English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Aways

Aways translate Turkish

47 parallel translation
I aways liked femmes fatales
Tehlikeli kadınlara her zaman bayılırım.
Step out of the car, step aways from the car.
Arabadan in! Arabadan uzaklaş!
I just get off up aways
Ben her zaman kaçar giderim
T's aways been your favorite.
En sevdiğin spordu hep.
- Sn't that how it's aways been?
- Hep böyle olmadı mı?
- And if we fail there's aways this.
- Başaramazsak her zaman bu var.
Get some cut-aways of the balloons.
Balonların görüntüsünü al biraz.
He is probably off off and aways with the money.
Muhtemelen parayı alıp çoktan yurt dışına kaçmıştır.
We can't let him get aways with it.
Bundan sıyrılmasına izin veremeyiz.
Look, I tell you what. You go back aways...
Bakın, size anlatacağım Geçmişe dönelim.
We should get some Chinese take-aways and chuck them about.
Çin yemeği alıp ortalığa saçmalıyız.
Every day, I come out of here, I wander around, looking here and there for throw-aways.
Her gün buraya geliyorum, biraz dolaşıyorum sağ sola neler atılmış ona bakıyorum.
Because I have aways been the master of fate.
Çünkü ben en başından beri kaderin efendisiyim.
Your friend whose folks are aways?
Ailesi uzakta olan arkadaşın mı?
Another three hundred keep-aways... in safety cell confinement.
300 mahkum da özel güvenlikli hücrelerde tutuluyor.
It's another one of my cousin's take-aways.
Kuzenlerimden birinin yeri daha.
Bill aways told me the only thing that kept him going was Albert's determination and will to live.
Bill onu ayakta tutan şeyin Albert'ın yaşama sevinci ve kararlılığı olduğunu söyledi.
We could shoot on location like a desert island with 2 cast aways
Herhangi bir adada bu çekimi.. rahatlıkla yapabiliriz.
I'll aways see it!
Seni görüyorum.
The question remains, what is the state of our cast aways?
Soru hala duruyor, Rolümüzün ne olduğunu belirlemek?
Secret romances, sneak-aways, affairs.
Gizli ilişkiler, kaçamaklar, aldatmalar.
We both go back aways.
Eskiye dayanan bir dostluğumuz vardır.
"I poked into the place aways and encountered a little open patch as big as a bedroom. All hung around with vines. and found a man lying there asleep, and by Jinks, it was my old Jim..."
Uzaklarda bir yerlere uzanıp, bir yatak odası büyüklüğünde her tarafı asmalarla bezenmiş küçük bir açık alana geldim orada uyuyakalmış bir adam buldum vay canına!
Now, you wanna go on aways? - Yes.
- Bu taraflara da bakmak ister misin?
- No, I've got aways to go.
- Hayır, gitmem gereken yerler var.
All of them have give aways, detective.
Hepsinin bir çeşit ödülü var, dedektif.
Frank is walking aways.
Frank gidiyor.
I'm not even gonna break you, I'm just gonna set you back aways.
Bir taraflarını bile kırmayacağım buradan çıkmana müsaade edeceğim.
Specially when it concerns nigger stow-aways.
Hele ki söz konusu kaçak bir zenciyse.
You get some kind of deal with straight-aways?
Uzun yol yaptırmak için fazladan kuponun filan mı var?
- Oh, it's those straight-aways. They suck the politeness right out of your head,
- Bu düz yollar insanın içindeki nazikliği yok ediyor.
No, we still have to go aways that way.
Hayır, bu taraftan gitmeye devam etmeliyiz.
I've already texted the Stowe-Aways.
Çoktan Stowe-Aways'a mesaj attım.
The new Saber Tooth bristle brush technology is patented to be soft on hair, hard on fly-aways.
Yeni Kılıç Diş fırça teknolojisi saçınıza yumuşak, söz dinlemeyen tellere sert davranmak üzere geliştirildi.
Oh. You know, they say that if you walk away from things, then you'll just keep walking away and start a whole history of walk-aways.
Derler ki, bir şeylerden kaçmaya çalıştıkça kendini sürekli kaçarken bulurmuşsun.
It's aways "six won't work"?
İşler böyle yürümez.
Forget this mess, cut a path, right aways.
Unutalım bu işi, kestirmeden çabuk gideriz.
They're more like thrown-aways, and we're here to fill a void in their lives...
Onlar daha çok sokağa atılmış çocuklar. Biz de hayatlarındaki bir boşluğu doldurmak için buradayız.
Start a whole history of walk-aways.
Kaçmalar üzerine tamamen yeni bir tarih yazmış olursun.
I'm a way aways.
Ben de dışarıdaydım.
The next day, they ordered food from the same restaurant where he bought the take aways on the 3rd.
Ertesi gün için lokantadan yemek söylediler ve sipariş odalarına geldi.
Whatever Kirsten's seen in the stitch she's aways been able to piece together, so she may not be foolproof, but she'll do until foolproof shows up.
Kirsten ilmekte ne gördüyse hep parçaları birleştirebildi. Mükemmel olmayabilir ama mükemmel olan gelene kadar iş görür.
For run-aways, I guess.
Evden kaçmak için, sanırım.
Uncle Hua's wine is aways the best.
Hua'nın amca her zaman en iyisidir.
Run-aways like me.
Benim gibi her zaman koş.
All of us run-aways.
Hepimiz kaçıyoruz.
We walk down-aways and then turn back.
Yürüyüp geri geleceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]