English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Availability

Availability translate Turkish

144 parallel translation
There's the crew availability.
Uçabilecek olanların listesi.
What about crew availability?
Ekibin sağlık durumu ne?
In the first place this young lady is under exclusive contract to Mr Kirk Edwards, of course He cannot discuss her future availability at this time
Bir kere, bu genç hanım Bay Edwards'la sözleşme imzaladı ve şu anda geleceğe ilişkin bir şey söylemek mümkün değil.
That state of passivity, of complete availability, promised to last much longer than the euphoria of one's first summer dip in the ocean.
Bu harika dinginlik bir kişinin yaz tatilinde denize ilk dalışından aldığı haz gibi uzun sürmeliydi.
I sensed a sort of... availability.
Sanki bana yalnızmış gibi gelmişti.
Availability?
Müsait misiniz?
But we have run into a small inflation problem owing to high leaf availability.
Piyasada fazla yaprak olması yüzünden enflasyon problemimiz var.
His availability forMonday's game against Pittsburgh remains a question.
Pazartesi günü Pittsburg maçına çıkıp çıkamayacağı hala belli değil.
Availability is only part of the problem.
Elde edilebilir olması sorunun sadece bir yönü.
Availability of fuel components, vessel mass through a time continuum, and probable location of whales -
Yakıt bileşenlerinin bulunabilirliği, zaman geçişi esnasındaki gemi kütlesi ve balinaların tahmini yerleri.
Reduced availability of narcotics due to police crackdown.
Polis baskısı sebebiyle azaltılan uyuşturucu kullanımı.
You're only worth a Fitch one star - that ain't for looks, that's for availability.
Fitch için tek yıldızlıksın. O da, görünüşün için değil, el atında olduğundan.
Availability.
Mantıklı.
Easy availability.
Erişim kolaylığı.
Our biggest hurdle is sensor availability.
En büyük zorluğumuz sensörlerin hazırlanabilmesi.
- Availability? - That's right.
- Elverişlilik mi?
That's what it comes down to : Availability.
Hepsinin özünde yatan bu.
[Sighs] I'm checking on availability for end-of-the-day wind-down.
Gün sonu rahatlaması için olasılıkları kontrol ediyorum.
I'm checking on availability for end-of-the-day wind-down.
Gün sonu rahatlaması için olasılıkları kontrol ediyorum.
By studying how insects respond to changes in light, temperature,..... air currents, food availability, we can determine the best ways to eradicate them.
Böceklerin ısı, ışık, hava akımları ve besin türlerine karşı verdikleri cevapları inceleyerek onları yok edecek en etkin yolları saptıyoruz.
There's no availability for seven weeks.
Yedi hafta yer yokmuş.
"shall be black, white, or gray... " despite the recent availability of certain alternatives. "
İzin verilen boya renkleri sadece alternatiflerinin ortaya çıkmasına rağmen siyah beyaz ya da gri olacaktır.
- The photo shoot's on... but it's an availability nightmare.
- Çekimler uygun gidiyor ama tam bir kabus.
There's no guarantee for availability.
Bulunma garantisi yok.
- There's no availability in the O.R.
- Ameliyathanede boşluk yok. - Dr.
There may be an issue with availability.
Ancak uygun olmayabilir.
Ceres, due to its large size, convenient location and availability... was found to be the perfect spot for a drinking establishment... or bar If you wlll.
Seres, büyük boyutu ve elverişli konumu sebebiyle bir içki durağı veya bar kurmak için en uygun nokta olarak belirlendi.
Did she discuss availability?
Programı nasılmış?
He's impressed with Roger's availability. - Availability?
Roger in her an müsait olmasının onu etkilediğini.
Raybert, Raybert. Listen, with your availability and my mystique, we- - we're unstoppable!
Senin elde edilebilirliğin ve benim gizemimle, bizi kimse durduramaz.
The key factor limiting the size and location of seabird colonies seems to be the availability of food in the surrounding ocean
Görünüşe göre deniz kuşu kolonilerini sınırlayan ana etken, çevrelerini saran okyanusta yiyecek olup olmamasıdır.
Availability subject to change.
Kontenjan dolmadan başvurun.
She was chosen out of sheer availability.
Rastgele seçilmiş izlenimi veriyor.
In Australia it is the availability of food that prompts the kangaroo to reproduce
Avustralya'da yiyeceğin bulunabilirliği kangurunun üremesine olanak sağlamıştır.
The availability of food determines the size of a tiger's territory, which is marked by spraying urine or scratching trees.
Yiyeceğin mevcudiyeti kaplanın bölgesinin genişliğini tayin eder. Bunun işareti de etrafa saçılmış idrar ve ağaçlardaki tırnak izleridir.
Um, the problem I'm having is that those apartments there's always an availability, so, um, kind of gives you a plausible excuse anytime, anywhere, doesn't it?
Benim sorunum şu, o sitede hep boş bir daire oluyor. O yüzden her zaman her yerde olman için bir mazeretin oluyor.
They meet these folk's needs - offered at fair markup, and we're announcing their availability.
Bu adamların işlerini görecek. Bu ürünlerimizi onlara sunacağız. Makul bir kâr ekliyoruz.
Let me check his availability.
Müsait mi diye bakayım.
No. George Maloof is giving a lingerie party tomorrow... which severely limits availability, and there's a Brad Pitt movie shooting.
George Maloof, yarın iç çamaşırı partisi veriyor ki bu seçenekleri kısıtlıyor ve Brad Pitt filmi çekimi var.
Why don't you see our receptionist, and she'll check our availability?
Sekreterimizle görüşün. Ne zaman uygun olduğumuza bakar.
Contingent, of course, on your availability.
Bu durumda, elbette ki sen de orada olmalısın.
The results of battles are determined by God... but also by preparation, numbers... the absence of disease and the availability of water.
Savaş sonuçlarına Allah tarafından karar verilir ama aynı zamanda, hazırlanma, asker sayısı hasta olanların eksikliği ve su durumu da, bu kararda etkilidir.
Let's see if we can figure out when and where Wayne grabbed her, remembering the choice of victim in this kind of crime is usually based on availability.
Bakalım Wayne'in onu nerede ve ne zaman kaçırdığını bulabilecek miyiz... Unutmayalım, bu tür suçlarda kurban genelde ulaşılabilir olanlar arasından seçilir.
Yeah, I considered that, but if he is a trained sniper any site he chose would have to take into account the availability of targets as well.
Evet, bunu ben de düşündüm, ama eğer eğitilmiş bir nişancıysa, mekan seçerken, kurbanlara kolay ulaşabilmeyi de hesaplarına dahil etmiştir.
The ready availability of foreign currencies and valuables to pilfer was just one of the reasons that Auschwitz was a surprisingly attractive posting for many members of the SS.
Yabancı paraların her an kullanılabilirliği ve çalınabilecek eşyaların varlığı pek çok SS mensubu için Auschwitz'i umulmadık biçimde cazip hale getiren sebeplerden biri oldu.
I noticed it in a neighbor's yard, and I inquired as to its availability.
Bir evin bahçesinde gördüm ve satılık olup olmadığını araştırdım.
- Well, I don't know. Is there some particular reason you're checking my availability?
Bilemiyorum, musait olup olmadığımı sormanın belli bir nedeni var mı?
Well, I'm calling about your availability for a magazine shoot...
Bir dergi çekimi için müsait olup olmadığınızı öğrenmek istiyordum...
Now my availability.
Şimdi benim musait olduğum zamana bakalım.
It's a classic example of availability bias.
Zihinsel kestirmeye klasik bir örnek bu.
Availability.
Elverişlilik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]