English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Attending

Attending translate Turkish

2,015 parallel translation
Wendy had been in Paris attending a trade fair.
Wendy, Paris'e ticaret fuarı için gelmiş.
Vice President Bush and his wife, Barbara, are attending the opening of Houston Opera's summer season 'Die Fledermaus', by Johann Strauss.
Başkan Yardımcı Bush ve eşi Barbara Houston Opera'sının yaz sezonu açılışında sahnelenen Johann Strauss'un "Die Fledermaus" isimli operetine katılıyor.
- I should be attending, was my responsibility!
- Bana göz kulak oluyordu!
And Lyla Garrity, number two in her class, will be attending... San Antonio State University next year.
Ve Lyla Garrity, sınıfının ikincisi seneye San Antonio Devlet üniversitesine gidiyor.
I was led to believe I was attending the war committee.
Savaş komitesinde hazır bulunmam gerektiğini sanıyordum.
My favorite part is attending executions.
En sevdiğim yanı infazlara katılmaktır.
Neela, you're going to be an attending soon, you better get used to asserting yourself.
Sorun yok. Neela yakında şef doktor olacaksın. Kendini savunmaya başlasan iyi olur.
You're almost an attending, I need to start listening to you.
Şef doktor olmana az kaldı. Seni dinlemeye başlamalıyım.
I hear you're interviewing for attending positions at the trauma conference today.
Bugün travma konferansında şef doktorluk için iş mülakatlarına katıldığını duydum.
I've got a bunch of attending interviews.
Şef doktorluk için mülakatlarım var.
Yeah, you're almost an attending.
Evet. Neredeyse şef doktorsayılırsın.
and Simon is an ER attending at County.
Simon, County acil servisinde şef doktor.
I also talked to your attending physician.
Ayrıca sana bakan doktorla da görüştüm.
- I'm attending a relative's wedding.
- Bir akrabamın düğünü için geldim.
I've heard that he's attending the marriage as well.
Onun düğüne katıldığını duydum.
Lot of folks have a problem with her attending PMI?
Kızınızın PMI'ya girmesi nedeniyle çok sorun çıkarta oldu mu?
Uh, actually, if I were the attending... I might see it a little differently.
Sahiden, eğer ben ilgilenseydim, biraz daha farklı davranırdım.
I need another attending in General Surgery.
Genel cerrahide bir uzmana daha ihtiyacım var.
I can totally see you in ten years, a little salt and pepper in your hair, big-shot attending.
Boynunda steteskopun, hasta çizelgesini dolduruyorsun- - 10 yıl sonra seni hafiften kırlarmış saçlarınla harika bir cerrah olarak görebiliyorum.
You will not be attending yale.
Yale'e gidemeyeceksin.
That's why they brought me back here.. .. on the pretext of attending a wedding.
Bu yüzden onlar bizi buraya getirip evlenmemi sağlayacaklar.
This creep used to follow our sister on a cycle.. .. when she was attending college over here.
Bu dalkavuk, kız kardeşimizi takip ediyordu.
Our new Director of Psychiatric Services arrives today, but make no mistake, as senior staff attending with the overall responsibility for your supervision and training, ultimately, whether you find a place at this hospital or not depends entirely upon me.
Psikiyatri Servisi'ne yeni yöneticimiz bugün geliyor,... ama sakın hata yapmayın. Yönetim kadrosu olarak, bütün sorumluluğum sizin idareniz ve eğitiminiz. Eninde sonunda bu hastanede bir yer bulabilmeniz ya da bulamamanız tamamen bana bağlı.
It is illegal for me to operate without an attending physician present.
Sorumlu bir cerrah olmadan ameliyat yapmam yasak.
Both will be attending the wedding, right?
Düğüne katılacaklar, değil mi?
" To all attending tonight.
" Bu akşam katılacaklara.
Who's the attending?
Benim gözetimimde var.
Invited guests have an obligation to send a gift whether they are attending or not.
Davet edilen kişiler düğüne katılsa da katılmasa da hediye gönderme zorunlulukları vardır.
He goes to three colleges before attending the film school at UCLA. One of his friends there is Ray Manzarek, who's also playing keyboards in his brother's surf band, Rick and The Ravens.
Üç üniversiteyi bıraktıktan sonra girdiği UCLA film okulunda kardeşinin surf rock grubu "Rick and the Ravens" ta klavye çalan Ray Manzarek'le tanıştı.
Can you name any attending that you thought was good?
İyi olduğunu düşündüğün bir uzman hiç oldu mu?
I'm assigning veronica to be the attending on becky's case.
Becky'nin durumuna devam etmesi için Veronica'yı göreve getiriyorum.
well, if i do become the attending, I need you to step back.
Yani, eğer göreve ben devam edeceksem, senin biraz geri adım atman lazım.
And I want the names of everyone attending that conference.
O toplantıdaki herkesin adını istiyorum.
And thank you for attending the first global conference of its kind where great minds will meet to explore our energy future.
Büyük beyinlerin enerji geleceğini araştırmak için buluştuğu türünün ilk örneği bu küresel toplantıya hoş geldiniz.
Attending yet another meeting of the old boys'club.
Eski erkekler kulübü toplantılarından birinde.
But in the latter part of his life he withdrew from attending church.
Ama hayatının geri kalanında, kiliseye gitmekten vazgeçti.
Intel tells us Perseus is attending a formal event tonight at the Swiss Consul's office.
İstihbarata göre, Perseus İsviçre Konsolosluğu'nda resmi bir davete katılıyor bu gece.
Starting from tomorrow, you will be attending Shinhwa High School!
Yarından itibaren, Shinhwa Lisesi'nde okumaya başlayacaksın!
You will be attending there!
Orada okumaya başlayacaksın!
No, she doesn't need to reconsider she will be attending starting tomorrow.
Hayır, düşünmesine gerek yok, yarından itibaren o okula başlayacak.
Happy birthday to you. Thank you everyone for attending my 23rd birthday celebration.
Mutlu yollar sana... 23. yaş günü kutlamama katılan herkese teşekkür ederim.
I haven't had a chance to swing by Peds and ask the nurse to point out the attending who kissed my friend in a bar bathroom.
Henüz pediatri bölümüne uğrayıp da hemşireye, berbat bir bar tuvaletinde arkadaşımı öpen kişiyi sormaya fırsatım olmadı.
And I wondered if you might be interested in attending?
Bunu itiraf etmeliyim. Keşke bir işe yarasaydı. Aslında aklımdan geçen daha basit bir yaklaşım da vardı.
He... was supposed to be down at mercy Attending a panel on reconstructive surgery.
Mercy hastanesinde bir yeniden yapılandırma ameliyatı için panele katılacakmış.
Yeah, I'm the on-call surgical attending.
Nöbetçi uzman cerrah benim.
- Attending the marriage.
- Nikâha gittiler.
I'm going to start attending Shinhwa University.
Ben Shinhwa Üniversitesine başlıyorum.
From today, Joonpyo's going to be attending Shinhwa University with us.
Joonpyo bizimle birlikte Shinhwa Üniversitesine gidecek.
I was just attending to my costume.
Sadece kostümüme bakıyordum.
He's here attending the marriage.
O burada düğüne katılıyor.
See, I have a hard time picturing you taking crap from your attending.
Hayatın daha basit olduğu zamana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]