Ask me anything you want translate Turkish
167 parallel translation
Ask me anything you want.
İstediğiniz her şeyi sorun.
Ask me anything you want to.
İstediğiniz her şeyi sorabilirsiniz.
- I mean, ask me anything you want in Russian.
Bana Rusça konusunda istediğini sorabilirsin, dedim. Teşekkürler.
You can ask me anything you want.
Bana istediğini sorabilirsin.
You can ask me anything you want.
Bana istediğin her şeyi sorabilirsin.
Hey, you know, you can ask me anything you want about being a witch.
Hey, cadılıkla ilgili istediğini sorabilirsin.
Go ahead, honey, ask me anything you want.
Sor canım. Bana ne istersen sorabilirsin.
- Ask me anything you want.
- Bana ne istersen sorabilirsin.
I know you've got a lot of questions, and I also know I don't want to lose you, so ask me anything you want.
Biliyorum, bir çok sorun var, ve biliyorum ki seni kaybetmek de istemiyorum, O zaman istediğin her şeyi sor.
Baby, you can ask me anything you want.
Bebeğim, bana istediğini sorabilirsin.
I don't mind, ask me anything you want.
Önemli değil, bana istediğinizi sorabilirsiniz.
Ask me anything you want I will get it foryou.
Benden birşey iste, Senin için yapayım onu.
Well, anything you want to know, just ask me.
Bilmek istediğinizi bana sorun.
If you want anything, just ask for it, and let me know if you don't get it.
Arzu ettiğiniz bir şey olursa, isteyin yeter. Alamazsanız haberim olsun.
I'll expect you to use the back door if you want to ask me for anything.
Eğer bana birşey sormak istersen arka kapıyı kullan.
You said, "If there's ever anything you want from me including my right arm, don't ask, just take it."
"Sağ kolum da dahil olmak üzere benden her şeyi isteyebilirsin." demiştin.
Anything you want to know about this city, ask me.
Bu şehir benden sorulur.
Colonel, is there anything else you want to ask me? Lots.
Albay, sormak istediğiniz başka bir şey var mı?
You want to find out anything, ask the guy who give it to me.
Bir şeyler öğrenmek istiyorsan onu bana veren adama sor.
So if there's anything else you want to know, please ask me.
Bilmek istediğiniz bundan başka birşey var ise, lütfen buyurun sorun.
If you want to find out anything about me, ask me.
Söylemeye geldim. Hakkımda bir şey öğrenmek istiyorsan bunu bana sor.
I always want to have you with me cos l know you'll never ask anything from me.
Daima yanımda olmanı istiyorum, çünkü benden bir şey istemeyeceğini biliyorum.
Anything you want, just ask me, anything.
- Bir şey istediğinizde, bana sorun.
I want to take care of you and do anything you ask of me.
Sana bakmak ve benden ne istersen, yerine getirmek istiyorum.
If you want to know anything, ask me.
- Bilmek istediğin bir şey varsa, bana sor.
You want to ask me anything?
Sen bana bir şey sormak istiyor musun?
Anything you want to know, just ask me.
Bilmek istediğin herşeyi sorabilirsin bana.
- You don't want to ask me anything?
Bana bir şey sormak istemediğinden emin misin?
Anything you want. Anything, just ask me for it.
Sadece iste, yeter.
- Lf you want anything else, just ask me.
- Eğer başka birşey istersen, yalnızca iste.
Do you want to ask me anything else?
Başka sorun var mı?
Ask me. Anything you want.
Ne isterseniz söyleyin.
That is why you can ask me to do anything you want.
Bu yüzden benden her şeyi isteyebilirsiniz.
If you want to know anything about them,... ask me.
Aguirreler hakkında öğrenmek istediğin şeyler varsa bana sormalısın dostum.
That's why I want you to know that you can ask me anything, Liz.
Bu yüzden de bana herşeyi sorabileceğini bilmeni istiyorum, Liz.
Is there anything you want to ask me about your father?
Baban hakkında sormak istediğin bişey var mı?
Let me just ask you how you feel at the moment and whether there's anything that you feel you want to tell us.
Şu anda nasıI olduğunu sorayım. Anlatmak istediğin herhangi bir şey var mı?
If you want to know anything about me, just ask.
Benim hakkımda, bir şey öğrenmek istersen, sorman yeter.
You don't call me Sir, and you can ask anything you want from me.
Bana siz diye hitap etme dile benden ne dilersen.
Ring me if there's anything else you want to ask.
Başka herhangi bir şey sormak istersen beni ara.
So let me ask you, are you thinking about anything that you want to put on the table before people come in when they first sit down?
Sana bir şey soracağım. İnsanlar restorana gelip oturmadan önce masalarına koymayı düşündüğün bir şey var mı?
So is there anything you want to ask me?
Grace, şimdi bebek yapmak ister misin?
And in return. I don't want you to ask me for anything ever again.
Karşılığında da, bir daha asla benden bir şey istemeyeceksin.
I'm not about to ask you out on a date or anything, but I did want to tell you how much last night meant to me.
Sana çıkma teklifi falan etmek üzere değilim. Dün akşamın benim için ne kadar anlam ifade ettiğini söylemek istedim.
Anything else you want me to ask you her for you?
Başka sormamı istediğin bir şey var mı?
If you want me not to do anything while I'm gone, just ask me.
Eğer yapmamı istemediğin bir şey olursa, sadece söyle.
Ronny, anything you want to tell me... or ask me, you go right ahead.
Bana söylemek istediğin bir şey varsa ya da soracağın, direk söyle.
And ask me anything if you want
Ayrıca bana istediğini sorabilirsin.
Well, I figure since you stood me up, I can ask anything I want.
Düşündüm ki, dün beni ektiğine göre sana istediğimi sorabilirim.
Now, I don't care... if you want to take a swing for me if it makes you feel good, but what I do ask is that you don't hide anything from me.
Fakat benin sorduğum, benden bir şey saklama.
Is there anything you want to ask me?
Bana sormak istediğin başka bir şey var mı?