As much as you want translate Turkish
1,082 parallel translation
Dan, you can cry as much as you want... but, don't ever let your sister cry.
Dan, istediğin kadar ağlayabilirsin ; ama sakın ablanın ağlamasına izin verme.
yeah, you can eat as much as you want... of whatever you want.
Evet, ne istiyorsan istediğin kadar yiyebilirsin.
Shoot as much as you want!
İstediğin kadar ateş et!
Eat as much as you want
İstediğin kadar yiyebilirsin.
You can look as much as you want to, but this is our business and we don't want no help from out-of-parish.
Şuraya bakın. Ama bu bizim olayımız. Yardıma ihtiyacımız yok.
You boys practice as much as you want.
Sizler dilediğiniz kadar tatbikat yapabilirsiniz.
Spend as much as you want till you hit your limit.
Harika bir şey. Sınırını istedğin kadar artırabiliyorsun
You can have your lab inspect this note as much as you want but they may never discover what I already know.
Bu notu laboratuara istediğin kadar incelet. Ama benim zaten bildiğim şeyi keşfedemezler.
You can put on as much as you want, as long as it's fresh and crunchy.
İstediğin kadar koyabilirsin, taze ve gevrek olana kadar.
Just cut loose as much as you want to.
Kusabildiğin kadar kus sen.
You could take as much as you want...
İstediğin kadar alabiliyorsun....
You can make fun as much as you want... but I have all the smartest people in here.
İstediğin kadar alay et... ama tüm akıllı insanlar burda.
We've 3000 litres of the best wine You can drink as much as you want
En iyisinden 3000 çömlek şarabımız var istediğiniz kadar içebilirsiniz
As much as you want.
İstediğin kadar.
You can lose as much as you want.
İstediğin kadar kaybet.
If we get home safely, I'll pay you as much as you want!
Eve sağ salim gidersek sana ne söz verdiysem ödeyeceğim!
Well, I guess you can cut the arts as much as you want, Gene.
Bence sanat programını gönlünüzce kaldırabilirsiniz.
Take as much as you want.
İstediğin kadarını al hadi.
I think I want to do it as much as you do.
Sanırım ben de senin kadar istiyorum.
- We want him just as much as you do.
- Biz de senin kadar istiyoruz Onu.
And we've installed a tie-in to the mainframe. So you'll have as much computer power as you could possibly want.
ve biz kuyrugu ana pencereye kurmuştuk gercekten istedigin kadar bilgisayar gücüne sahip olacaksın.
They'll give us a Gravitsapa, and we'll organize some mutually profitable trade You give us yellow pants and we give you as much Ktse as you want.
Bize bir gravitsapa verirler, ve karşılıklı hayırlı ticaret organize ederiz, sizden sarı pantolon alırız ve bizde size verebildiğimiz kadar ktse veririz.
We want to please you, do as much for you as we can here.
Burada elimizden geldiğince, seni memnun etmek istiyoruz.
Good. I want you to write it down in as much detail as you can.
Hepsinin bir listesini yap.
Look at me and tell me you don't want to study that fish as much as I do.
Gözlerimin içine bak evlat ve bana bunu en az benim kadar araştırmak istemediğini söyle.
You want to clean the slate as much as I do.
Benim kadar sen de geçmişe sünger çekmek istiyorsun.
The Federation will offer as little or as much help as you want.
Federasyon size sadece dilediğiniz kadar yardım sunacaktır.
You should be entitled to as much privacy as you want.
İstediğiniz kadar mahremiyet hakkınız olmalı.
I mean, after all, I want these swine captured every bit as much as you do.
Yani, bu domuzların yakalanmasını sizin kadar ben de istiyorum.
I want to live on a planet clean as much as anyone But you can not expect the Army reduce its budget By 90 % in just six months.
Ben de temiz bir dünyada yaşamayı senin kadar istiyorum ama ordunun bütçesini 6 ay gibi kısa bir zamanda yüzde 90 düşürmesini bekleyemezsin.
I don't think I'll need it. I want you to know that Shelly and I are very much in love.
İhtiyacım olacağını sanmıyorum ve bilmeni isterim ki Shelly ve ben birbirimize çok aşığız.
I want you to know, dear, that we're your friends and that Mr Madox hated having'to do it just as much as I hate havin'to mention it now.
Bilmeni isterim ki, canım, biz senin dostlarınız. Bay Madox bunları bana anlatırken en az benim şimdi bahsederken üzüldüğüm kadar üzüldü.
Do you want to kiss me as much as I want to kiss you?
Benim seni öpmek istediğim kadar sen de beni öpmek istiyor musun?
So I want you to just relax as much as possible.
Şimdi, mümkün olduğunca rahatlamanı istiyorum.
I want to reach the summit as much as all of you.
Her kes gibi bende zirveye ulaşmak istiyorum.
Pumpkin, I want you to have as much confidence in yourself as I had in my own self.
Şekerparem, ben kendime ne kadar güveniyorsam senin de kendine o kadar güvenmeni istiyorum.
I want you to have a good time and drink as much of Ben Schiller's liquor as possible.
İyi eğlenmenizi istiyorum. Schiller'in ısmarladığı içkilerden mümkün olduğu kadar çok için.
If it's food you want, I'll feed you as much of it as you like!
Eğer istediğin yemekse, ben sana O'nun vereceğinden daha çoğunu vereceğim!
Look, I... I know I look much the same as I did when I was a strapping, sexy high school football star, but... So it doesn't surprise me when you say you want me, but...
Bak, ben hâlâ lisedeki o iri yarı, seksi futbol yıIdızı gibi göründüğümü biliyorum ve o yüzden beni istediğini söylemene şaşırmadım ama gözlerimin derinliklerine dikkatlice bak evli olduğumu göreceksin.
Take as much time as you want.
İstediğiniz kadar zaman ayırın.
I want her out just as much as you.
Ben de onu kurtarmayı senin kadar istiyorum.
I want you off your feet as much as possible.
Mümkün olduğunca uzanmanı istiyorum.
Look, Major, I want him to stay as much as you do but he has to want to stay.
Ama önce o kalmak istemeli.
I want him to stay as much as you do but he has to want to stay.
Ben de senin kadar onun kalmasını istiyorum. Ama önce o kalmak istemeli.
Take as much time as you want...
İstediğin kadar kalabilirsin.
Please, I'll give you as much money as you want.
Lütfen, ne kadar isterseniz vereceğim.
You want to live as much as I.
Sen de yaşamayı en az benim kadar istiyorsun.
I want you to care about... people as much as you care about your inventions.
İnsanları da en azından icatların kadar önemsemeni istiyorum.
I understand, and frankly, I suspected as much, but I have a proposal which might allow you to obey your laws and still give us what we want.
Su götürmez bir şekilde açıkça anlıyorum, fakat, hem kurallarınız çiğnemeyecek, hem de, bize istediğimizi verebilecek bir önerim var.
For someone who says he hates hospitals as much as he does, your sure make it count when you want to, Grandpa.
Hastanelerden nefret ettiğini kim söylemiş, istediğin zaman senin için hiç fark etmiyor, Büyükbaba.
As much as I don't want to, I guess I'll go in my room and see if I can work a little bit. You don't feel silly in that room, huh, dear?
O odada kendini aptal gibi hissetmiyor musun canım?