As i told you before translate Turkish
108 parallel translation
My pet, as I told you before Bonnie was born... it's immaterial to me whether you have one child or 20.
Tatlım, Bonnie doğmadan önce de söylediğim gibi bir ya da 20 çocuk doğurman benim için önemsiz.
But as I told you before, names are of such little importance.
Ama size daha öncede söylediğim gibi isimlerin fazla önemi yoktur.
We not only have her to think of, but as I told you before we can't risk fire until we know if any new queens have hatched and flown out of this nest.
Sadece onu da düşünmüyoruz, daha önce söylediğim gibi... yeni kraliçelerin yumurtadan çıkıp çıkmadığını öğrenmeden... yuvayı yakamayız.
As I told you before, these men aren't trained.
Söyledigim gibi, bu adamlar egitimli degiller.
As I told you before, I'll be taking my bar examination in the spring, so I'm more fascinated by the legal and the personal aspects of your situation.
Daha önce de söylediğim gibi, baharda baro sınavıma gireceğim, bu nedenle senin hukluksal ve kişisel durumun beni daha fazla ilgilendiriyor.
It's already done, darling. As I told you before, I just want to relax.
Demin dedim ya, sadece rahatlamak istiyorum.
Honestly, it is as I told you before.
Size daha önce de dürüstçe söyledim.
You know, Lyedecker, as I told you before, I think you're part of it.
Lyedecker, sana daha önce söylediğim gibi, sanırım sen de bu işin içindesin.
Juanito, as I told you before, there is too much violence in the world.
Juanito, daha önce de dediğim gibi dünyada çok fazla şiddet oluyor.
But as I told you before, I found nothing.
Fakat, daha önce de söylediğim gibi, hiçbir şey bulamadım.
As I told you before, all we have to do to win is just stay calm, cool, and collected.
Daha önce de söylediğim gibi bütün yapmamız gereken sakinleşip soğukkanlı olmak ve toparlanmak.
Not that it's any of you concern, but as I told you before, this is business.
Bu senin sorunun değil, ama daha önce dediğim gibi, bu bir iş.
As I told you before, she refuses to visit me here.
Size daha önce söylediğim gibi, beni burada ziyaret etmeyi reddediyor.
But as I told you before, - the gateway can't just open by itself.
Ama söylediğim gibi kapı kendi başına açılamaz.
And the rest is exactly as I told you before.
Ve devamı aynen daha önce anlattığım gibi oldu.
As I told you before, let the water boil for at least 10 minutes, or it'll give you diarrhea.
Size daha önce söylediğim gibi, suyu en az 10 dakika kaynamaya bırakın yoksa ishal olursunuz.
As I told you before.
Daha önce söylediğim gibi.
As I told you before,... it's better to give up.
Önceden dediğim gibi,... vazgeçmek daha iyi.
As I told you before, it's not a lifestylewith which I agree.
Daha öncede söylediğim gibi bu benim onayladığım bir yaşam biçimi değil.
Well, as I told you before, you're in control.
Dediğim gibi, senin elinde.
As I told you before, the paths leading to God are?
Merak etmeyin, daha önce de söylediğim gibi Allah'a götüren yollar?
As I told you before, what he needed is marriage.
Ben zaten çoktan söylemiştim evermek lazım bu oğlanı diye.
- As I told you before, nothing.
- Önceden de söylediğim gibi, hiçbir şey.
As I told you before, it's going to take time.
Daha önce de söylediğim gibi, zaman alacak.
As I told you before, my goal is not winning a Gold but to graduate.
Sana önceden de söylemiştim hedefim altın kazanmak değil, mezun olmak.
As I told you before, if you don't succeed I won't give you more money.
Önceden söylediğim gibi, başarılı olamazsan, Sana daha para vermek istemiyorum.
No, as I told you before, I have other plans for you.
Hayır, sana daha önce dediğim gibi.. Senin için başka planlarım var.
But as I told you before, this is a story about Fred.
Fakat, başta dediğim gibi, bu hikaye Fred'in hikayesidir.
But as I told you before this is the story of a boy named Fred.
