English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Arsed

Arsed translate Turkish

98 parallel translation
How would you like a fist in your face, you smart-arsed bastard?
Suratının ortasına bir yumruğa ne dersin ukala piç?
Bollocks, you smart-arsed prat.
Şaçmalama seni çokbilmiş züppe.
So! Some carrot-faced, thistle-arsed
Demek, havuç suratlı, devedikeni kıçlı...
What now, you Scotch-arsed Zulu?
Yine ne var, seni İskoç kıçlı Zulu?
He hates me because I completely arsed up his defence.
Benden nefret ediyor, zira savunmasının içine ettim.
What is she, the usual fat-arsed frump?
Peki kim bu, bildik koca kalçalılardan biri mi?
What is she, the usual fat-arsed frump?
Kim bu, bildik koca kalçalılardan biri mi?
- Getting rat-arsed?
- Kafayı bulmak mı?
Two good chaps getting rat-arsed together.
İki dostun birlikte kafayı bulması.
Do you think I give a shit about a smart-arsed American lawyer?
Çok bilmiş Amerikalı bir avukat umurumda olur mu zannediyorsun?
He's so tight-arsed.
Tozlanmış göt!
Tight-arsed!
Tozlanmış göt!
I messed up my clothes a bit last night, sir, and my mammy said she'd send me to school bare-arsed.
Dün gece üstümü başımı biraz dağıtmıştım, öğretmenim. ve annemde beni okula üryan göndereceğini söyledi.
I'm getting too old for this, lying wet-arsed in the heather, chasing other men's cattle.
Başkalarının sürüsünü kovalayıp dağlarda üşümek için yaşlandım artık.
Get up, you bunch of ragged-arsed tinker cow thieves!
Kalkın çabuk, aşağılık, adi sürü hırsızları!
And says, "Up. Get up, you bunch of ragged-arsed..."
Ve şöyle dedi, "Kalkın aşağılık adi hırsızlar".
"Get up, you bunch of ragged-arsed tinker cow thieves!" And Rob up to him and says,
"Kalkın aşağılık sürü hırsızları." Ona doğru yürüyüp şöyle dedi,..
I can't be arsed.
Daha fazla kalamam burada.
I'm on the black and he's sat in the corner looking all fucking biscuit-arsed when this hard cunt comes in, obviously fucking fancied himself.
Siyah topun arkasına geçtim. Tommy de köşede bal kutularını kesiyordu. Tam o sırada taşaklı bir herif girdi içeri.
This is a disgrace, a person can't get a bit of sleep around here without being attacked by bony-arsed bogmen.
Rezalet! Adamı uyutmuyorlar! Delilerin saldırısı altındayım.
I love you, you tricky short-arsed Scotsman.
Seni seviyorum, seni hilekar bücür İskoçyalı.
Smart-arsed little turd!
Göt kafalı salak seni.
0f course, they're black-arsed scum Yes! But they they deliver the goods bang on time and never screw you!
Evet, ama malı her zaman tam vaktinde yolluyorlar, hiç gecikmeden.
I mean I have been rat-arsed in my time.
Yani zamanında ben de zil zurna olmuştum.
I mean. my best friend was about to slit her wrists... because some boring fat-arsed lawyer wouldn't marry her.
Yani, en iyi arkadaşım bileğini kesmek üzereydi... çünkü sıkıcı şişko-kıçlı bir avukat onunla evlenmeyecekti.
And Joanna hadn't eaten a meal for eighteen months... because some boring fat-arsed lawyer did marry her.
Ve Joanna 18 aydır yemek yememişti... çünkü sıkıcı şişko-kıçlı bir avukat onunla evlenmişti.
No, don't get your money out'cause if you think I can be arsed lugging cups of tea up and down for you, you've got another think coming, boy.
Hiç para vermeye kalkma. Çünkü, bir çay için senden para alcak kadar götlek biri olduğumu sanıyorsan tekrar düşüncen, işte o kadar!
I couldn't be arsed so I found a tax payer.
Göt kafalı olmadığım için ; taksi paramızı ödetecek birini buldum.
- You tight-arsed gimp!
- Seni sıkı kıçlı cimri!
And my dad wants to get rat-arsed at your father's expense.
Ve benim babam masrafları senin babana kakalamak istedi.
No, I just couldn't be arsed.
Hayır, yalnızca zahmet etmedim.
" to be flattered by his pathetic, half-arsed declarations of love.
"gururu okşanacak kadar SALAK olduğu için evlendi."
- Oh, stop fussing, I just get rat-arsed quicker, Half a pint and I'm anybody's,
- Kaygılanmayı bırak. Sadece daha çabuk buluyorum kafayı. Bir bardak daha, sonra beni kimse tutamaz.
I won't stand next to this short-arsed shit, let alone serve him.
Bırakın hizmet etmeyi, bu kısa boylunun yanında durmam.
Sorry for the intrusion, you hairy-arsed dipso Paddy headbanger.
Rahatsız ettiğim için çok üzgünüm, kıllı popolu yerden bitme, kofti kafa.
Shut up, you noncey-arsed fairy boy.
Kapa çeneni, seni kız kılıklı.
You're too raggedy-arsed.
- Ziyadesiyle fakirsin.
I'd like to talk to a guy who left a bare-arsed hooker here.
Fahişeyi burada çırılçıplak bırakan adamla konuşmak istiyorum.
Smart-arsed blonde fucker.
Sarışın ukala piç.
You even did a half-arsed job of that.
Bununla resmen gurur duyuyorsun.
She got arsed with some bloke, and then vanished when things got out of hand.
Bir herifi kandırdı ve işler kontrolden çıkmadan önce kayboldu.
You know, you might talk with a plum in your gob, love... but I would rather go with one of them than waste my money on some bitter, twisted, messed up, clenched-arsed, toffee-nosed bitch like you.
Ağzında bir şekerle konuşabilirsin, canım... Ama paramı senin gibi biraz sert, eğri büğrü kafayı yemiş sıkı kalçalı, züppe bir orospuya harcamaktansa onlardan biriyle gitmeyi tercih ederim.
What am I, just a habit you can't be arsed to break?
Benimle neden evleniyorsun Gweny? Ben neyim, vazgeçemediğin bir alışkanlık mı?
Yes, slit his shitty-arsed throat.
Evet, o pis boğazını kesin.
Somewhere along the line, since my best mate left London, I couldn't really be arsed with a personal life.
En yakın arkadaşım Londra'dan taşındığından beri, özel hayatımı bayağı bir geri plana attım.
All I ever get from you is a load of half-arsed astrology.
Saçma sapan müneccimlik taslıyorsun her zaman.
We burned this tight-arsed city to the ground in 1814.
Bu şehri 1814'te yaktık.
Not arsed.
Sikimde değil.
I've been like a blue-arsed fly.
Resmen kıçımdan ter geldi.
Oh, that just looks like you can't be arsed.
Oh, Bu seni ahmak gibi göstermemiş. Gerçekten mi?
But you can't even be arsed doing that.
Ama bunu bile yapamıyorsun. Ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]