English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Arriving

Arriving translate Turkish

2,404 parallel translation
But the chaos delayed the cops, from arriving at the location.
Fakat polis geldiğinde ortalık zaten karışmıştı.
- That's cool. You have Gabe Nyland arriving by plane the day before the murder. Are you sure that's right?
Gabe Nyland'ın cinayet gününden bir gün önce uçakla geldiği yazıyor.
Aweek after arriving in Leningrad,
Leningrad'tan geldikten bir hafta sonra,
I saw you today arriving in your car.
Seni bugün arabanla gelirken gördüm.
I'm sure he'll be arriving very shortly. He's just a little delayed.
Az sonra geleceğinden eminim, sadece biraz geç kaldı.
Can I ask if there will be police arriving with the snowplow?
Sorabilir miyim, kar küreme aracıyla birlikte polis de gelecek mi? Evet.
Let us lift our voices now... in expectation of arriving in our true home.
Hadi sesimizi yükseltelim artık gerçek yurdumuza ulaşmak umuduyla.
Royal Toronto flight 67 from London is now arriving at gate 122.
Londra'dan gelen 67 sefer sayılı Royal Toronto uçağı 122 numaralı kapıya yanaşıyor.
The museum has 100 million specifments and artifacts with more arriving every day.
Burası müze burada 100 milyon specifments ve eserler vardır. Buraya her gün daha fazlası gelir.
Improve process the fastest possible We cannot process thousands of people with a comet arriving
Ne kadar hızlı ilerlersek o kadar iyi - 500 bin insanı hızla taşıyamayız
We shouldn't be seen arriving together.
Birlikte geldiğimizi kimse görmesin.
All arriving personnel, this is your billeting area.
Gelen personelin dikkatine, burası konaklama alanınız.
They'll both be arriving at the palace tomorrow morning...
İkisi de yarın sabah sarayda olacak. - Ki orada da Uçbeyi...
That means the top high-school prospects in the nation are arriving at our school today.
Yani ülkenin umut vaat eden liselileri bugün okula geliyorlar.
I picture myself arriving late at another café.
Kendimi başka bir kafeye geç kalmışım gibi hayal ederim.
The new team should be arriving.
Yeni ekibin gelmesi gerekiyordu.
But when are they arriving?
Peki ama ne zaman gelirler?
His wife is arriving today.
Karısı bugün geliyor.
Anu aunty does low budget weddings... Small community hall types, with grooms arriving in small cars.
Anu teyze küçük bütçeli düğünlerde... küçük salonlara, küçük otomobille gelen damatlarla.
Thirty-seven arriving!
Otuz yedi geldi!
- Guests are arriving... go and have a look!
- Davetliler geiyor... Git ve ilgilen!
A point that you'll be arriving at sometime in the near future?
Yakın gelecekte varacağın bir nokta var mı?
She's being airlifted to Los Ranchos Medical Center and should be arriving there shortly.
Los Ranchos Hastanesi'ne götürülüyor... ve birazdan oraya varacaklar.
Arriving at the hospital, I learned the emergency call was a hoax.
Hastaneye vardığımda, telefon görüşmesinin bir kandırmaca olduğunu anladım.
He was pronounced dead before arriving at the medical center.
Ancak henüz hastaneye ulaşamadan öldüğü belirlendi.
Now arriving on track 3.
Trenimiz 3. perona yanaşacak.
Train number 7 arriving at track 3.
7 numaralı tren 3. perona yanaşacak.
You know, we have Simonides arriving, bringing you your bride.
Simonides geliyor, sana gelinini getirecek.
The president is arriving!
Başkan geliyor!
It just so happens that we have an emergent patient arriving who will need a little extra sensitivity.
Böyle olmak zorunda zira fazladan duyarlılık isteyen bir acil hastamız yolda.
We are kind of like CSI arriving at the scene of a crime, this is the evidence left here.
Bir çeşit suç mahaline gelen CSI gibiyiz, bu geriye kalan kanıt.
Your mother's shuttle will be arriving from Geneva shortly.
Annenin mekiği kısa bir süre sonra Cenevre'den dönecek.
So apart from this letter arriving, did anything else happen during the week that was weird?
Bu mektubun gelmesinden başka bu hafta içinde başka tuhaf bir şey oldu mu?
He's flying tomorrow- - flight 932, arriving Oakland international Airport, 5 : 45 P.M.
Yarın 932 numaralı uçuşla saat : 17 : 45'de Oakland Uluslararası Havaalanı'na ulaşacak.
Arriving at the train station.
İstasyona vardılar.
Local winds, currents and tides play their part in shaping the arriving swell.
Yerel rüzgarlar, akıntılar ve gelgitler, bunların hepsi yaklaşan kabarmayı etkiler.
At Teahupo'o, a sudden shelf and shallow reef compress the arriving wave energy, dramatically increasing wave height.
Teahupo'o'da, denizin aniden sığlaşması ya da sığ bir mercan, gelen dalga enerjisini sıkıştırarak dalga yüksekliğini ciddi şekilde arttırır.
Fans arriving early, two hours before the jump.
Hayranla sıçramadan iki saat önce yerlerini aldılar.
"Arriving Thursday, 11 : 00 a.m. Train."
"Perşembe günü sabah 11 : 00 treniyle geliyorum."
The train will be arriving at the station soon.
Tren biraz sonra istasyona varacak.
Arriving to join Tycho the stargazer was an impoverished German mathematician, Johannes Kepler.
Yıldız gözlemcisi Tycho'ya katılmak üzere gelen bu yoksul Alman matematikçi Johannes Kepler'di.
Arriving from the South.
Güney'den yaklaşıyor.
My time traveler guests could be arriving any moment now.
Zaman yolcusu misafirlerim her an gelebilir.
To Annie arriving.
Annie'nin eve varışına?
Dad, I'm arriving on Thursday instead.
Baba, sanırım Perşembe günü gelebileceğim.
Number six arriving.
Altı numara geliyor.
Viktor is arriving shortly, here is his report on Paroxocybin.
Viktor az sonra gelecek, bu da onun Paroxocybin hakkındaki raporu.
Heading to d.C. He'll be arriving at union station
Bir saatten daha az sürede Union İstasyonu'nda olur.
Flight 939 arriving from Boston, please pick up luggage at Carousel 4.
Boston'dan gelen 939 numaralı uçak alana inmiştir. Bagajlarınızı 4 numaralı banttan alabilirsiniz.
You'll have to excuse us. We have people arriving downstairs.
İznini istiyoruz.
- My Councillors are arriving.
Danışmanlarım geliyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]