English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Artichoke

Artichoke translate Turkish

136 parallel translation
As big as an artichoke.
Bir enginar kadar büyük.
Remind me to tell you about the time I looked into the heart of an artichoke.
Hatırlat da bir enginar göbeğini incelememi anlatayım.
You look like an artichoke!
Enginara benziyorsun.
- No, artichoke thistle.
- Hayır, enginar. - Yemek pişirir misin?
The artichoke crops are very heavy in the Salinas Valley.
Salinas vadisinde enginar mahsulü bolmuş.
Should we confine ourselves to problems at the university... or the crisis in the artichoke crop?
Kendimizi üniversite sorunlarına ya da enginar rekoltesindeki krizle baş başa mı bırakmalıyız?
I got so desperate that I even rolled artichoke leaves and smoked them.
O kadar çaresizdim ki enginar yaprağını sardım ve onu içtim.
It's an artichoke.
Enginar.
An artichoke.
Enginar mı?
He's got a heart like an artichoke... a leaf for every girl and a prick on the end of each one of them.
Enginar gibi bir kalbi vardır... her kıza bir yaprak... ve sonunda her biri için bir yarak.
Organic artichoke arts.
Organik gıda ürünleri.
Vegetable, shit, I don't care if I look like an artichoke.
Bitkiselmiş, sıçayım enginara benzesem bile umrumda olmaz.
like a human artichoke.
İnsan enginarı gibi.
Artichoke Heart Souffl?
Enginar Kalbi Suflesi.
- Artichoke Heart Souffl?
- Enginar Kalbi Suflesi.
Artichoke Heart here.
Enginar Kalbi burada.
I repeat : Artichoke Heart.
Tekrar ediyorum :
- Artichoke Heart is in danger.
- Enginar Kalbi'nin başı dertte.
Soup of artichoke, in a tureen.
Enginar çorbası, çorba kasesinde servis edilmiş.
The woman is like an artichoke.
Kadın, enginar gibidir.
I love this artichoke thing.
Bu enginar olayına bayıldım.
An Artichoke is is thick and round and green.
Enginar kalın, yuvarlak ve yeşildir.
The leaves are fleshy and soft. First, boil the artichoke in salted water.
Sonra yaprakları tek tek soyarsın, salata sosuna yatırırsın.
- A film, Artichoke.
- Bir film, Enginar.
Raymond, I got your crab and artichoke dip for your sports thing.
Raymond, sizin şu spor olayı için yengeç ve enginar yaptım.
I have put together a roasted chicken, artichoke salad and some kreplach direct from Flatbush.
O yüzden biraz kızarmış tavuk, enginar salatası ve Flatbush'dan aldığım erişteli çorbayı getirdim.
Find four fat Mephistophelean crabs, the heart of an artichoke, two ripe female mangoes, twelve drops of midnight rain - Feather of a black rooster.
Dört adet şişman Mephistophelean yengeci bul, bir adet Artichoke bitkisi kalbi, iki taze dişi mango, on iki damla geceyarısı yağmuru... bir siyah horoz tüyü.
Then the Veal Medallions in Raspberry Truffle Sauce. And the Sea Scallops with Pureed Artichoke Hearts.
Daha sonra rozberi sosunda iyi pişmiş biftek ve karışık deniz mahsulleri salatası.
"I'm still a gentleman, friend of my friends'and of Pantofo's and I'm guiding a confraternity : Ecce Homo, and now in my ass is an artichoke."
"Ben hâlâ bir beyefendiyim, Pantofo'nun ve dostlarım dostuyum ve hayır kurumu" Ecce Homo "ya yol gösteriyorum ve götümde bir enginar var."
I don't know. lf you as me, the thing just looks like a big artichoke.
Bilemiyorum. Eğer bana sorarsanız, o şey koca bir enginara benziyor.
So I've seen all the pictures. I'm here to tell you, it looks like a big artichoke.
Böylece bütün resimleri gördüm. Size söylüyorum, büyük bir enginara benziyor.
A big artichoke.
Büyük bir enginar.
You're right, it does look like an artichoke.
Haklısınız, sahiden bir enginara benziyor.
Eat your artichoke, Lorelai.
Enginarını ye, Lorelai.
I'll start with the artichoke, please.
Önce enginar alacağım.
Olives, anchovies, artichoke.
- Sinirli olduğun belliydi. - Sinirli değildim! - Sinirli insan düşünemez.
You're not Italian if you don't like artichoke.
Enginar sevmiyorsan İtalyan değilsindir.
- You want an artichoke, Bobby Junior? - No.
- Enginar ister misin, Bobby Junior?
Cool. Just use your tinker bell tricks... and get yourself a good piece of artichoke.
Şu akıl oyunlarını yap ve kendine güzel bir fıstık tavla.
An artichoke!
Enginar!
Half Canadian bacon with pineapple... half artichoke with pesto, and light on the cheese.
Yarım Kanada pastırması, ananas yarım soslu enginar ve layt peynir.
Remind me to tell you about the time I looked into the heart of an artichoke.
Hatırlat da bir enginarın kalbine baktığım zamanı sana söyleyeyim.
- Milk chocolate and artichoke hearts.
- Sütlü çikolata ve enginar kalbi.
Lamb-and-artichoke stew, penne with pesto and potatoes... roasted garlic with rosemary focaccia... tomatoes stuffed with bread crumbs and goat cheese... and ricotta cheesecake... with amaretto cookies to go with your coffee.
- Kuzu ve enginar yahni,.. ... fesleğenli kalem makarna ve patates, fırında sarımsaklı ve biberiyeli ekmek, keçi peyniri ve ekmekli domates dolması ve kahvenin yanında gitmesi için amaretto ve ricotta peynirli kek. - Sen mükemmel erkeksin.
Just to tell you the rest of our specials, we also have salt-crusted cod, and that comes with lovely raspberry-infused artichoke hearts and a light lemon vinaigrette.
Hemen size spesyallerimizin kalanını söyleyeceğim, aynı zamanda tuzlu-kabuklu sazanımız var, ve bu hoş ahududu-doldurulmuş enginar kupalarıyla ve hafif limon salata sosuyla birlikte geliyor.
- Kiss my artichoke.
- Enginarımı öpün.
Anybody want an artichoke heart?
Enginar isteyen var mı? - Ne düşünüyorsun?
An artichoke heart, want an artichoke heart?
Enginar kalbi ister misin? - Olur.
I know there's seafood in here, but what...? Is this artichoke hearts?
Deniz mahsulleri olduğunu biliyorum, ama bu ne?
You'll have half a sandwich and a banana, and maybe an orange, and what the hell, an artichoke.
Pekala yarım sandviç, bir muz, belki araya bir portakal. Başka ne bileyim, al sana bir tane de enginar.
An artichoke?
- Enginar mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]