English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Atms

Atms translate Turkish

117 parallel translation
ATMs are down.
- Dolapta, bozuk para kutumuz var.
God bless ATMs.
Tanrı ATM'leri korusun.
I'm finally richer than those snooty ATMs.
Sonunda o kendini beğenmiş ATM'lerden daha zenginim.
There was a person at both ATMs, so I started my own line in between them.
İki bankamatikte de birer kişi vardı. Ben de aralarında sıraya girdim.
Then this woman comes and starts her own line behind one of the ATMs.
Sonra kadının biri gelip direkt bankamatiğin arkasına geçti.
It's the ATMs.
ATM'lerden.
I could rig a couple of fibre-optic pin cameras for the ATMs.
ATM'lere bir iki fiber optik nokta kamerası yerleştirebilirim.
I got pin cameras on all the ATMs, Mr. D.
Bütün ATM'lere nokta kameralar yerleştirdim Bay D.
It's time for the ATMs to be filled.
ATM'lerin doldurulma vakti geldi.
You were still waiting until midnight to get money out of the ATMs.
ATM'lerde para çekmek için gece olmasını bekliyordun. Mükemmel bir şekilde hatırlıyorum.
- A video on one of the ATMs picked up part of the incident, which involved whoever you were talking to.
- Siz nasıl..? - ATM'lerdeki video kayıtlarından Olayın bir kısmını kaydetmiş arkadaşınızla konuştuğunuz kısmı.
Well, I don't see any ATMs around here.
Etrafta herhangi bir ATM görmedim.
So she used her computer skills to hack into atms and credit card accounts. And she disappeared.
ATM'lerden ve kredi kartlarından para çekip, izini kaybettirmek için bilgisayardaki yeteneğini kullandı.
No, there's at least six ATMs within a two-block radius... and every single one of them is gonna tell me that I only have $ 18 in my account. And then I believe they will flip me off.
Hepsi de hesabımda sadece 18 dolar olduğunu söyleyecek ve sanırım bana postayı koyacak.
It'll fry every microprocessor in Miami, including the infected cell phones and ATMs.
Sinyalin bulaştığı cep telefonları ve bankamatikler dahil, Miami'deki her mikroişlemciyi yakacak. Yaklaşık iki km'lik bir mesafede olmamız gerekecek.
Yeah, same as this, it's a motherboard from one of the infected ATMs.
- Bu da öyle. Sinyalin bulaştığı bankamatiklerden birinin anakartı.
No, there's five ATMs.
Hayır, beş tane ATM var.
Dad said all her cards were maxed, so Heidi hit three different ATMs in an hour.
Heidi, bir saat içinde üç noktadan para çekmiş. Hepsinden limiti dolana kadar nakit almış.
Yeah, he's out in the woods driving ATMs with Nathan and Mouth.
Evet. Nathan ve Mouth'la beraber ormanda dört tekerli motor sürüyor.
Which must mean access to the ATMs.
Bu ATM'lere de giriş yapabilecekleri anlamına geliyor.
Pacific Mutual's linked to at least 50,000 ATMs around the country.
Pacific Mutual'in ülke çapında 50 bin ATM'si var.
Look, we pulled these from security cameras around the beach - - stores, hotels, atms.
Bak, bütün bunları sahilin çevresinde bulunan güvenlik kameralarından topladık. ... mağazalar, oteller, para çekme makinaları.
But we checked the bank records and they showed all three of these victims just before the rders took money out of ATMs.
Ama banka kayıtlarını kontrol ettim ve kurbanların üçü de, cinayetlerden önce, ATM'lerden para çekmiş.
So far, 58 ATMs from four separate banking institutions have been affected.
Şimdiye kadar, dört farklı banka kuruluşundan 58 ATM etkilendi.
It's not just ATMs anymore.
Artık sadece ATM'ler değil.
Even your friendly neighborhood laptops are all crashing, victims of the same corrosive virus that infected the ATMs.
Hatta çevre dostu dizüstü bilgisayarlar bile bozuluyor, ATM'leri etkileyen virüsün aynısı.
Every malfunctioning computer, including the original ATMs has one thing in common.