Başta söylediğim gibi bu hikaye, Fred'in hikayesidir.
As I told you before, ladies and gentlemen, we're speaking to you from the busy intersection of Broadway and Main.
Korkunç bir hata. Evet.
Mr Mendez, as I've told you before, you and I have nothing to say to each other.
Bay Mendez, size daha önce de söyledim birbirimize söyleyecek bir şeyimiz yok.
As I've told you before, Charles,
Daha önce de dediğim gibi Charles,
I never met these gentlemen before, sir, and... er... you told... you... you... you told Captain McClain that the Division was clean as a hound's tooth.
Bu beylerle daha önce hiç karşılaşmadım efendim ve ee... siz... siz... siz... Yüzbaşı Mc Olain'e bölümün bir köpeğin dişleri kadar temiz olduğunu söylediniz.
Well, as I've told you before, there aren't... many people by the beach this time of year.
Şey, daha önce de söylediğim gibi, yılın bu zamanında sahilde fazla kimse yoktur.
- Hastings, as I told you at the start, once all the facts were placed before me, the solution, it becomes inevitable.
- Hastings, başta da söylediğim gibi bütün gerçekler önüme koyulduğunda sonuca varmam kaçınılmaz.
# Told you'bout this girl before, you didn't listen to me as I talked
# Kızı anlatmadan önce, beni hiç dinlemedin
I would fain prove so. But what might you think, when I had seen this hot love on the wing as I perceived it, before my daughter told me what might you, or your queen, think if I had played the desk or table-book?
Ama düşünün, kızım daha bir şey söylemeden belirtisini görünce bu ateşli sevginin, ne derdiniz bana ne derdi sevgili kraliçem, bu işte kağıt kalem olsaydım?
- Because, as I've told you before - -
Çünkü, daha önce söylediğim gibi...
His name, as I ought to Have told you before
Adı, size daha Önce söylemeliydim
♪ His name, as I ought to Have told you before
Adı, size daha Önce söylemeliydim
I told you before, this is as much your home as it's mine.
Söyledim sana.Bu ev ne kadar benim evimse o kadar da senin evin.
Johnny, I told you before, if she so much as mentions my fucking name, you pay.
Sana daha önce de söyledim. Benim ismimden bu kadar söz ederse bedelini ödersin.
As I've told you before, Meredith is a very persuasive woman.
Daha önce söylediğim gibi, Meredith çok ikna edici bir kadındır.
As I recall, it was a full 1 0 minutes before I told you to go to hell.
Hatırladığım kadarı ile, sana defolmanı söylemeden önce tam 10 dakika sürmüştü.
- I'd be happy to answer it but as I've told you before, this is a hygienic facility.
- Yanıtlamaktan gurur duyarım. Ancak sana defalarca söyledim, burası hijyenik bir tesis ve üstsüz girilmez.
I never told you this before, but I guess now is as good a time as any.
Alan, sana daha önce söylemedim ama şimdi zamanı geldi.
I told you before you went out there, the only reason I'd be pissed is if you didn't go.
Buradan gitmeden önce de söylemiştim. Asıl gitmeseydin kızardım.
I told you before, the Invid fled because they recognized the Neutron-S missiles as weapons used by their old foes an alien race called the Children of the Shadow.
Size daha önce de anlattım, Invidler kaçtı, çünkü Neutron-S füzelerinin, eski düşmanları tarafından yapılan silahlar olduğun anlamışlardı... "Gölge'nin Çocukları" denen bir ırk tarafından.
Sorry, but like I told you before... I'm old as hell... and I don't need any selfish revenge bullshit in my life.
Üzgünüm ama daha önce de belirttiğim gibi çok yaşlı bir adamım ve hayatımda alınacak bencilce bir intikama yer yok.
As i have told you before, i am a spiritual man who devoted his life- -
Tüm ömrümü adadığım şey de...
As I told you once before, Mr. Potter naughty children deserve to be punished.
Size daha önce bir kez dediğim gibi, Bay Potter yaramaz çocuklar cezalandırılmayı hak eder.