English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Artificially

Artificially translate Turkish

225 parallel translation
[Joe] But there's got to be an enemy out there creating this weather artificially.
Ama bir düşman, bu havayı suni olarak yaratıyor olmalı.
By artificially slowing the heart, we can see the contractions of the auricle, the ventricle and the bulb of the aorta.
Suni olarak nabzını yavaşlatırken, kulakçıkların, karıncık ve ana atardamarın haznelerinin kasılmasını görebiliriz.
Isn't it amazing, Henry, that lying here within this cowl is an artificially developed human brain?
Bu şaşırtıcı değil mi Henry, Bu sargılar içinde burada yatan yapay bir insan beyni?
Nevertheless, I was near to solving a problem... that has baffled man since the beginning of time... the secret of life, artificially created.
Yine de ezelden beri insanları hayretler içinde... bırakacak bir sorunu çözmeye çok yakındım. Hayatın sırrını yapay olarak ortaya çıkarttım.
Whereas Morbius, with his artificially expanded intellect... ... is now ideally suited to administer this power for the whole human race.
Öte yandan Morbius, yapay olarak artan zekasıyla bütün insanlık adına bu gücü tek başına yönetmek için ideal.
Here's where your mind was artificially enlarged.
Zekân yapay olarak burada büyüdü.
Bring in a few calves, some horses, infect them artificially, then wait and see what happens.
Bunları birkaç at ve buzağıya vereceğiz, ve ne olacağını oturup bekleyeceğiz.
Our scientific boys tell me that parthenogenesis... can be induced artificially, by radioactivity, or by certain chemicals.
Bizim bilimci çocuklar diyor ki, eşeysiz üreme yapay olarak tetiklenebilirmiş radyoaktivite ya da bazı kimyasallarla falan.
Could conditions necessary to such an event be created artificially?
Böyle bir durum için gerekli şartlar yapay olarak yaratılabilir mi?
Artificially produced.
Yapay olarak üretilmiş.
And until you can artificially cause insanity, you can prove nothing.
Ve çıldırtana dek yapay koşullar üretebiliyorsun. Hiç bir şeyi ıspatlayamıyorsun.
People artificially disallowed this phase of sleep experience disorders in they emotional life, and even audio or visual hallucinations when awake.
İnsanların duygusal hayatındaki karmaşık olaylardan sonra bu dalga görünmez hatta uyandıktan sonra görsel ve işitsel varsanı görebilir.
So then. What we're aiming for is a being approximately seven feet in height, with all features either congenitally or artificially proportionate in size.
O halde yapacağımız şey, iki küsur metre boyunda doğumsal ya da yapay tüm organları birbiriyle orantılı bir insan.
Object approaching us artificially powered.
Bize yaklaşan nesne yapay güçle donatılmış.
You have to be artificially relaxed before we can go to bed?
Yani benimle yatmadan önce yapay olarak rahatlamaya ihtiyacın mı var?
An hour later an artificially sympathetic policeman told me that my wife and an unidentified male companion had been killed in a car crash on Baywater Road.
Bir saat sonra yapay bir sempati gösteren bir polis memuru karımın ve yanındaki kimliği belirlenmeyen erkek arkadaşının Baywater Yolu'nda gerçekleşen bir trafik kazasında öldüklerini söylüyordu.
The impaired health of nearly all civilizations today is caused by consuming degraded or artificially refined food.
Bugün neredeyse tüm medeniyetlerde görülen bozulmuş sağlığın nedeni değeri azaltılmış ya da yapay yollarla rafine edilmiş yiyecek tüketimidir.
Artificially propogated variety can replace nichrome or copper wire.
Yapay üretilen türü, nikrom ya da bakır tel görevi görebilir.
You're accelerating it artificially.
Yapay olarak hızlandırıyorsun.
I want you to meet strategic artificially intelligent nuclear transport
Size nükleer yapay zeka taşıyıcılarını takdim ederim.
We live in an artificially-induced state of consciousness.
Bilinç altımızda yapay olarak kandırılarak yaşıyoruz.
That I got artificially inseminated.
Tüp bebek yapacağımı.
- I was artificially inseminated.
- Suni döllenme ile hamile kaldım.
You said you were artificially inseminated.
Sen onun tüp bebek olduğunu söylememiş miydin.
I've been artificially implanted as an emergency measure.
Yapay zeka bölümünde acil müdahaleler için bulunuyorum.
You can be artificially inseminated.
Yapay döllenme denen birşey var.
