Astrid translate Turkish
1,047 parallel translation
It is so nice to meet you, Astrid.
Çok memnun oldum, Astrid.
I'm Astrid.
Ben Astrid.
It's nice to meet you, Astrid.
Tanıştığımıza sevindim, Astrid.
People are staring. Astrid, look!
Oh, Astrid, şuna bak!
Astrid, those are ugly shoes.
Astrid, onlar çok çirkin ayakkabılar.
Hurry, Astrid. It's here!
Çabuk, Astrid, Geldi!
Dear Astrid, have you been getting my letters?
Sevgili Astrid, Mektuplarımı alıyor musun?
Because I'm already married. Astrid, come on in.
Çünkü ben zaten evliyim.
We're starting.
- Astrid, içeri gel.
Astrid?
Astrid?
It's good that you're trying to identify evil, Astrid.
Ziyaretçiler, bekleme salonuna dönsün lütfen. Kötüyü tanımlamaya çalışman iyi Astrid.
Those people are the enemy, Astrid.
O insanlar düşman, Astrid.
Don't forget who you are, Astrid.
Kim olduğunu unutma, Astrid.
Astrid, honey.
Astrid, tatlım?
Astrid? Can you talk to me?
Benimle konuşabilir misin?
If he hadn't called 911, you'd be dead.
-... şu anda ölmüş olurdun. - Kim yaptı bunu sana, Astrid?
Bye, Astrid.
Bye, Astrid. Tamam.
We got you, Astrid.
- Davey. - Tuttuk seni, Astrid.
You must be Astrid.
Sen Astrid olmalısın.
In fact, we went to see Trish, and she's accepted Astrid for one of her watercolor classes.
Aslında, Tricia Day, Astrid'i sınıflarından birine kabul etti.
Mm-hm. Yeah. She loves Astrid's work.
- Astrid'in işini beğendi.
Astrid showed me the collages you sent her and some of your earlier work in the catalogues.
Astrid bana kolajları gösterdi ve kataloglardaki daha önce yaptıklarınızı.
I'm a typical Pisces. But that's why Astrid and I get on so well.
Ben tipik bir balık burcuyum, belki bu yüzden Astrid'le iyi anlaşıyoruz.
Astrid and I used to understand each other... but she's become so secretive.
Astrid ve ben de eskiden birbirimizi iyi anlardık. Ama o artık hiçbir şeyini anlatmaz oldu.
And now that I have Astrid...
Ve şimdi biz Astrid'le...
Astrid...
Astrid.
Astrid, please.
Astrid, lütfen.
He's not coming back, Astrid.
O geri gelmeyecek, Astrid.
Why do you think they got you, Astrid?
Seni neden aldılar sanıyorsun, Astrid?
We think you'd really like it with us, Astrid.
Bizimle gelmeni istiyoruz, Astrid.
Don't you think Astrid would like him?
- Sence Astrid ondan hoşlanmaz mı? - Hayır.
Why do you hate her, Astrid?
Neden ondan nefret ediyorsun, Astrid?
Astrid, my God.
Astrid, tanrım!
To take a nap in the afternoon... to make love all day if I wanted and not have to think, "What's Astrid doing? Where's Astrid?" "Mommy, Mommy, Mommy," clinging to me like a spider.
Kendime biraz zaman ayırmak istedim istediğim kişiyle birlikte olmak için ve hiç düşünmemek için Astrid nerede ve ne yapıyor diye anne, anne, diye bağırışını, bacağıma örümcek gibi yapışmasını.
You Astrid? Yeah.
- Sen Astrid misin?
Astrid, Helena Laura and Grace
Astrid, Helena Laura ve Grace...
I'm sorry, Astrid.
Üzgünüm Astrid.
Astrid, Medina.
Astrid, Medina.
Astrid, are you coming or what?
Astrid, geliyor musun, gelmiyor musun?
Astrid?
Astrid mi?
- Her name is Astrid.
- Adı Astrid.
Hi, Astrid.
Merhaba, Astrid.
- Astrid, would you come in here?
- Astrid, buraya gelir misin?
This is Astrid, boys.
Bu Astrid.
Astrid.
Astrid.
Astrid Magnussen?
Astrid Magnussen?
Astrid?
Benimle konuşabilir misin? Astrid? Astrid?
Don't do it again, Astrid.
- Bunu bir daha yapma, Astrid.
Cheers, Astrid.
Şerefe, Astrid.
Astrid isn't secretive at all!
Astrid aslında hiçbir şeyini anlatmıyor değil.
That's pretty cynical, Astrid.
Ne kadar kincisin, Astrid.