Arrogant translate Turkish
2,148 parallel translation
Imagine you're really... arrogant.
Kendini küstah biri gibi düşün.
I believe he's an arrogant pig.
Onun küstah bir domuz olduğunu düşünüyorum.
- How rude and arrogant you can be.
Ne kadar kaba ve küstah biri olduğunuz.
I've been so arrogant.
Hey, CHOI Eun-mo!
Well, he is rather arrogant and has no mercy for weaker beings.
Çok kibirli biri ve güçsüzlere karşı merhameti yok.
This is the arrogant Jock that totally ignored the only people that truly liked him for non-superficial reasons but couldn't say anything because their parents are bigots!
Gerçek dışı yüzeysel nedenlerle sevdiğim tamamen dışlanmış pisliğin tekisin. Fakat sana diyebileceğim herhangi bir şey yok. Çünkü bağnaz bir ailen var!
You're just an arrogant jerk who left his wife to have sex with teenagers.
Sen sadece, karısını genç kızlarla yatabilmek için terk etmiş kibirli bir salaksın.
Arthur is presented as the arrogant Prince from the beginning.
Arthur en başında kibirli prens olarak sunulmaktaydı.
Arthur being this kind of arrogant bully is great fun to play, because we know what he becomes, he becomes this great king.
Arthur gibi küstah kabadayı oynamak çok eğlenceli çünkü biz onun nasıl bir şey olacağını biliyoruz, büyük bir kral olacak.
These arrogant types can't defend me.
Böyle haddini bilmez adamlar beni savunamaz!
You're pompous and arrogant and you totally screwed with Adrianna.
Sen kendini beğenmiş, kibirli ve tamamen Adriana'yla berabersin.
Boy scout is pretty arrogant.
Bu izci ayakları rahatsız edici. Siz hepiniz bir takımsınız tamam mı?
I forgot what it felt like to be a godlike arrogant ass.
Tanrısal, kibirli bir pislik olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum.
The British are arrogant.
İngilizler kendini beğenmiş.
I was arrogant with Nathan's deal.
Nathan'ın anlaşması konusunda kibirliydim.
I was arrogant in general.
Genelde kibirliydim.
Wealthy, assertive, arrogant, got manicures all the time.
Zengin, kendinden emin, kibirli. Hep manikür yaptırırdı.
Nate, I never said this to you or Haley, but I was aggressive and arrogant negotiating your deal, and along the way, I forgot that I work for you.
Nate, bunu sana veya Haley'ye hiç söylemedim, ama sözleşmen için görüşürken agresif ve ukala davrandım. Bu sürede senin için çalıştığımı unuttum.
And he's arrogant and he's rude and...
Kendini beğenmiş, kaba ve...
Isn't that what that arrogant director prick is doing with his money?
Şu ukala sorumlunun parasıyla yaptığı da bu değil mi?
Now that I realise you're not as arrogant as you sound.
Ben de senin göründüğün kadar küstah biri olmadığını düşünüyorum.
You still think I'm arrogant?
- Hâlâ küstah biri olarak mı görüyorsun?
Because you are an arrogant fool! You are deaf and blind to the needs of the people you profess to serve and protect.
Hizmet ettiğini ve koruduğunu iddia ettiğin insanların ihtiyaçlarını göremeyecek kadar körsün çünkü kibirli bir ahmaktan başka bir şey değilsin!
So I told him he was an arrogant jerk, I re-did my lipstick, and I left.
Ben de ona haddini bilmez bir ahmak olduğu söyleyip rujumu tazeledim ve çıktım.
Maxwell's methods are too arrogant.
Maxwell'in taktikleri çok dikkat çekiyor.
She is still that arrogant to the end.
Hala kibirli davranıyor.
I call that certain, arrogant.
Buna emin olmak, ukalalık derim.
You're very arrogant.
Çok küstahsın.
You are arrogant, pretentious and pathetic... You, the people of West!
Sizler küstah kendini beğenmiş ve acınacak haldesiniz siz batılılar
You're just so damn arrogant.
çok egoist ve kibirlisin.
Pretend to be weak so that he turns arrogant.
Kibirlenmesi için zayıfmışsın gibi davran.
Nena, Brent can be an idiot arrogant at times, but... do not shoot us.
Nena, Brent'in arada aptallığı tutabilir ama... bize ateş etmeyecektir.
He is the most arrogant and intolerant member of this House.
Kendisi bu parlamentoda ki en hoşgörüsüz ve kendini beğenmiş kişidir.
That woman, she's so arrogant. [panting]
Bu kadın çok küstah.
Why are you so arrogant?
soğuk ve zalim bir ruhun var. Neden bu kadar kibirlisin?
So arrogant!
Amma küstah biri.
A little arrogant, though.
Birazcık da kibirli, tabii.
Who do you think you are, you arrogant hen?
Sen kim olduğunu sanıyorsun? Bu havan nereden geliyor?
No? No, you arrogant...
Hayır, kibirli.
Arrogant what exactly?
- Hangi anlamda kibirli?
If I don't drink, you're going to think I'm being arrogant.
İçmezsem kaba olduğumu düşüneceksiniz.
I feel very arrogant.
Kendimi fazlasıyla kibirli hissettim.
You think to know me, you arrogant fool.
Beni tanıdığını sanıyorsun, küstah herif.
I'm not giving you a compliment, you arrogant bastard.
İltifat etmedim ki, seni kibirli hıyar.
You say I'm arrogant?
Küstah olduğumu mu söylüyorsun?
You are a selfish, arrogant, insensitive..
Sen, bir bencilsin, kibirli, duyarsız..
How arrogant!
İlginç!
You can't be this arrogant to think that I wasn't paying attention.
Dikkat ettiğim o kibirli şey sen değilsin
To hell with you and your arrogant Kishen.
Seninde o küstah Kishen'in de canı cehennme..
Kishen, arrogant?
Kishen mi küstah?
Arrogant Kishen or darling Kishen?
Küstah Kishen'mi yoksa sevimli Kishen'mi?