Any light they have must be artificially generated.
Işığı yapay olarak sağlıyor olmalılar.
These artificially created tactical education units have been thoroughly programmed in history, chemistry, all mathematics... and of course, physical education.
Yapay zekâ olarak üretilmiş bu birimler tarih, kimya, matematik ve tabii ki fiziksel eğitim dallarında programlandılar.
"Biomechanical auto-independent artificially intelligent lifeform"
Biomekanik, kendinden bağımsız, yapay zekayla donatılmış yaşam formu.
Biomechanical auto-independent artificially intelligent lifeform "
Biomekanik, kendinden bağımsız, yapay zekayla donatılmış yaşam formu.
By artificially inflating them, you made the experiment useless.
Sen yapay olarak şişirmekle bu deneyi işe yaramaz hale getirdin.
We believe it was artificially created.
Suni olarak yaratıldığına inanıyoruz.
Because it was artificially constructed.
Çünkü yapay olarak inşa edilmiş.
He's not being kept alive artificially, is he?
Yapay olarak hayatta tutulmuyor değil mi?
"An artificially created energy conduit"?
"Yapay olarak yaratılmış bir enerji kanalı" mı?
We live in an artificially-induced state of consciousness.
"Yapay bir bilinç düzeyinde yaşıyoruz."
An artificially created duonetic field.
Yapay olarak oluşturulmuş alanı.
You mean artificially?
Yani yapay olarak mı?
His biomolecular diffusion gradient all ready suggests that his cellular mitosis has been artificially enhanced.
Biyomoleküler yayılma değişimi zaten hücresel bölünmesinin yapay olarak geliştirildiğini gösteriyor.
Maybe the government engineered the blackout... then artificially inseminated your women with super sperm.
Belki devlet bu toplu bilinç kaybını yarattı. Sonra kadınlarınızı gelişkin spermlerle yapay olarak dölledi.
- We can't destroy the disease... but we can artificially stimulate yellow and green cell production... with a series of regular injections.
- Hastalığı yok edemeyiz ama bazı normal ilaçlar kullanarak sarı ve yeşilyuvarlar üretmesi için vücudu uyarabiliriz.
And you shouldn't forget that your project and your theories produced the first artificially created wormhole in history.
Aklından çıkarmaman gereken de projenin ve teorilerinin tarihteki ilk suni solucan deliğini yaratmış olduğu.
This neural network could be collecting information and artificially replicating a person's mental processes.
Bu tür bir nöral ağ yalnızca bilgi toplamakla kalmayıp,... yapay olarak kişinin zihinsel aktivitesini de kopyalıyor olabilir.
No way. What if they've been artificially inseminated?
Ya hayvanlara yapay döllenme uygulandıysa?
It's being artificially generated.
Yapay olarak oluşturuluyor.
If an alien civilisation were technologically advanced enough to build and send..... artificially intelligent robotic probes to space,..... might they not have been able to perfect the extraction of methane fuel from manure,..... a replenishing energy source on a planet filled with dung-producing creatures?
Scully, eğer yabancı bir medeniyet robot imal edip onları uzayda uzaklara gönderecek teknolojiye sahipse gübreden metan elde edip enerji sağlamayı da rahatça başarır,... ki zaten bu gezegen de gübre çıkaran canlılarla dolup taşıyor.
By the time there's another invasion..... of artificially intelligent, dung-eating robotic probes,..... maybe their Überchildren will have devised a way to save our planet.
Uzaydan gelen, yapay zekâ sahibi, gübre yiyen böceklerin bir sonraki istilası gerçekleşene kadar belki de bu çiftin torunları, dünyamızı kurtaracak bir yol bulabilirler.
I wish I was never artificially created in a lab.
Keşke bir laboratuvarda suni şekilde yaratılmış olmasaydım.
If they put that tube in, then... They could keep my father artificially alive for months, even years, and...
Eğer o tüpü babama bağlarlarsa babamı aylarca hayatta tutabilirlermiş.
Uh, well... the possibility still exists that a clever operator of, uh, consummate skill... might have made them artificially.
Pekala... bize göre zeki bir teknisyen böylesi bir fotoğrafta yanıltmaca yapmış olabilir... ama nihai bir sonuç olarak alamayız.
It is an artificially created paradise maintained by the most elaborate weather control system in the Federation.
Burası yapay olarak oluşturulmuş bir cennet

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]