English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Arming

Arming translate Turkish

331 parallel translation
And I see you're arming yourself...
- Bakıyorum silahlanmışsın.
No wonder Germany's arming.
Almanya'nın silahlanmasına şaşmamalı.
Amir says he can prove that Hendrix has been arming the border tribesmen so that he can take over the whole country.
Emir, Hendrix'in ülkeyi ele geçirebilmek için sınır kabilelerini silahlandırdığını kanıtlayabileceğini söylüyor.
- Arming the C4. - Dodge?
C-4'ü hazırlıyorum.
Tracking down alien life on Earth and arming the human race against the future.
Dünyadaki uzaylıları izleyip, yakalayarak... insan ırkını gelecekteki tehlikelere hazırlamak..
Bomb-arming test-lights on, one through four.
Bomba ateşleyicileri kontrol lambaları, birden dörde yanıyor.
There's a strong case for arming the police. We're not all masochists.
Polise saldırıya karşı güçlü yasalar var.Hepimiz mazoşist değiliz.
I threw the arming device into the sea.
Ateşleme cihazını denize attım.
Arming Tomorrow
YARIN GELİYORUM
Someone is arming the Yaquis.
Birileri yerlileri silahlandırıyor.
It's conceivable that when the missiles comes up for re-servicing we can manage to replace the warhead arming modules with dummy's.
Füzeler bakıma geleceği zaman savaş başlıklarının fünyelerini sahteleriyle değiştirmek oldukça akla yatkın bir önlem olabilir.
Remove the Warhead Arming Module.
- Savaş başlığının fünyesini çıkar.
I have avoided any further danger by arming five of my servants.
Hizmetkârlarımdan beşini silahlandırarak ileride oluşabilecek tehlikelerden kaçındım.
Well, he's arming some wiseguys.
Çete üyelerini silahlandırıyordur.
My father, Irwin Baxter, is arming the nuclear engine that will propel the mighty Cyclops.
Babam, Irwin Baxter, muazzam Kiklops'u çalıştıracak olan nükleer motoru donatıyor.
Are those arming switches fixed?
Fırlatma sistemi tamir edildi mi?
Just the time we need to finish arming our bombers for the 2nd strike.
Bombardıman uçaklarını 2. saldırıya hazırlamak için yeterli bir zaman.
Don't touch that damned electric arming switch!
Ellerinizi elektronik şalterlerden çekin!
Rotten gadget! Who the hell invented the electric arming switch?
Bu lanet olası elektronik şalteri de kim icat etti?
Strong-arming the Chicanos in the barrio on Saturday night.
Cumartesi akşamları bardaki kadınlara kabadayılık taslarsın.
Oh, you are arming yourself in smart?
Bunu öğrendiğim iyi oldu.
- She's arming torpedoes.
Torpillerini ateşlemeye hazırlanıyor.
Run your full servo and arming.
Tüm silahları atışa hazır hale getirin.
Now naturally, this model lacks a warhead and an arming system, but the propulsion package is absolutely authentic and in all other aspects, gentlemen, you are looking at a genuine state-of-the-art weapon.
Doğal olarak bu model de bir savaş başlığı ve cephane sistemi yok ama fırlatma mekanizması gerçektir. Ve pek çok acıdan baylar, son derece gelişmiş bir silahla karşı karşıyayız.
All right, arming, guidance, propulsion... but how the hell do you steal a missile body without being noticed?
Pekala. Cephane, takip, fırlatma sistemi. Ama kimse farkına varmadan bir füze gövdesini nasıl çalabilirsin?
Protector 1, Arming.
Koruyucu Bir, silahlar çalıştırılıyor.
Protector 2, Arming.
Koruyucu İki, silahlar çalıştırılıyor.
By arming ourselves against the impossible,
Kendimizi imkansıza karşı silahlandırmakla,
- They're arming torpedoes!
- Foton torpidolarını dolduruyorlar.
- He's the one voice that can unify Europe and perhaps stop Germany re-arming.
Avrupa'nın tekrardan birleşmesini sağlayabilecek ve belki de Almanya'nın tekrardan silahlanmasını önleyebilecek tek kişi, o.
There are people who want Germany to go on re-arming.
Almanya'nın tekrardan silahlanmasını isteyen insanlar var.
Commence arming sequence.
Doldurma işlemi başlasın.
They are arming main disruptors.
Ana Parçalayıcılarına güç veriyorlar.
The Romulans are arming all disruptors.
Romulanlar tüm parçalayıcılarına güç veriyorlar.
She's had the arming code all along and never even knew it!
Ateşleme kodunu bunca zamandır biliyordu ama kendisi bunun farkında bile değildi.
Arming these people is a violation of all the Federation stands for.
Bu insanları silahlandırmak, Federasyon'un savunduklarını ihlâl etmek demek.
Now we have received intelligence that both sides are arming for war.
Şu anda her iki tarafın da savaşa hazırlandığına dair istihbarat aldık.
Arming our enemies is not enough.
Düşmanlarımızı silahlandırmak yetmedi.
The Cardassians are arming again.
Kardasyanlar yeniden silahlanıyor.
They are arming phasers and loading forward torpedo bays.
Fazerleri hazırlayıp ön torpidoları yüklediler.
If I had attempted to board that ship I'm quite certain that you and I would not be having this pleasant conversation and that ships on both sides would now be arming for war.
Eğer o gemiyi bordalamaya kalksaydım eminim ki şu anda sen ve ben bu hoş sohbeti yapamayacaktık ve iki tarafın gemileri şu anda savaşıyor olacaktı.
Quit arming the fucking world, man.
Dünya'yı silahlandırmaktan vazgeçin.
I'm so sick of arming the world and then sending troops over to destroy the fucking arms. You know what I mean?
Dünya'yı silahlandırıp sonra bu silahları yok etmek için askeri birlikler gönderilmesinden usandım!
We keep arming these little countries then we go and blow the shit out of'em.
Bu küçük ülkeleri durmadan silahlandırıp sonra gidip tüm bu boku onların üzerine atıyoruz.
Arming pulse wave initiator.
Darbe dalga başlatıcı silahlandırılıyor.
Ollie... you know my feelings about arming morons.
Ollie... Silahlı aptallar hakkındaki düşüncelerimi biliyorsun.
The arming device was impacted inside the C-4, so it was vaporized.
Ateşleyici C - 4'ün içine yerleştirilmiş, yani patlamayla birlikte buharlaşmış.
And I can verify that they have the arming box... and all the equipment necessary... to detonate all fourwarheads.
Ve ateşleme kutusu ile dört savaş başlığını patlatmak... için gerekli tüm donanımın... mevcut olduğu da teyit edebilirim.
The word is the Cardassian High Command is arming their colonists to the teeth.
Kardasyan Yüksek Komutanlığının bir sözü ile kolonileri tepeden tırnağa silahlanır.
- Perhaps by arming the colonists?
- Yani Kolonicileri silahlandırabiliriz.
Can I just say, to return to the subject for one moment... that it might be easier to fight drugs if we weren`t arming drug dealers?
Silahlı uyuşturucu tacirleri olmadığımıza göre... uyuşturucuya karşı savaş açmamız daha kolay olmaz mıydı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]