Bad idea translate Turkish
4,267 parallel translation
This was such a bad idea.
Bu çok kötü bir fikirdi.
At the first sign of trouble, it became a bad idea?
Ama ufacık bir sorun çıkınca kötü bir fikir mi oldu?
Driving here wasn't a bad idea at all.
Yolculuk kötü bir fikir değildi.
Lowering overhead is not a bad idea.
Masrafları kısmak kötü bir fikir değil.
Not a bad idea.
Fena fikir değil.
This was a bad idea.
Bu kötü bir fikirdi.
Didn't we say that was a bad idea and that we shouldn't do that again?
Bunu tekrar yapmanın iyi bir fikir olmadığı konuşmamışmıydık biz.
- Bad idea. This is the perfect kind of establishment for our needs.
Burası ihtiyaçlarımızı karşılamak için kusursuz bir yer.
- I might kill him. - Yeah, maybe that's not such a bad idea.
- O kadar da kötü olmaz belki.
Ooh, not a bad idea.
Ooh, kötü fikir değilmiş.
Yeah, this is a really bad idea.
Evet, bu gerçekten çok kötü bir fikir.
So the jetpack... Bad idea.
Jet takımı kötü bir fikirdi.
Actually, on second thought, This may be a really bad idea.
Aslında bir kez daha düşündüm de bu pek iyi bir fikir olmayabilir.
Maybe this was a bad idea..
Belki de kötü bir fikirdi.
Oh, no, maybe this was a bad idea.
Hayır, belki bu kötü bir fikirdi.
Oh, no, no, this is a really bad idea.
Oh, hayır, hayır, bu gerçekten kötü bir fikir.
Maybe drawing some boundaries wasn't a bad idea after all.
Belki de bazı sınırlar koymak o kadar da kötü bir fikir değildi.
Obviously, this is a bad idea.
Belli ki bu çok kötü bir fikir.
Bad idea.
- Kötü fikir!
Maybe it was a bad idea for us to come here.
Belki de buraya gelmek, kötü bir fikirdi.
You know, it's a real bad idea to be following me, Kenny!
Beni takip etmen sahiden berbat bir fikir Kenny!
- This is a bad idea.
- Bu kötü bir fikir.
Bridget, as a friend, I can tell you that that's a really, really bad idea.
Bridget, arkadaşın olarak sana bunun çok kötü bir fikir olduğunu söyleyebilirim.
- President isn't a bad idea, if we phrase a statement for him.
- Eğer taslağı biz hazırlarsak Başkan işi fena sayılmaz.
Maybe that's not a bad idea. Nice.
- O kadar da kötü olmaz belki.
If you told me about the money, I would've said it was a bad idea.
Eğer bana paradan bahsetseydin, bunun kötü bir fikir olduğunu söylerdim.
Bad idea.
Bu kötü bir fikir.
I knew this was a bad idea.
Bunun kötü bi fikir olduğunu biliyordum.
That's not a bad idea.
İyi fikir.
He thinks that's a bad idea. That I should take the plea.
- Bunun kötü bir fikir olduğunu suçlamaları kabul etmemi söylüyor.
I told him I thought it was a bad idea to contact him.
Ona, korsan ile iletişime geçmenin kötü bir fikir olduğunu söyledim.
I told you this was a bad idea.
Kötü bir fikir olduğunu söylemiştim!
That's probably a bad idea, right?
Bu muhtemelen kötü bir fikirdir, değil mi?
Thought you said that was a bad idea.
Bunun kötü bir fikir olduğunu söylemiştin diye hatırlıyorum.
Too inexperienced to understand that was a bad idea, son.
Kötü bir fikir olduğunu anlamayacak kadar tecrübesiz zamanlarımda evlat.
Bad idea.
Kötü fikir.
This whole shot quota's a bad idea.
Bu ceza kotası çok aptalca bir fikir.
Maybe this was a bad idea.
Belki de bu kötü bir fikirdi.
That's why it's a bad idea to eat crabs for breakfast.
Kahvaltı da yengeç yemek kötü bir fikirdi.
You thought the suit was a bad idea?
- Sence dava kötü bir fikir miydi?
I told you "selfish" was a bad idea.
Dedim sana, "bencil" demen iyi olmadı.
Moving back in with your parents right now doesn't sound like such a bad idea.
Ailenle yaşamaya Geri dönmek okadar da kötü bir fikir değil
- It does. It really does sound like a bad idea to me.
- Bu gerçektende çok kötü bi fikir
Bad idea.
- Kötü bir fikir.
Maybe it's not such a bad idea to get back to work, after all.
Belki de işe dönmek kötü bir fikir olmayabilir.
That was a bad idea.
Berbat bir fikirdi.
This is a bad idea.
Bu kötü bir fikir.
Maybe this is someone's idea of a bad joke.
Belki bu birisinin kötü bir şakasıdır.
Bad news is, we still have no idea what it is.
Kötü haber hiçbir fikri ne hala var olduğunu.
I think our idea of pulling the fire alarm, smashing the locks, and grabbing all the snacks... - Not a bad plan. - It was gonna work.
Alarmı çalmak, kilitleri patlatmak tüm atıştırmaları almak hiç de kötü fikir değildi.
Not a bad idea.
Senin için de kötü bir fikir değil Britta.