Asan translate Turkish
1,207 parallel translation
I catch that asshole who put my picture up, that's it!
Resmimi oraya asan puştu bulursam, işi biter!
Your stick... you left it at my home l see...
Asan Evimizde unuttun Evet..
- Where's your magic wand?
- Sihirli asan nerede?
What are you gonna tell him about what happened to the poor lady
Asanın sahibi olan zavallı kadına olanlar hakkında...
It kind of lowers the value of the wand, don't you think?
Bence asanın değerini düşürür. Sen ne dersin?
It's boil-in-the-bag perversion for sexually repressed accountants and students with too many posters of Betty Blue, the Blues Brothers and Big Blue on their blue bloody walls!
Cinselliği bastırılmış muhasebeciler ve salak odalarının duvarlarına bir sürü Betty Blue, Blues Brothers ve Big Blue posteri asan öğrenciler için bir nevi hazır sapkınlık!
I humbly ask that we vote to remove the Scepter... from the Empress'control... so that government in Izmer will remain secure.
Nacizane önerim asanın İmparatoriçe'nin kontrolünden alınmasının onaylanması ve Izmer'in güvenliğinin sağlanmasıdır.
It seems Profion also seeks the Rod.
Görünüşe göre Profion da asanın peşinde.
I am Savrille, creator of the Rod... cursed with the crime of trying to control the Red Dragons... and sentenced to this purgatory... until someone worthy of its power takes it.
Ben Savrille, bu asanın yaratıcısı... Kızıl ejderhaları yönetmeye çalışırken lanetlendim ve gücünü hak eden biri gelene kadar burada beklemeye mahkum edildim.
Be warned. Anyone who wields the power of the Rod... shall suffer a horrible fate... for the evil it creates cannot be undone... unless its spell is broken.
Dinle, asanın gücünü kötüye kullanan kişi korkunç bir sonla karşılşır ve eğer büyü bozulmazsa yarattığı kötülük geriye çevrilemez.
Normally when people hang themselves, they don't have a contusion... like they hit themselves in the back of the head with a sledgehammer.
Normalde kendilerini asan insanların kafalarının arkasında balyozla vurmalarından oluşan çürük bulunmaz.
Now hand over the trident, or your precious granddaughter... will be shark chow!
Asanı bana ver, yoksa kıymetli torunun köpekbalığı yemi olacak!
The power of the trident is just too strong for me to overcome.
Asanın gücü benim için üstesinden gelemeyeceğim kadar kuvvetli.
She'll be the perfect tool for Triton's undoing.
O asanın büyüsünün çözülüşü için mükemmel bir araç olacak.
Okay, I'll bring back your trident.
Peki, Asanı geri getireceğim.
The kid who hung these posters up, I'm not him anymore.
Ben artık bu posterleri asan çocuk değilim.
I just think this whole negative campaigning thing got out of hand, and seriously whoever put up those fliers about Greg crossed the line.
Başkaları hakkında negatif kampanya yapma bence kontrolden çıktı ve ve Greg hakkındaki o el ilanları asan cidden haddini aştı.
Your baton is on fire, and the crowd goes nuts!
Asanız alev alev yanıyor, ve kalabalık sizin için çıldırıyor!
Look you're the one that said the staff wasn't worth people's lives.
Bak, o asanın insan hayatına değmeyeceğini söyleyen sendin.
It so happens that the phoenix whose tail feather resides in your wand, gave another feather.
Asanızda bulunan kuyruk tüyünü veren anka kuşu bir tüy daha vermişti.
It is curious that you should be destined for this wand when its brother gave you that scar.
Yüzünüzdeki yara izinin nedeni onun kardeşiyken bu asanın kaderiniz olması son derece ilginç.
That loser's just putting up posters to meet more girls.
Daha fazla kızla tanışabilmek için ilanlar asan biri.
This is way beyond the President.
Bu Başkanı aşan bir durum.
Something beyond our range of hearing... but I translated it.
Bizim duymak kapasitemizi aşan bir ses. Ama ben çözdüm.
We were breaking into their warehouse, files, doing things that were over the line.
Gizlice mağazalarına girdik, dosyalarını karıştırdık, çizgiyi aşan şeyler yaptık.
