English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Assertive

Assertive translate Turkish

153 parallel translation
Dad has thought since you've thought, you shouldn't be self-assertive
- Madem öyle bırak ısrar etme.
I'm not self-assertive.
- Israr etmiyorum.
afraid our regular psychiatrist hasn't come round this morning and i've got an ego block which is in turn making my wife over-assertive and getting us both into a state of depressive neurosis.
Düzenli psikiyatrımız gelmedi. Ego blokajım var, bu da eşimi fazla iddiacı yapıyor ve ikimiz de de depresif nevroz doğuruyor.
and it has equally assertive counterparts in rap music and break dancing.
ve aynı derecede iddalı rakipleri var. rap müzikte ve break dansta.
She's always been very assertive and I... well, I just hate confrontation.
O kendine çok güvenir ve ben meydan okumaktan nefret ederim.
I love when you're assertive.
Kendine bu kadar güvenirken seni daha çok seviyorum.
His subtle yet assertive dressing was the perfect balance for the arugula.
Hafif ama iddialı bir sos, rokaya layık mükemmel bir denge.
Gotta learn to be more assertive. No is no is no.
Daha ısrarcı olabilmeyi öğrenmeliyim.
Have you been effectively assertive?
Kendini tam anlamıyla savundun mu?
- It's assertive but not overly aggressive. - It's okay.
- İddialı ama aşırı agresif değil.
You know, I kind of like it when you're assertive like this.
Böyle kendine güvendiğin zamanlarda seni biraz daha seviyorum.
Well, how often do you think I should be assertive? - Well, Tommy, if I told you that- -
Pekala, ne sıklıkla kendime güvenmem gerekiyor?
He probably won't like that overly assertive look.
İddialı bir kılıktan hoşlanmayacaktır.
And did my advice help you to become more assertive?
Tavsiyem kendinize güvenmenizi sağladı mı?
Of course, I do reserve the right to remain assertive.
Tabii, iddialı olma hakkımızı da saklı tutuyorum.
I encourage all to conduct themselves professionally, keeping in mind... that remarks are tantamount to assertive conduct.
Hiç yazılı bir kanıt yok- - - Cümle kurarak konuşmayı severim. İddialarda neden tacizden bahsedilmedi?
- You should be more assertive.
- Kendine daha çok güvenmelisin.
These omissions could be considered non-assertive lies. I wouldn't want that.
Diğer insanlarla çıktığımız gerçeğini birbirimizden saklamamalıyız.
And instead of letting things take their course, he got assertive.
Olayları akışına bırakmak yerine ısrarcı davrandı.
Too assertive?
Çok mu ısrarcıydı?
I don't think I've ever seen you that assertive in a staff meeting before.
ben öyle düşünmüyorum. Daha önceki subay toplantılarına göre kendine güveninin daha artığını gördüm.
You can be assertive and hands-on, especially in a crisis.
Çok atılgan ve becerikli birisiniz. Özellikle de kriz anlarında.
Be a little more assertive.
Daha güvenli ol.
Somewhere inside of you, there's a much more assertive person.
Biliyor musun Alan, içinde bir yerde çok kararlı bir insan yatıyor.
You seem more the kind of woman that needs an assertive type of guy.
Karizmatik adamlara ihtiyacı olan kadın tipi var sende.
I'm the strong-willed, assertive man that you need and you're the hard-core bitch that I've always dreamed of.
Ben ihtiyacın olan güçlü iradeli, karizmatik bir adamım... ve sen her zaman hayal ettiğim kararlı kaltaksın.
Assertive, intelligent, successful woman, but with a larger bottom than you!
- Zeki ve başarıIı bir kadın ama p0p0su seninkinden daha büyük.
If you're not satisfied, then be more assertive.
Peter eğer memnun değilsen, biraz daha girişken ol.
Oh, not pushy. Just assertive.
Israrcı değil atak davrandınız.
My only crime is being a confident, assertive professional with a healthy sexual appetite.
Tek suçum, sağlıklı cinsel hayatı olan kendine çok güvenen, meslek sahibi bir kadın olmak.
I was strong, assertive...
Ne kadar güçlü ve güvenliydim...
Do you see how assertive you were?
Nasıl hakkını savunduğunu gördün mü?
But I-I-I... I took assertive tenderness.
Ama ben... hakkını savunan birisiyim.
( man ) Assertive.
İddialı. Atletik.
A feeble attempt at being assertive?
İddialı gibi görünmek için yapılan çelimsiz bir hareket.
- You got to be assertive.
- İddialı olmalısın.
- I know, I've gotta be assertive here.
- Biliyorum, iddialı olmalıyım.
I encourage all to conduct themselves professionally, keeping in mind... that remarks are tantamount to assertive conduct.
Dikkate alınmaları için girişken olmaları gerektiğini düşünerek... onları profesyonelce kendilerini ifade etmeleri için cesaretlendiriyorum.
You're assertive.
İddialısın.
You know what this is - be more assertive.
Lanet olsun! Bunun ne olduğunu biliyorsun. Daha iddialı ol.
I'm assertive now.
Artık kendimi savunuyorum.
I bet I know what this is really about... and I told you that that letter was too assertive.
Bunun neyle ilgili olduğunu bildiğime eminim ve sana o mektubun çok agresif olduğunu söylemiştim.
And he wasn't particularly bright or assertive.
Öyle zeki veya kendini hissettiren birisi değildi.
Men who are assertive tend to be admired.
İnandığını savunan erkekler takdire şayandırlar.
You're calm, assertive and in control.
Sakinsiniz, kendinize güveniyorsunuz ve kontrol elinizde.
Then I became more assertive.
Sonra ben daha hakkını arayan biri oldum.
This differs from a power assertive rapist who attempts to humiliate and traumatize his victims, as well as the anger retaliatory rapist and the sexual sadist, whose attacks are also random and excessively brutal.
Bu onu, kurbanlarına zorla tecavüz edip onları aşağılayan ve travmaya sokan tecavüzcülerden ve saldırıları rastgele ve hunharca yapan acımasız cinsel sadistlerle, öfkeli misillemeci tecavüzcülerden ayırıyor.
She's a former porn star. You have to be assertive, be a man.
O eski bir porno yıldızı, sert olmalısın, erkek olmalısın.
Use a windsor. It's assertive and formidable.
Windsor kullan iddialı ve heybetlidir.
Assertive.
İddialı.
Be assertive.
Git oraya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]