English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Babysitters

Babysitters translate Turkish

155 parallel translation
Diapers and pee and child care and babysitters and cots and God knows what else.
Çocuk bezleri, işemeler, bakım derdi bakıcı tut, beşik salla ve Allah bilir daha neler.
What are we, babysitters?
Neyiz biz, bebek bakıcısı mı?
Good evening, parents, children, babysitters and sittees.
İyi akşamlar, analar, babalar, çocuklar, bakıcılar ve yatıya kalanlar.
I'm not gonna have my kid brought up by babysitters.
Çocuğumu bakıcıların büyütmesine izin vermem.
Hey, darling, how about Saturday night let's get us one of them babysitters and go honky-tonkin'?
Hayatım, Cumartesi gecesi için bebek bakıcılarından birini seçip gece kulübüne gitmeye ne dersin?
I can get good babysitters through the women's council.
Kadınlar konseyinden düzgün bir bakıcı bulabilirim.
Babysitters stabbed with knitting needles by gay presidential candidates.
Eşcinsel başkan adaylarının örgü şişi sapladığı bebek bakıcıları.
We used to have babysitters, but word of mouth kills you.
Eskiden bakıcılarımız vardı fakat söylenmeleri gına getirdi.
Now, Bud, Kelly... don't think of us as babysitters.
Şimdi, Bud, Kelly bizi çocuk bakıcısı olarak görmeyin.
She did. And if we were good babysitters, the kind people use again, we'd have to say no.
Ve biz, iyi birer çocuk bakıcıları olsaydık hani insanların evlâtlarını yine bırakacağı türden hayır derdik.
We don't have the manpower to be 24-hour babysitters.
24 saat bebek bakıcılığı yapacak kadar yeterli adamımız yok.
No more babysitters for you.
Sana bir daha bakıcı yok.
I blocked the adult channels for the other babysitters, but the code is four, three
Diğer bakıcı için yetişkin kanallarını engellemiştim ama şifre ; dört, üç...
- All his other babysitters won't come back!
Diğer bakıcılar tekrar gelmek istemiyor.
I don't know how you treat your other babysitters, but when I'm babysitting, you're nothing but a little turd!
Diğer bakıcılarına nasıl muamele ediyorsun bilmem, ama bakıcı ben iken sen bir bokçuktan başka bir şey değilsin.
Yeah, ha! Dude, when my mom finds out that my babysitters had thier boyfriends over, she mostly gets really mad! Mostly!
Ahbap, annem bebek bakıcısının eve erkek aldığını öğrendiği zaman genellikle çok sinirlenir.
There are babysitters. Babysitters!
- Ah günümüz kadınları!
And they don't pay for clothes or shoes or gas or babysitters.
Ve elbiseleri yada ayakkabıları yada benzini yada bakıcının ücretini ödemez.
Some babysitters take you to the movies, or roller-blading in the park.
Bebekbakıcıları sizi sinemaya götürür,... yada parkta salıncakta sallanmaya.
GOOD-SMELLING BABYSITTERS COST MORE.
Güzel kokan bakıcılar pahalı.
And don't be thrown by dead babysitters.
"Ve ölü bebek bakıcıları cesaretini kırmasın."
You have bad luck with babysitters.
Bakıcıdan yana şansın yok.
Benjamin burns through babysitters pretty quick.
Benjamin her gün bir bakıcı kaçırıyor.
Babysitters?
Bakıcılar?
I've called all over for babysitters.
Tüm bebek bakıcılarını aramıştım.
Babysitters don't leave. They sit.
Çocuk bakıcıları bırakmazlar, bakarlar.
( moaning and chuckling ) How come none of my babysitters ever looked like you?
Niye benim bakıcılarımın hiçbiri sana benzemiyordu?
Where are your babysitters, huh?
Bakıcıların neredeler?
They were babysitters.
Onlar çocuk bakıcılarıydı.
I got rid of my babysitters when I was, like, 14.
Ben 14 yaşımda bakıcılarımdan kurtuldum.
Now you got two babysitters.
Artık iki bebek bakıcın var.
- We have several different babysitters
- Bebek bakıcılarımız var.
- We can't rely on babysitters
- Onlara...
All right, I don't suppose you know of any local babysitters, huh?
Buralarda bebek bakıcısı da tanımıyorsundur.
I'm on a constant patrol for new babysitters.
Aralıksız olarak yeni bir bebek bakıcısı aramaktayım.
And I don't care if his momma there, his grandmamma, innocent bystanders, little kids, babysitters, bill collectors, whatever.
Annesini orada olsa bile, umrumda değil. Masum, küçük çocukların önünde bile yaparım. Hatta pul koleksiyoncunun, herneyse.
I don't think twice about people holding him, yet I obsess about things like broken arms, broken legs, choking, kidnapping, drowning, bad babysitters, pretty babysitters.
İnsanların Jack'i tutmaları konusunu hiç takmazken, kırık kollar, kırık bacaklar, boğazında bir şey kalması, kaçırılma, boğulma, kötü dadılar, tatlı dadılar gibi şeylere takıyorum.
I don't need babysitters.
Bakıcıya ihtiyacım yok.
Then you can take me off your list of babysitters.
O zaman beni çocuk bakıcıları listenden çıkar.
Barzali's babysitters are on the move.
Barzali'nin bakıcıları harekete geçti.
Lucy is tough on babysitters. She gets all bitchy with them.
Lucy bakıcılarına kök söktürür.
The babysitters are here.
Bebek bakıcıları geldi.
We've become babysitters.
Dadıya dönüştük.
They're babysitters who drive.
Onlar araba sürebilen bebek bakıcıları.
Not an option- - we're not babysitters.
Öyle bir seçenek yok. Bakıcı değiliz biz.
What a fine lot of babysitters we turned out to be.
İyilerinden bir sürü bebek bakıcısı bulduk.
Mr. Go-To Guy called his men a fine lot of babysitters.
Bay hızır, patronuna telefonda bir sürü iyi bebek bakıcısı dedi.
The secret service calls their agents who guard VIPs babysitters.
Gizli servis VIP'lerin bebek bakıcılarını koruyan ajanları arıyor.
Right, like we're their damn babysitters.
Kahrolası bebek bakıcıları
They want us to be state babysitters.
Bizden sosyal bir kreş olmamız talep ediliyor.
We're the babysitters.
Biz bebek bakıcılarıyız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]