ATM'ler dahil bütün bozulan bilgisayarların bir ortak noktası var.
Punk must have seen me punch in the code over my shoulder before, like they do at them atms.
Serseri, daha önce açarken, omzumun üzerinden görmüş olmalı. Bankamatiklerde yaptıkları gibi.
Anything from those ATMs in Charlottesville?
Charlottesville'deki bankamatiklerden bir şey çıktı mı?
I've been watching the footage of ATMs surrounding the pharmaceutical convention in Charlottesville on the day Captain Reynolds died.
Yüzbaşı Reynolds'ın öldüğü gün Charlottesville'de kongrenin yapıldığı bölgedeki bankamatiklerin görüntülerini izliyordum.
The duffy men use those like atms.
Duffy oraları ATM gibi kullanıyor.
But - - that means I've been withdrawing... from ATMs all the time.
Böyle de sürekli ATM'lerden çekmek zorunda kalıyordum.
Then the quake hits, and everyone runs to the ATMs.
Derken deprem oluyor, herkes ATM'lere koşuyor.
But the ATMs run dry, so the bank needs to get all that extra cash out to the panicked populace.
Ama ATM'ler sürekli boşalıyor. O yüzden bankalar sürekli paniklemiş insanlara nakit para yetiştirmeye çalışıyor.
He doesn't ride with them, he tells them where to go, he tells them what ATMs to hit.
Onlarla takılmıyor, nereye gideceklerini söylüyor, hangi ATM'lere saldıracaklarını da.
Look in sewer systems if you have to. ATMs!
Gerekirse kanalizasyonlara da bakın.
Continue checking ancillary security cams, atms, parking garages- - there has to be something.
İkincil güvenlik kameralarını izleyin, ATM'ler, otoparklar. Bir şeyler olmalı.
- Our downtown branch offers three brand-new ATMs to meet our customers every needs.
Merkez şubemiz, müşterilerimizin rahatlığı için üç adet son model ATM'ye sahiptir.
You tell the bank their ATMs are spewing out extra zeros, and you watch how fast they're on it.
Onlara, ATM'lerinden birinin bol keseden para dağıttığını söyle ve bak bakalım müdahale etmek için bir saniye bekliyorlar mı.
Monitoring credit cards, atms, and two transponders - -
Kredi kart harcamaları, para çekme makineleri ve iki tane verici.
We got payrolls in Afghanistan, embassy ATMs all over the Middle East and Asia. Twenty million in cash flying out tonight.
Afganistan'daki maaş bordroları var Orta Doğu'daki ve Asya'daki elçilik ATM'leri var 20 milyon bu gece elimizden uçuyor.
ATMs will stop spitting bills.
ATM ler artık para vermeyecek.
They can't use their credit cards or ATMs without electrical power and phone connections.
Kredi kartları ya da ATM'ler elektrik olmaksızın işe yaramaz, telefon bağlantıları da.
Atms.
Bankamatikler.
Just use your little slimmer thing, man, and gank the atms.
Şu "yüzgeç" aletini kullanarak paramatiklere sız.
All their financials are blown, so, look, Until I know what they know, No credit cards, no debit cards, no atms,
Tüm mali bilgileri ortaya çıktı, bakın, ben ne bildiklerini öğrenene dek, kredi kartı, banka kartı, paramatik izimizi sürebilecekleri bir şey kullanmak yok, tamam mı?
Atms, traffic lights, convenience stores.
Bankamatikler, trafik ışıkları her şey.
I believe that when the robots rise up, ATMs will lead the charge.
Bence robotların devri geldiğinde bankamatikler lider olacak.
ATMs and urinals.
Sanırım ne zaman biri değerli şeylerini çıkarırken mümkün oldukça uzakta olmak istiyorlar. ATM'ler ve pisuarlar.
What do ATMs have?
- Bankamatiklerde ne bulunur?
Three Weeks in a row you guys have been late. I'm standing here With empty ATMs and a staff that I almost certainly have to pay overtime'cause you are- -
Geç kaldığınız için bende burada boş ATM'ler ile ve kadromdakiler içinde fazladan mesai parası ödeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]