Avion translate Turkish

Par avion Par bateau

Par avion Par bateau

( Man )'Paradeen Control Centre to Lunar Shuttle Avion.

Paradeen Kontrol Merkezi'nden Lunar Mekiği Avion'a.

( 2nd man )'Lunar Avion responding.

Lunar Avion cevap veriyor.

( Man )'Excellent, Lunar Avion.

Çok iyi, Lunar Avion.

- Uh, an avion, Evian.

- Şey, avion, Evian suyu.

I suppose you arrived par avion.

Sanırım havaalanına gelmiştin.

In my avion?

Uçağımla?

Lost Season 3 Episode 12

Par Avion

Je ne sais pas comment on pilote un avion.

Nasıl uçulur bilmiyorum.

Avión's been Carlos's whole life, Turtle.

Avion, Carlos'un her şeyi Turtle.

Turtle, look, if Vince is going to be the face of Avión, then obviously we don't want to hurt his name either.

Turtle, bak, Avion'un yüzü Vince olacaksa biz de adına zarar gelmesini istemeyiz tabii.

Carlos Avión.

Carlos Avion.

- Tequila Avión.

- Avion Tekilası.

Making love on Avión is unmatched.

Avion'la sevişmek inanılmazdır.

Aquaman and Avión... a match made in heaven.

Aquaman ve Avion cennetten gelen birleşim.

Uh, Tequila Avion.

Tequila Avion.

- Avión.

- Avion.

- Huh-uh, Avión.

- Avion.

- Avión!

- Avion.

Trust me, an Avión margarita will change your life.

Güven bana, Avion Margarita hayatını değiştirecek.

Anything I can do to help spread the word that is Avión.

Avion'u yaymak için ne gerekiyorsa.

Traded an Avión shoutout for a tip.

Avion haberiyle takas ettim.

I thought getting the word out about Avión would be a good thing.

Avion'un reklamını yapmanın iyi olacağını sanıyordum.

I spoke to Carlos this morning and he prefers to speak on behalf of Avión himself.

Bu sabah Carlos ile konuştum ve Avion ilgili konuları kendisi konuşmak istiyor.

- It means that you may have just lost me Avión.

- Anlamı biraz önce Avion'u kaybetmeme neden olmuş olabilirsin.

He wants to make Avión the official drink of the Mavs.

Avion'u Mavericks'in resmi içeceği yapmak istiyor.

Oh, she's off on the Avión publicity tour.

Avion reklam turuna çıktı.

So while the FBI is busy collaring Lawrence by sea, we'll be making our escape par avion...

FBI, deniz civarında Lawrence'ın kıçını ararken biz de "par avion" kaçışımızı yapıyor olacağız.

Jillian Reynolds is letting me make polio avion live on television.

Jillian Reynolds canlı yayında pollo avion yapmama izin verecek.

It means we're taking avion to the next level.

Avion'u bir üst seviyeye taşıyoruz demek.

I know Alex probably wasn't the one, but avion was supposed to be my thing.

Alex muhtemelen hayatımı geçireceğim kız değildi ama Avion benim işimdi be.

If I sell my stock in avion I'd have some.

Avion'daki hisselerimi satarsam biraz olur.

But I like you and you did bring me avion.

Ama seni severim ve bana Avion'u getirdin.

We're taking avion to the next level.

Avion'u bir üst seviyeye taşıyoruz.

She was wearing her Avión t-shirt and she looked super hot.

Avion tişörtünü giyiyordu ve inanılmaz seksiydi.

- She's the Avión girl.

- Avion kızını diyorsun!

He did it with Avión, and I'm here to help.

Avion'u başardı, şimdi yine yardıma hazırım.

I thought you were in that avion tequila deal.

Avion tekila işindesin sanıyordum.

- Avion went public today.

- Avion bugün halka açılmış.

Par avion!

Uçakla!

Ecoutez si vous voulez, je prends un avion demain et je vous jure que je débarque dans votre banque.

Dinle istersen yarın bir uçağa atla...