Audition translate Turkish
3,036 parallel translation
I have a piano audition for a piano school, for a, um...
Bir piyona seçmem var. Müzik konservatuarı için.
No, I mean, it's just an audition.
Hayır. Bu sadece bir seçme.
Yeah, I'm fine. Yeah. Thanks a lot for the audition, Dave.
Seçme için çok teşekkürler Dave.
How was the audition?
Seçmeler nasıldı?
Are you gonna audition?
Seçmelere gidecek misin?
But I just don't time to improvise right now because the audition is in 48 hours.
Ama şu anda doğaçlama yapmaya zamanım yok, seçmeler 48 saat içinde.
Giancarlo, I took the liberty of calling my friend, and I set up an audition for you with the recording company.
Giancarlo, arkadaşımı arama özgürlüğümü kullandım. Ve senin için bir kayıt ayarladım.
But this was a cold audition room.
Ama bu soğuk bir kayıt odasıydı.
Raquel : I thought you were gonna get me an audition.
Seçmelere katıImamı sağlayacağını sanıyordum.
Alicia : This Usher tour was the best audition I've ever done.
Bu Usher turu şimdiye kadar girdiğim en iyi seçmeydi.
I got you an audition for "Cause of Death"!
"Cause of Death" için sana bir seçme ayarladım.
What? ! You said you would try to let me go to this audition.
Bu seçmeye gitmemi sağlamaya çalışacağını söylemiştin.
Like an audition or something?
Seçme ya da onun gibi bir şey?
I have an audition on your lot and I thought that maybe we could hang out, or talk, or... I'd just really like to see you, so...
Senin bölgende bir seçmem var ve düşündüm ki belki takıIırız ya da konuşuruz, ya da seni gerçekten görmek istiyorum, bu yüzden...
"Cause of Death" audition?
"Cause of Death" seçmesi mi?
Today's your audition.
Bugün senin seçme günün.
post audition mopes.
"Rolü alamadım." sendromuna girmişsin.
Two days ago, I gave the best audition of my entire life for this Usher tour, didn't get a call.
İki gün önce Usher turnesi için tüm hayatımın en iyi seçmesine katıIdım geri dönüş yapıImadı.
Look, you can't kill yourself over every audition.
Bak, her seçmenin ardından kendini öldüremezsin.
I blew an audition, I smell like the bus.
Bir seçmeyi batırdım, otobüs gibi kokuyorum.
How do you know you blew an audition?
Bir seçmeyi batırdığını nasıI biliyorsun?
- You want to audition?
- Seçilmek mi istiyorsun?
Okay, now for that audition.
Tamam şimdi biraz detay çalışalım.
I gave the best audition of my entire life for this Usher tour, didn't get a call.
Usher turu için ömrümün en iyi seçme performansını yaptım ama aramadılar.
I got in a fight at my audition.
- Seçmelerdeyken kavgaya karıştım.
Like... Lars Von trier requesting me for an audition?
Lars Von Trier'in beni seçmelere çağırması gibi.
How about after my audition?
Seçmelerimden sonraya ne dersin?
You have to wear the perfect thing, not just for the audition, but for all the people that will be writing about you going to it.
Mükemmel bir şey giymelisin hem de sadece seçmeler için değil, oraya gideceğini yazacak herkes için.
This is the biggest audition of my life.
Bu hayatımın en büyük seçmesi.
Your audition has been canceled.
Sizin seçmeleriniz iptal edildi.
I'm sorry about your audition.
Seçmelerin için üzgünüm.
I have to fix the situation with my audition.
Seçmelerimle ilgili durumu düzeltmem lazım.
She's just upset her audition, looking for someone to blame.
Seçmeleri için üzgündü ve suçlayacak birilerini arıyordu.
After a couple months he had an audition.
Birkaç ay sonra seçmelere gitti.
Today is my big tryout audition thingy.
Bugün benim büyük deneme çekimi günüm.
You gonna audition this year?
Bu sene seçmelere katılacak mısın?
- You have to audition for the Bellas.
- Güzeller adına seçmelere katılmalısın.
For your audition, each of you will be singing sixteen bars of Kelly Clarkson's Since You've Been Gone.
Seçmelerde hepiniz Kelly Clarkson'dan Since You've Been Gone'un on altı satırını okuyacaksınız.
The most recent IcCA national champion winners get to pick the audition song.
Son şampiyonanın şampiyonları seçmenin şarkılarını belirliyor.
But first, I'll have to set up a little audition, ifthat's okay.
Ama önce sakıncası yoksa küçük bir test yapacağım.
They kept me waiting for almost an hour, and then the director took a call in the middle of my audition.
Beni neredeyse bir saat beklettiler ve tam seçmenin ortasında yönetmenin telefonu çaldı.
I had an audition this morning.
Bu sabah bir seçmeye katıldım.
So he'll audition?
Yani seçmeleri o yapacak?
I don't want him to audition.
Seçmeleri onun yapmasını istemiyorum.
I'm sorry, they want me to audition?
Bir dakika, seçmeleri benim yapmamı mı istiyorlar?
For me to audition,
Benim seçme yapabilmem için,
I was working on my audition tonight, actually.
Ben de bu akşam seçmeler üzerine çalışıyordum aslında.
I just got an audition for a Michael Bay movie.
Bir Michael Bay filmi için seçmelere çağırıldım.
He's the one that's leaving. Huge audition, you didn't hear about it?
Çok önemli seçmeleri var, duymadın mı?
It's for an audition.
- Mülakat için.
OK, I have to get to my audition.
Tamam, benim mülakata yetişmem gerekiyor.