At this time of night translate Turkish
302 parallel translation
Kicking up all that racket at this time of night.
İnsanlar kendilerinden utanmalılar.
I'll show them, messing about at this time of night. Got too much to do.
Gecenin bu saatinde karışıklık çıkarmayı göstereceğim.
He's in his bed, where all decent folk should be at this time of night.
Ayrıca, tıpkı tüm normal insanlar gibi gecenin bu saatinde yatağında.
There's queer people on the streets of Montmartre at this time of night.
Montmartre'da gecenin bu saatinde sokaklarda çatlak insanlar olur.
At this time of night?
Gecenin bu vakti mi?
And it only occurs at this time of night?
Gecenin bu vaktinde mi ortaya çıkıyor?
It only occurs at this time of night.
Bir tek gecenin bu vaktinde ortaya çıkar.
- At this time of night?
- Gecenin bu saatinde mi?
I'm not going to bandy words with you at this time of night.
Gecenin bu saati sizinle ağız dalaşı yapmayacağım.
At this time of night?
Gecenin bu vaktinde mi?
- at this time of night?
- Üniformayı değiştireyim?
I'd be a chump to go up there at this time of night.
Gecenin bu vaktinde oraya gidip rezil olmak istemem.
- At this time of night?
- Gece vakti?
Why do you come here at this time of night?
Neden gecenin bu vaktinde buraya geldin?
Odd it's tolling at this time of night.
Gecenin bu vaktinde pek nadir çalar.
I hate to bother you at this time of night but I figure it's important enough.
Sizi gecenin bu saatinde rahatsız etmek istemezdim ama önemli olduğunu düşündüm.
And what brings you here at this time of night?
Gecenin bu vakti sizi buraya getiren nedir?
What were you doing out on the street at this time of night?
Gecenin bu saatinde dışarıda ne işin vardı?
I'm usually busy at this time of night.
Gecenin bu vaktinde genellikle meşgul olurum.
At this time of night?
Gecenin bu saatinde?
Are you up at this time of night?
- Bu saatte ayakta mısın sen?
Church at this time of night?
- Bu saatte mi?
There ain't nothing I wanna see at this time of night.
Gecenin bu karanlığında görmek isteyeceğim hiç bir şey yok.
Disturbing honest folk at this time of night!
Bu saatte dürüst insanları rahatsız ediyorsunuz!
You expect me to find a shoemaker at this time of night?
Gecenin bu vakti ayakkabıcı bulamam ya?
At this time of night?
Gecenin bu saatinde mi?
It might look a little peculiar if you and I were seen probing around at this time of night.
Gecenin bu saatinde seninle birlikte ortalıkta aranmamız biraz tuhaf görünür.
- Yes, at this time of night!
- Evet gecenin bu saatinde!
Enter a graveyard at this time of night?
Gecenin bu vaktinde mezarlığa mı gireyim?
It's impossible to take you to Edo at this time of night.
Sizi gecenin bu saatinde Edo'ya götürmem imkânsız.
Wherever did you get wine at this time of night?
Gecenin bu vaktinde şarabı nereden buldun?
No long, involved stories at this time of night.
Gecenin bu saatinde uzun ve karışık masallar anlatmanın sırası değil.
What can we do at this time of night?
Gecenin bu saatinde ne yapabiliriz?
At this time of night? All those thieves and robbers lurking in dark alleys?
Geceleri bu sokaklar hırsızlarla dolu oluyor.
- At this time of night...
- Bu kadar geç arayıp...
What was she doing in the gallery at this time of night?
Gecenin bu saatinde galeride ne yapıyordu?
Beryl, if you're not well, you shouldn't be larking around at this time of night.
Beryl, iyi değilsin diye bu saatte bu kadar gürültü yapma hakkın yok.
At this time of night, no wonder. Do you have your papers, please?
Saatten haberiniz yok galiba, evraklarınızı görebilir miyim?
And furthermore, what are you doing here at this time of night?
Bu arada, gecenin bu saatinde burada ne halt ediyorsun?
What, at this time of night?
Gecenin bir yarısı bu da ne?
- At this time of the night?
- Gecenin bu saatinde mi? Neden?
Making me bust in on an innocent young girl at this time of the night
Gecenin bu saatinde, masum, genç bir kızın odasına baskın yaptırdınız bana.
Doesn't he think anything of dragging bruised, unconscious men... up here at this time of the night?
Gecenin bu saatinde yaralı, baygın birini taşırken bir şey sormadı mı?
I don't know what I was thinking about, bothering you at this time of the night.
Gecenin bu saatinde seni rahatsız ederken ne düşünüyordum bilmiyorum.
It ain't to my likin'neither, haulin'grub at this time of the night.
Gecenin bu saatinde yemek yemek pek alışkanlığım değildir.
Well, who could it be at this time of the night except one of those men again?
Hımm, gecenin bu saatinde yine şu adamlardan biridir. Başka kim olabilir ki?
At this time Of night?
Gecenin bu vaktinde mi?
The BBC will be on the air all night tonight to keep you posted on this truly historic and marvelous display of Nature at its best. ... from time to time with the latest reports.
BBC, tabiatın bu tarihi ve olağanüstü gösterisini an be an en son haberlerle sizlere iletmek için tüm gece yayında olacak.
At this time of the night?
Bu gecenin bu saatinde?
Sorry to disturb you at this time of the night, comrade Kosnov.
Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğim için üzgünüm Yoldaş Kosnov.
And as sure as the sun will shine up... What are you doing in my church at this time of night?
Gecenin bu saatinde kilisede ne işiniz var?