English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Assing

Assing translate Turkish

32 parallel translation
You been wise-assing with old Jesse and Chadwell a bit much lately, haven't you?
Son zamanlarda Jesse and Chadwell'e ukalalık yapmıyor muydun?
If there's going to be any grab-assing around here, grab mine.
Birine asılmak isteyen varsa bana asılsın.
Get on and quit assing around.
Dalgayı bırak da bin şuna.
But while they're laughing and grab-assing, I'm chasing down leads and practising my non-regional diction.
Ama onlar gülüşüp orama burama dokunurken ben... haber peşinde koşup, aksansız diksiyon çalışıyorum.
All right, y'all, knock off the grab-assing over there.
Pekala, oradaki saçmalığa son verin.
You can't keep assing around your whole life.
Bütün hayatını salak sepet harcayamazsın.
And you were looking for a little grab-assing?
Birkaç popo kıstırmayı mı düşünüyordunuz?
It doesn't seem like half-assing it is really working for you.
Kendini vermeden yaptığın için işe yaramıyor gibi.
Oh, really? 'Cause every time you covered me in the past, I feel like you were grab-assing on me.
Çünkü daha önce ne zaman beni tutsan,... sanki bana pandik atıyormuşsun gibi geliyordu.
I think you were right, man, I was half-assing it, but I'm not gonna half-ass it anymore.
Bence sen haklıydın ahbap. Ben işi yarım yamalak yapıyordum. Ama artık öyle yapmayacağım.
Aren't you sick of assing around?
Bu kadar sallanmak zorunda mısın?
If you serious about un-assing me from my lavish surroundings here, man, you gonna have to be a little more flexible in your thinking.
Eğer benim bu lüks yaşantımı finanse etmeye kararlıysan düşünüş tarzında biraz daha esnek olman gerek.
Tins was always talking about the getaway. How everybody in prison spent all their time figuring out the score but half-assing the getaway.
Tins sürekli firardan bahsederdi Ancak hapisteki herkes bütün zamanını, firardan ziyade sonucu düşünerek geçirirdi.
J.D. has apparently been half-assing it at practice last couple days.
Görünen o ki J.D son günlerde antremanlarda yarım yamalak çalışıyor.
If I know him, he's up there somewhere tear-assing around.
Onu tanıyorsam eğer, buralarda bir yerde fink atıyordur.
Stupid "assing" car!
Gerizekalı araba!
It's time to stop half-assing.
Yarım akılla iş yapmanın zamanı değil.
And quit half-assing your dad gig.
Ve yarı zamanlı baba gibi davranmaktan vazgeç.
Wait a minute. I am not half-assing my dad gig.
Bir dakika, ben yarı zamanlı bab gibi davranmıyorum.
Do you think I'm half-assing my gig as a dad if I let Jabbar live at his grandma's?
Sence Jabbar'ın büyük annesinde kalmasına izin vererek yarı zamanlı bir baba gibi mi davranıyorum?
- Assing hairy boobs poop, farting, butt holes!
- Kıçlayan kıllı memeler, kaka, osurmak, g.t delikleri!
I'll be multi-assing.
Gurup yapacağım.
The guy wasn't half-assing his job.
Adam işini yarım yapmıyormuş.
- Well... - From now on... I'm not half-assing any autopsies unless the corpse has half an ass.
Şu andan itibaren, otopsileri yarım yamalak yapmayacağım, cesetler yarım yamalak değilse.
Quit half-assing it!
Yarım kale daha yukarı!
That's right. Guster, no half-assing here.
Guster, işi yarım yamalak yapmak yok.
Well, it's better than sticking around here and half-assing it, right? Of course.
- Eh, burada takılı kalıp yarım yamalak iş yapmaktan iyidir, değil mi?
Yeah, we were totally fine half-assing our marriage till you showed up.
Evet, sen gelene kadar kıçımızı yayarak idare ediyorduk biz.
You're half-assing music, and you're half-assing chemistry, and no fruit of my loins is gonna be a half-asser.
Sen yarı müziklisin Ve siz kimseye kimseyi vermiyorsunuz, Ve benim kasların hiçbir meyve yarım asser olmayacak.
You cut out all that grab-assing.
Bütün o kapma atışlarını sen kestin.
There's no room in this business for half-assing.
Yarım yamalak çalışanlara bu sektörde yer yok.
All right, enough grab-assing, goddamn it!
Tamam kaldırın kıçlarınızı kahrolasıcalar

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]