English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Backpacking

Backpacking translate Turkish

128 parallel translation
Some friends said they might be backpacking up here.
Bazı dostlar buralarda olabileceklerini söyledi.
Me and my father used to go backpacking all the time.
Babamla sürekli sırt çantalı geziye çıkardık.
They're all going backpacking, John!
Kır yürüyüşüne çıkıyorlar, John!
Sky-diving, snowmobiling, backpacking, mountain climbing, bungee jumping, skeet shooting, duck hunting, jerking off, playing pool, shooting someone in the asshole with a dart gun...
Hava dalışı, Kar motorsikleti kullanımı, piknik yapma, dağ tırmanışı, "bungee jumping", hedef vuruşu, ördek avı, mastürbasyon yapma, bilardo oynama, birisinin kıçını dart okuyla vurma kesin vardır bunun için de bir dergi!
When I was young, my parents took us on backpacking trips.
Gençken, ailem beni sadece bir sırt çantası ile geziler götürürdü.
He's backpacking through Europe.
Avrupa'ya yola çıkmaya hazırlanıyor.
[SIGH] I'M SAVING IT TO GO BACKPACKING ACROSS EUROPE.
Avrupa'yı dolaşmak için o parayı saklıyorum.
A German student backpacking in England.
İngiltere'de okuyan bir Alman.
And they're backpacking through the East Coast for the summer.
Bu yaz sırt çantalarıyla Doğu Yakasını geziyorlar.
When I graduate from high school... we're gonna go backpacking through Europe together.
Ben liseden mezun olunca... Avrupa'yı çantalarımız sırtımızda gezeceğiz.
I told him about our backpacking trip, and he thought it was a great idea.
Ona sırt çantalı yolculuğumuzdan bahsettim, o harika bir fikir olduğunu söyledi.
Years ago, I was backpacking across Western Europe...
Yıllar önce sırtımda çanta Batı Avrupa'yı dolaşıyordum.
- You were backpacking across Europe?
- Batı Avrupa'da dolaşıyordun, öyle mi?
A few years ago I was backpacking across Western Europe.
Birkaç yıl önce sırtımda çanta Batı Avrupa'yı dolaşıyordum.
- I was backpacking...
- Çantam sırtımda...
When I went backpacking through Europe after I quit school I went to this island off the coast of Sicily.
Okulu bıraktıktan sonra çıktığım Avrupa turunda, Sicilya kıyısında bir adaya gittim.
I was backpacking.
Kamp yapıyordum.
Backpacking through Europe.
Sırt çantalarını kapıp Avrupa'yı gezelim.
A little backpacking after college?
Üniversiteden sonra küçük bir macera gezintisi mi?
They went backpacking in Europe once.
Bir keresinde beraber Avrupa turuna çıkmışlardı.
But we got so caught up in the backpacking aspect of it... that it just kind of slipped our minds. You know what that means, Emily.
Biliyorum, ama sırt çantamızla dolaşma fikrine o kadar çok kaptırdık ki kendimizi, aklımızdan çıkmış gitmiş.
The cheap kind. They have all the good information about backpacking and staying in hostels. Backpacking and staying in hostels?
- Sırt çantasıyla yolculuk yapmak ve "hostel" lerde kalmak konusunda çok iyi bilgiler veriyor.
Who's backpacking and staying in hostels? We are. - No, you're not.
- Kim sırt çantasıyla yolculuk yapıp hostellerde kalacak?
But we're backpacking through Europe. How're we gonna do this without backpacks?
Sırt çantamız olmadan Avrupa'yı, nasıl sırt çantasıyla dolaşacağız?
But all the time we've talked about backpacking, I never actually pictured us with backpacks. What were you picturing?
Bundan çok söz ettik, ama bizi hiç sırt çantasıyla hayal etmemiştim.
This is all that's left of my backpacking trip through Europe.
Bu Avrupa'ya seyahatim sonrası çantamda kalan bir şey.
A whole summer, backpacking around Europe.
Yaz boyunca sırt çantasıyla Avrupa.
I am kind of backpacking through Europe on my way to Berlin for the Love Parade.
Ben bir çeşit Berlin'deki Love Parade'e gitmek için hazırlanıyorum.
- Backpacking is just an expression.
- Toparlanmak sadece bir deyimdi.
- Yeah, we're backpacking.
- Evet, dolaşıyoruz.
I'm backpacking.
Yürüyüş yapıyorum.
Backpacking across Thailand does not make you wise.
Sırtında çantayla Tayland seyahati seni âlim yapmaz.
She's not backpacking across Europe with some guy named Sven.
Sırt çantasını kapıp Swen diye bir oğlanla Avrupa seyahatine çıkmadı ya. - Sen geç dalganı.
Backpacking with heris gonna be a nightmare.
Onunla yolculuk etmek kabus olacak.
You guys are going backpacking?
Yolculuk mu edeceksiniz?
I just... we're going to be backpacking.
Ben sadece... sürekli valiz toplaman gerekecek.
Next thing you know, the place is crawling with backpacking tourists wearing sandals.
Sonra kendini sırt çantalarını taşıyan sandaletli turistlerin arasında buluyorsun.
One is backpacking through Europe.
Diğeriyse Avrupa'yı geziyor.
Andrew is backpacking through Europe, and Danielle is away at cheerleading camp.
Andrew Avrupa'ya gitti. Danielle de amigo kız kampında.
One day I was backpacking around Europe, no plans, no worries, all the freedom in the world.
Bir gün sırt çantamı alıp, Avrupa'ya gitmeyi düşünüyordum, plan yok, endişe yok, özgürlük.
Hey, did I ever tell you guys about this choice burrito I had when I was backpacking that summer I was super into rabbits?
Hey, size hiç anlattım mı çocuklar şu küçük eşek seçimi hakkında piknik yaparken, tavşanlarla çok meşgulken o yaz?
All these textbooks, backpacking?
- Bütün bu kitaplar, çantalar.
He seems to have been one of those losers who goes backpacking to get off with girls.
Görünen o ki, çantasını sırtına takıp kızlarla tanışmak için seyahata çıkan zavallı tiplerden biriymiş.
Oh, I would have loved to have gone to Mecca during my backpacking years.
Ben de gençken Mekke'ye gitmek isterdim.
After high school, I went backpacking through Italy.
Liseden sonra, sırt çantamla İtalya'ya gittim.
I think of the good times I had backpacking through Europe.
Avrupa'da geçirdiğim güzel zamanları düşünüyorum.
We never got to go backpacking in Costa Rica.
Sırt çantalarımızı alıp Kosta Rika'ya gidemedik hiç.
We're still gonna get to go backpacking in Costa Rica, okay?
Kosta Rika'ya hala gidebiliriz tamam mı?
I was thinking maybe, like, eurorail through europe, uh, you know, backpacking, that kind of thing.
Belki Avrupa'ya yelken açarım. Atarım çantamı sırtıma.
All that talk about backpacking across Europe, or finishing your college classes?
Avrupa'ya seyahatler ya da üniversiteyi bitirmeler.
Apparently they went backpacking around Europe or something.
Görünüşe göre sırt çantalarını alıp Avrupa'yı falan gezmişler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]