English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Await

Await translate Turkish

1,215 parallel translation
We await your Captain's greeting with growing unrest.
Kaptanınızın selamlamasını artan bir gerginlikle bekliyoruz.
If it's found out, it encases the subject to await a more detailed interrogation later.
Kimliği ortaya çıktığında da, örneği, daha sonra yapılacak... kapsamlı sorgulama için hapsediyormuş. - Akıllıca.
We await the transfer.
Transferi bekliyoruz.
Delegations await me.
Delegeler beni bekliyor.
Ladies and gentlemen... if you would care to go out to the terrace, the fireworks await you.
Sayın konuklar terasa çıkarsanız, havai fişekler sizi bekliyor.
I await you, denizens of the demon realm!
Sizi bekliyorum, iblis diyarının sakinleri!
Sent on to Glasgow, Gove, to await collection there.
Glasgow, Gove'a gönderildi. Orada alınmayı bekliyor.
I will await your answer on the bridge.
Yanıtını Köprü'de bekliyor olacağım.
Nor does she await you on the planet.
Seni o gezegende de beklemiyor.
That way we await the arrival of the Klingon ship P'Rang.
Böylece, Klingon gemisi P'Rang'ın gelmesini beklemek yeter.
I am about to leave Tau Cygna V and await rendezvous instructions.
Tau Cygna 5'ten ayrılmak üzereyim ve buluşma talimatlarını bekliyorum.
We have arrived at Star base 6, where Miss Brianon will await transport back to Earth.
Yıldızüssü 6'ya vardık. Bayan Brianon, burada kendisini Dünya'ya götürecek aracı bekleyecek.
Tonight, this man, our very own Ulric the Undying... will be sealed into a coffin... and buried in a grave six feet under to await his inevitable expiration... by the grasp of suffocation.
Bu akşam, bu adam hepimizin yakından tanıdığı Ölümsüz Ulric bir tabuta koyulacak ve yerin 2 metre altına gömülecek. Orada kaçınılmaz sonunu beklerken boğulmanın anlamını kavrayacak.
You're await.
Bekle.
I await the word of Vigo.
Vigo'nun emirlerini bekliyorum.
Heroic deeds await us.
Bir kahramanlık bizi bekliyor.
its certain treasures... await discovery.
Nil'in kaynakları tam bir hazine. Bunun gelmesini bekleyeceğim.
I own myself an ass and I await your orders.
Suçumu kabul ediyor ve emirlerinizi bekliyorum.
As we await the sixth and possibly final game of the World series, unless authorities decide to forcibly remove the inmates from their barricaded prison cells, tomorrow while you're sitting at home watching the game...
6. ve muhtemelen Dünya kupasının son maçını beklerken eğer otoriteler hücrelerinde barikat kuran mahkumları zor kullanarak çıkartmaya karar vermezlerse yarın siz evinizde maçı izlerken...
They have a son, Harry, and now await the second.
Bir oğlu var, Harry, ve şimdi yine hamile.
Thanks to my witness a professional banker and brother woman we plan to prove that we deserve a jillion dollars in cash and we humbly await your decision.
Profesyonel bankacı olan görgü tanığım ve "bacım" sayesinde bir zilyon doları hak ettiğimizi kanıtlamayı düşünüyoruz. Nakit olarak. Ve tevazu ile sizin kararınızı bekliyoruz.
I await your decision forthwith.
Kararınızı derhal bekliyorum.
- What other dangers await me?
- Beni başka ne tehlikeler bekliyor?
We await the arrival of Duras and Gowron rivals for the leadership of the High Council.
Yüksek Konseyin liderliği için rakip olan Duras ve Gowran'ın gelmesini bekliyoruz.
Sakkath, I await an answer.
Sakkath, bir yanıt bekliyorum.
We will await your signal.
- İşaretinizi bekleyeceğiz.
- I await your wrath.
Sizin öfkenizi bekliyorum.
Orbit and await orders.
Yörüngede dolan ve emirleri bekle.
Idgie and Big George went to the county jail in Valdosta... to await trial for the murder of Frank Bennett.
Idgie ve Koca George, Frank Bennett cinayetinin mahkemesini... beklemek üzere, Valdosta eyalet hapishanesine gitti.
I'll await you over there
Sizi şurada bekliyorum.
To await the police.
Polisi beklemek için.
We await the Starship Zhukov. Guest quarters are ready for Ambassador T'Pel.
İstasyonda kalarak Yıldız Gemisi Zhukov'un gelmesini ve Büyükelçi T'Pel için misafir kamaralarının hazırlanmasını bekleyeceğiz.
The safest decision is to contact Starfleet and await instructions.
Mevcut durumda en güvenli ve mantıklı karar Yıldız Filosu ile temasa geçmek ve talimatları beklemektir.
I will await you aboard the Bortas.
Seni Bortas'ta bekleyeceğim.
We await your further instructions.
Sonra ki talimatlarınızı bekliyoruz.
"Take fifty thousand dollars " to the Temple at Hukow and await further instructions.
" Hukow Tapınağı'na 50,000 dolar getirin ve talimatlarımızı bekleyin.
So now we've been moved north into the Ardennes Forest... to await replacements.
Şimdi de yeni gelenleri beklemek için kuzeye Ardennes Ormanlarına gönderildik.
I await your command, for I know that when the rewards are given, - - I will be one of those who benefits from your generosity.
Emrinizi bekliyorum, biliyorum ödüller dağıtıldığında, cömertliğinizden ben de yararlanacağım.
At the Borgo Pass, my carriage will await you.
Borgo Geçidinde, arabam sizi bekleyecek.
I await your command.
Emrinizi bekliyorum.
"The love is afresh, and so is the await"
"Aşk yeni ve öylece bekliyor"
"The love is afresh and so is the await"
"Aşk yeni ve öylece bekliyor"
Take John Brennick to isolation to await punishment.
John Brennick'i cezasını beklemek üzere tecrite götürün.
I'll await the evening too. May I go then?
Ben de aksam bekliyor olacagim.Daha sonra gidebilir miyim?
The young prince gives himself up without you await to the stressful duties which so great task does it implicate.
Genç prens, bu büyük girişimdeki yorucu sorumluluklarına tamamen adanmış görünümü veriyor.
As there is no room in the Gotham City jail you will be taken to Stonegate Penitentiary to await a trial date.
Gotham Şehir Hapishanesi'nde yer olmadığından duruşma gününü beklemek üzere Stonegate Hapishanesi'ne nakledileceksiniz.
He and Miss Isley patiently await your arrival at the Rose Café.
Bay Dent ve Bayan Isley, sabırla Rose Café'ye varmanızı bekliyorlar.
We await further instructions.
Yeni emirlerin gelmesini bekliyoruz.
We have reached the designated coordinates and await the arrival of Chancellor Alrik.
Belirtilen koordinatlara ulaştık ve başbakan Alrik'in gelişini bekliyoruz.
As we await this glorious moment Martha and I invite you to have some desert and coffee.
Bu olağanüstü anı beklerken... Martha ve ben sizi tatlı yemeye ve kahve içmeye davet ediyoruz.
"All those unseated will await the next show."
... diye duyurdu iç ses. 'Yerini almamış olanlar gelecek gösterimi beklemek zorunda kalacaktır.'

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]