English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Askew

Askew translate Turkish

81 parallel translation
Lady Anne Askew, an English noblewoman accused of treason... is being put to the question.
Bayan Anne Askew, İngiliz soylu kadın, ihanetle suçlandı... sorguya çekildi.
Let's have one strand askew. Nothing in life has any business being perfect.
Şunu da belirteyim ki, hayatta mükemmel diye bir şey yoktur.
ONE ON'T CROSSBEAMS GONE OWT ASKEW ON TREDDLE.
Ne oldu? Kirişlerden biri ayağından eğrildi.
PARDON? ONE ON'T CROSSBEAMS GONE OWT ASKEW ON TREDDLE.
- Kirişlerden biri ayağından eğrildi.
Everything is just a little askew.
Herşey biraz kaymış.
It is a tad askew.
Bu bir çelişki.
# And your values may be, so to speak, askew #
Değer yargıların bozuldukça - Çok yaşa. - Teşekkürler.
My world is all askew.
Dünyam tersine döndü.
That's not askew, that's cockeyed.
Dünya ters değil, altüst.
Askew means cockeyed.
Ters, altüst demek.
This objet does not face front, but rather, askew.
Bu sanat eserinin yan durması gerekiyor.
Yes, well, Daphne, no one hates a bossy fuss-budget more than I do, but, Daphne- - Askew, askew!
Daphne, her şeye karışan kişileri ben de sevmem. Ama yan duracak.
Something's askew.
Bir şeyler ters gidiyor.
You seem to be a tad askew.
Burnun açıkta kalmış gözüküyor.
How come her head's askew like that?
Başının şekli nasıl böyle yanlamasına?
It's askew.
Çarpık.
Askew?
Çarpık mı?
Yes, it's askew.
Evet, çarpık.
The peak of his urban is askew like a cock's crown
Onun en yüksek noktası şehrin en derin çukurunun dibi gibidir.
- It was askew.
- Çarpıktı.
Why can't you just let people be askew?
İnsanların çarpık olmalarını önemsemesen olmaz mı?
- What are you, the askew police?
- Nesin sen, çarpık polisi mi?
- Yes, I'm the askew police.
- Evet, ben çarpık polisiyim.
Ah! The house is slightly askew.
Ev hafif eğri duruyor.
I was just trying a spell to trim his hair, and it went a little askew.
Saçını kesip düzeltmek için bir büyü deniyordum ve birazcık çarpık oldu.
But I think they did one heck of a job, even though my mustache is a tad askew.
Ama bence çok başarılı bir iş çıkardılar fakat bıyığım biraz kayık.
Rob, I want to keep these brochures... nice and neat in the rack here, none of them askew.
- Rob, o broşürleri düzenli bir şekilde bu rafta dursun. Hiçbiri yamuk olmasın.
How could it be OK if it's askew?
Yan bakıyorsa nasıl iyi olabilir?
Your tie is all askew.
Kravatın düz değil.
Askew.
Düz değil.
The pen socket that holds the ball in place was askew.
Kalemin bilye tutan yuvası yamulmuş.
My soupspoon is askew.
Çorba kaşığım yanlış duruyor.
That scarecrow's all askew.
Şu bostan korkuluğu eğri duruyor.
I knew something was askew.
Yanlış bir şeyler olduğunu biliyordum.
- This whole thing is askew, your system. - Mm-hmm.
Tüm bu sisteminiz çarpık.
How he said that rising in the saddle always put his hat askew?
Eyerde inip kalkmanın şapkasını yana düşürdünü söylerdi.
They were askew, which was a problem for me to decide where to put my wire.
Yanlamasına olmaları, teli nereye koyacağıma karar vermekte problem yaratıyordu.
Indeed, all has been askew since your arrival and here you are again.
Sizin gelişinizden beri her şey kötü gidiyor ve yine buradasınız.
You can hold it askew like this, too.
Biraz eğerek de tutabilirsin.
- I askew yours. - [Squeaks]
Steve, şu haline bak!
It's a-askew.
Biraz çarpık duruyor.
But it's askew.
Fakat bu yamuk.
Now my mustache is askew!
Şimdi bıyığım da kaydı!
You were a friend, I believe, of the heretic Anne Askew, recently burned?
Yakın zamanda yakılan kafir Anne Askew'ın arkadaşıydınız sanırım?
I ask permission... To arrest and interrogate a known...
Bilinen bir kafir ve protestan olan Anne Askew'i tutuklamak ve sorgulamak için izin istemeye geldim.
Heretic and Protestant called Anne Askew, for fear that she has... friends here at Court.
Korkarım ki sarayda yakınları olabilir.
Anne Askew.
Anne Askew. - Evet efendim.
- Mistress Askew.
Bayan Askew.
- Your Majesty, I must tell you that the woman Anne Askew has been put to torture in absolute violation of Your Majesty's laws.
- Majesteleri, Anne Askew adında bir kadının, sizin kanunlarınızı tamamen ihlal eder vaziyette, işkenceye maruz kaldığını söylemek zorundayım.
Coffee table askew.
Sehpa yan devrilmiş.
Come, come, Mistress Askew!
Haydi, haydi Bayan Askew!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]