Greer didn't ask to become a bone-morpher.
Tıpkı Böcek-Çocuk olmak istemeyen Greg Arkin... ve Kemik-Dönüştürebilen Tina Greer Gibi mi!
Negotiator Arkin, Director.
Ben arabulucu Arkin, müdür bey.
Peter Falk tells Alan Arkin, "Always run in a serpentine fashion."
Peter Falk, Alan Arkin'e, "Daima yılan gibi süzülerek git" demişti.
What are you doing here, Mr. Arkin?
Burada ne işiniz var, Bay Arkin?
Mr. Arkin.
Bay Arkin.
This man was on board, Mr. Arkin.
Bu adam uçaktaydı, Bay Arkin.
Passengers are missing, Mr. Arkin.
Kayıp yolcular var, Bay Arkin.
They got to you, Arkin got to you.
Seni ele geçirmişler, Arkin seni ele geçirmiş.
Her mother Kara, her father Ulric and her younger brother Arkin.
Annesi Kara, babası Ulric ve genç kardeşi Arkin.
Oh yeah, Arkin? After you look at the door upstairs, could you get the last of the window bars up today?
Arkin yukarıdaki kapıyı halledince, pencere parmaklıklarına da bakabilir misin?
I'm having a tea party, Mr. Arkin.
Çay partisi veriyorum, Bay Arkin.
Thank you for coming, Mr. Arkin.
Geldiğiniz için teşekkürler, Bay Arkin.
Arkin, right?
Arkin, değil mi?
What kind of name is Arkin, anyway?
Arkin nasıl bir isim öyle?
Later, Arkin.
Sonra görüşürüz, Arkin.
Arkin.
Arkin.
They're loansharks, Arkin.
Onlar tefeci, Arkin.
Jack Arkin is part of a joint task force with the Cook County Sheriff's Office.
- Jack Arkins Cook Bölgesi Şerif Bürosu'nda özel timin üyesi.
The Arkins came to you. It's your case.
Arkin'lar sana geldi.
Mr. Arkin, at some risk to his own life, took photos of the task force's drop house. And he will gladly share the location upon receipt of an immunity deal.
Bay Arkin, özel timin zula evinin resimlerini çekebilmek için hayatını tehlikeye attı ve muafiyet anlaşması karşılığında evin yerini memnuniyetle size söyleyecek.
You said there were other corrupt cops involved, Mr. Arkin.
Yolsuzluğa bulaşmış başka polisler de var dediniz Bay Arkin...
Jack Arkin is down.
Jack Arkin vuruldu.
I repeat, Jack Arkin...
Tekrar ediyorum, Jack Arkin...
Their story is that Arkin came through the door first and then was shot by a meth dealer, Randy Gorman.
Anlattıkları hikayeye göre, kapıdan içeriye ilk Arkin girmiş ve uyuşturucu satıcısı Randy Gorman tarafından vurulmuş.
Arkin ended up on his back here.
Arkin sırtüstü buraya düşmüş.
Mr. Gorman got off three rapid shots on the task force lead man, your client, Mr. Arkin.
Bay Gorman, özel tim lideri müvekkiliniz Bay Arkin'e 3 kere peş peşe ateş etmiş.
Now, Mr. Arkin fell as he was firing here on the landing, while another member of the task force rushed in and fired three shots from here.
Bay Arkin, antrede ateş ederken vurulmuş ve arada özel timden başka biri koşarak gelmiş ve buradan 3 kez ateş etmiş.
You don't think Mr. Arkin was flipped over onto his back?
Bay Arkin'ın sırtüstü çevrilmediğini mi düşünüyorsun?
My guess is that in the extremity of the moment, one of Mr. Arkin's partners turned him on his back to check his vitals and they failed to report this during the investigation.
Hayır, tahminim, durumun olağanüstülüğü esnasında Bay Arkin'ın ortaklarından biri hayati faaliyetlerini kontrol etmek için onu sırtüstü çevirdi ve soruşturma sırasında bu yaptıklarını bildirmediler.
Just to save you time, Cary, we would stipulate to Mr. Arkin's involvement - in the Task Force's corruption.
Vakit kazandırmak için söylüyorum, Bay Arkin'ın özel timdeki yolsuzluklarını şarta bağlayacağız.
Mr. Arkin said there were three other corrupt cops, so we immediately put them under surveillance.
Bay Arkin 3 tane daha yolsuzluğa bulaşmış polis var dedi. Biz de hemen hepsini gözetim altına aldık.
This is you with a Detective Anthony Burton two hours after our proffer, one hour before Mr. Arkin was murdered.
Bu fotoğrafta, Bay Arkin öldürülmeden bir saat önce, teklif görüşmemizden iki saat sonra Dedektif Anthony Burton'lasın.
So how did Mr. Arkin's saliva end up on the landing two feet away from his body? - Why don't we take a break?
Peki, Bay Arkin'in salyası nasıl cesedinin yarım metre ötesinde olabiliyor?
I did move Jack Arkin's body.
Jack Arkin'in cesedini hareket ettirdim.
And within seconds of Arkin coming through the door, Gorman was firing.
Arkin kapıdan girdikten, saniyeler sonra... -...
The Task Force knew Arkin was the first one through the door.
Özel tim, kapıdan girecek ilk kişinin Arkin olduğunu biliyordu.
They didn't need to kill Arkin.
Arkin'i öldürmelerine gerek yoktu.
Trish Arkin.
Trish Arkin.
But it does look like it was just Arkin who was stashing the weapons and the drugs.
Ama silahları ve uyuşturucuları zulalayan sadece Arkin'miş gibi görünüyor.
Apparently, Internal Affairs is looking into my connection with the Arkin shooting.
Belli ki, İç İşleri, Arkin'in vurulmasıyla ilgili bağlantılarımı inceliyor.
Arkin O'Brien is a twice-convicted thief, who was abducted shortly after paramedics responded to a 911 call.
911 Acil Servisi'yle görüştükten kısa süre sonra kaçırılan iki kez hırsızlıktan mahkum edilen Arkin O'Brien.
- Can you tell me your name?
Adını söyler misin? Arkin.
Hello, Arkin.
Merhaba Arkin.
And this man, Arkin O'Brien, is our best chance to bring her home alive.
Bu adam, Arkin O'Brien kızı eve canlı getirmemiz için en iyi şansımız.
Arkin from the airline... and another one, one of them thinks..
Havayolu şirketinden Arkin ve biri daha.