Arman translate Turkish
164 parallel translation
We caught him and found that he had this silver with your crest on it.
Yakaladığımızda onu, sizin armanızın olduğu gümüşlerle bulduk.
Our family crest was a crane in a circle, and that crest was emblazoned -
Aile armamız çember içinde bir turnaydı ve armanın süsleri -
With your crest and everything.
Arman filan da var.
This, gentlemen, is Mr Vogler's young ward and foremost pupil, Mr Aman.
Baylar bu, Bay Vogel'in genç vasisi ve en başta gelen öğrencisi Bay Arman.
You forgot your shield.
Armanı unutmuşsun.
The same crest that was on the ring...
Yüzükteki armanın aynı...
Why don't you go home and polish your badge?
Evine dön ve armanı parlat.
He has your family arms on his tunic.
Elbisesinde sizin aile armanız var.
Hoist your flag, Doolie.
Armanı düzelt, Doolie.
Bolo tie!
Boyun arman!
That's hand ticking around the crest and these are the world-famous corisso buttons made from the finest antelope horn.
Armanın etrafında el işçiliğine bakın ve bunlar da en iyi antilop boynuzundan yapılmış dünyaca ünlü corisso düğmeleri.
And look at this hand ticking around the crest.
Ve bir de armanın erafındaki el işçiliğine bak.
I want the coat of arms to hang here.
Armanın buraya asılmasını istiyorum.
Judge Arman Butterworth has it scored 97 Lewis... 96 Boudreau...
Hakem Arman Butterworth'a göre Lewis 97... - Lewis mi? - Boudreau 96.
Let me see your patch.
Armanı göreyim.
AND YOU CAN BURN YOUR OWN LOGO INTO THE MEAT.
Ete kendi armanı basabiliyorsun.
Yes, it matches your ring.
Evet, yüzüğündeki armanın aynı.
- Yes, Arman.
- Evet, Arman.
Me and Nick Gower worked for Arman.
Ben ve Nick Garven, Arman için çalışıyorduk.
Now, Arman, he worked for Mike Maguire, and he reported to the top guy.
Arman, Mark McQuaire için çalışıyordu. - Ve o baştaki adama rapor veriyordu.
Armand.
Arman.
Armand, that's a despicable lie!
Arman! Bu ahlaksız bir yalan!
Arman Cuthbert, auditor with the county registrar.
Arman Cuthbert, seçim sorumlusu denetçi.
Would you like to tell us how your family crest got on the murder weapon?
Aile armanızın, cinayet silahının üzerinde ne aradığını bize söylemek ister misiniz?
I'm going to the top of the rig one last time.
Son bir kez armanın tepesine çıkıyorum.
I can get you a shield tomorrow.
Armanı sana yarın takabilirim.
I'm sorry, what's your family crest?
Kusura bakma ama aile armanız nedir?
You lettered all four years in football.
Dört yıllık futbol başarı arman bile var.
This is Arman
Adım, Arman.
Arman, bring them downstairs
Aşağıya götür şunları.
The contraction and the expansion of Arman and Lucifer in an anthroposophical setting.
Antropozofik olarak ise Atman ile Lucifer'in büzülmesi ve genişlemesi olarak öğrendik
- Who, Arman?
- Kim, Arman?
Good morning, Arman.
Günaydın, Arman.
Hi, Arman.
Merhaba, Arman.
Arman, you're late.
Arman, geç kaldın.
Hey, Arman.
Hey, Arman.
Because of Arman.
Arman yüzünden.
Arman.
Arman.
Now, Arman, now!
Şimdi, Arman, şimdi!
Arman did a photo shoot.
Arman fotoğraf çekti.
Arman, let's have a different father-son talk.
Arman, baba-oğul konuşalım.
Shut up, Arman, that's what all alcoholics say.
Kapa çeneni, Arman, bütün alkolikler öyle derler.
Arman, you've gone mad.
Sen delisin, Arman.
- I'm Arman.
- Ben Arman.
I'm Arman Suri.
Ben Arman Suri.
Arman, you can choose.
Arman, seçim senin.
- You're welcome, Arman.
- Rica ederim, Arman.
Isn't that your coat of arms?
Bu sendeki armanın aynısı değil mi?
Arrested twice for illegal arms dealing.
Eli Arman.
Eli Arman.
Eli Arman?
Armand, you could at least answer me!
Arman, bir şey sorduğumda cevap verebilirsin.