And we'll take any help we can get, wherever and whoever it comes from because this is a cause that surpasses borders and differences and distrust.
Alabildiğimiz her yardımı alacağız, ne zaman veya kimden gelirse gelsin çünkü amacımız sınırları, farklılıkları ve güvensizliği aşan bir amaç.
it was the first state with a population exceeding five million.
nüfusu beş milyonu aşan ilk eyalettir.
There were periods when my hands moved with a speed and skill beyond me.
Ellerimin beni aşan bir şekilde hız ve ustalıkla hareket ettiği dönemler vardı...
We offer a gift for purchases over 20 pounds.
20 pound'u aşan alışverişlerde hediye veriyoruz.
Multi-sexuality which breaks the boundaries
Sınırları aşan çoklu cinsellik.
The last time we had a conversation over three minutes, it was about the patriarchal bias of the Mister Rogers'show.
3 dakikayı aşan son sohbetimiz, Mister Rogers şovunun ataerkil önyargı hakkında olduğuydu.
Just, uh... you're not allowed to have over 16 pounds of pet.
Sadece altı kiloyu aşan ev hayvanlarını besleme izniniz yok.
You're an ignoramus. Revolutionaries always end up giving payback to superior interests. Multinationals, and so on...
Ya cahilin tekisin, ya da bunu biliyordun devrimcilerin ilgi alanları daima kendilerini aşan konularda toplanmıştır jeopolitik dengeler, çokulusluluk...
Any contact exceeding.25 seconds triggers the alarm.
Yerle 0,25 saniyeyi aşan temas, alarmı çalıştırır.
Any contact which exceeds.25 seconds will trigger the alarm.
0. 25 saniyeyi aşan bir temas alarmı çalıştırır.
With winds in excess of 1 00 miles per hour... the storm hammered boats and homes for hours.
Saatte yüz mili aşan rüzgarlarla... fırtına tekneleri ve evleri saatlerce dövdü.
I spent more than a decade caring for Aleksandr.
On yılı aşan bir süreyi Aleksandr ile ilgilenerek geçirdim.
As a result of scores that indicate statistical variances... beyond normal parameters... and your refusal to submit to a retest... you are summarily stripped of your championship... and eligibility to participate in the national competition.
Skorlarda normal parametreleri aşan istatiksel oynamalardan ve tekrar sınava girme talebini reddettiğinizden,.. ... şampiyonluk ve milli finallere girme hakkınızı elinizden alıyorum.
That's what beats me.
Beni aşan o.
You've created prey whose skills have surpassed your own.
Becerileri sizi aşan bir av yarattınız.
THE VICTORY... the victory is over ourselves.
ZAFER... Zafer bizi aşan bir şey.
This new outfit, it's blundering into places it doesn't belong.
Bu yeni birlik, gücünü aşan şeylere müdahale ediyor.
She just did a spell that went wrong.
Sadece amacını aşan bir büyü yaptı.
Uh, now that you mention it, there is something that I feel compelled to share with you in my capacity as Morale Officer.
Mademki sordun, Moral Subayı olarak burada benim kapasitemi aşan bir şeyi seninle paylaşmak istiyorum.
I just wanted to apologize, you know, I last night I said some things
Özür dilemek istemiştim, dün gece kastımı aşan...
Domestic flights were ok but long distance flights, above 10,000 meters.
İç hatlar uçuşlarında sorun yoktu ama.. yani on bin metreyi aşan yüksekliğe çok riskliydi. Bu yüzden Pamelanın plastiklerine karar kıldılar.
You're messing with powers far beyond your mortal comprehension.
Bırak gideyim. Ölümlü anlayışını aşan güçlere bulaşıyorsun.
And don't talk about things that are above your pay grade.
Haddini aşan konularda konuşayım deme.
An icon whose celebrity transcended her untimely end.
Ünü vakitsiz ölümünü aşan bir ikon oldu.
Will's getting a taste of something powerful, way bigger than her.
Will güçlü birşeyin tadını çıkarıyor, onun boyunu aşan şeylerin.
I hope that taught you not to mess with spells you can't handle.
Umarım bu sana boyunu aşan büyülerle uğraşmamanı öğretmiştir.