Bagley translate Turkish
107 parallel translation
- Mr. Bagley?
- Bay Bagley?
Mr. Bagley just came in with the final score.
Bay Bagley şimdi final sonuşlarıyla geldi.
Mr. Bagley, would you mind coming over here for a minute?
Bay Bagley, bir dakika buraya gelir misiniz?
- There's Bagley.
Bagley'e sor.
Roy Bagley, would you take over and let science make the point?
Bagley, söz sizde. Onlara anlatın.
- All set, Mr. Bagley!
Her şey hazır.
I... I'm not quite sure we can go along with that, Mr Bagley.
Bu noktalarla bir yere varacağımızı sanmıyorum.
Bagley. Look, it's not in my nature to be a pain in the arse with such consistency. It's being forced on me.
Bagley, kıçımın tutuşmasına pek alışık değilim bu beni öldürüyor.
- Yes, Mr Bagley. You were out.
- Evet, Bay Bagley, dışarıdaydınız.
- Bagley, you have got to give me a date.
Bagley, bana bir tarih vermelisin.
There's a lot of boils out there, Bagley.
Çünkü çok fazla sivilceleri var, Bagley.
Sorry to disturb you, Mr Bagley, but Mr Bristol's on the line again.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Bagley ama Bay Bristol yine hatta.
Mrs Bagley on line one.
Bayan Bagley hatta.
Just hang on a second, Bagley.
Bir saniye bekle Bagley.
- You all right. Bagley?
- İyi misin Bagley?
- Bagley, come and have a drink.
- Haydi gel de bir içki al. - Bir içkim var teşekkürler.
- What's the matter, Bagley?
- Sorun ne Bagley?
15 years ago, I was out there on the floor where you are now, and I was very like you, Bagley.
On beş yıl önce, senin gibi yerlerdeydim sana da çok benziyordum, Bagley.
And by Christ, Bagley, did I sell some radiators.
İsa şahidimdir ki Bagley, bir sürü de kombi sattım.
Julia Bagley.
Julia Bagley.
"How do you feel, Mr Bagley?" "Much better, thank you, doctor."
"Nasıl hissediyorsunuz, Bay Bagley?" "Daha iyiyim doktor, teşekkürler."
No, Mr Bagley, it does not.
Hayır, Bay Bagley, okumuyor.
What you must understand is that it's not the boil that can read you.
Anlamanız gereken şey, zihninizi okuyan sivilce değil, sizsiniz, Bay Bagley.
- Fuck off! That's very rude of you, Mr Bagley.
Bu çok kabacaydı, Bay Bagley.
I've heard all about your boil, Mr Bagley.
Sivilce söyledi. Sivilceniz hakkındakileri duydum, Bay Bagley.
Bagley.
Ben Bagley.
- Open the doors. - Gotta go, Bagley.
Çıkmam lazım, Bagley.
- Mrs Bagley, the musicians are here.
Bayan Bagley. Müzisyenler burada.
How about a toast to Bagley and Julia?
Bagley ve Julia'ya kadeh kaldıralım mı?
- Bagley and Julia.
- Bagley ve Julia.
- Very good, Bagley.
- Gayet iyiydi, Bagley.
Don't think the bandages might be a bit on the tight side, Bagley?
Bandajların biraz sıkıymış gibime geldi, Bagley.
It belongs to Bagley.
Bagley'in çantası.
You're talking to Dennis Dimbleby Bagley.
Dennis Dimbleby Bagley ile konuşuyorsun.
If happiness means the whole world standing on a double layer of foot deodorisers, I, Bagley, will see that they get them!
Eğer mutluluk, dünyayı bir ayak deodorantına koymak demek ise ben, yani Bagley, onlara bunu veririm!
Bagley!
Bagley!
Bagley, I want everyone interrogated.
Bagley, herkesin sorgulanmasını istiyorum.
- Bagley!
- Bagley!
3000 block of Bagley, 4-17, 10-30.
Bagley Sokağı 3000'li numaralarda.
- The bagley bang-o-lure does it every time.
- Bu balık yemi bunu hep yapar.
Colonel Bagley.
Albay Bagley.
Col. Bagley, these people had nothing to do with the raids!
Albay Bagley, bu insanların baskınlarla bir ilgisi yok!
You were right, and Colonel Bagley was wrong.
Haklıydınız ve Albay Bagley yanıldı.
You just bring the package to First and Bagley and wait there.
First ve Bagley'e getir paketi. Ve orada bekle.
It looks like Darius Bagley a.k.a Dimebag and crew are arriving home early.
Dimebag diye bilenen Darius Bagley ve tayfası eve erken gelmiş gibi gözüküyor
Just say, "Yes, Malcolm will be going to Bagley next fall."
Aklını kaçırmışsın. O eve sızlanarak geliyor, sen de eve sızlanarak geliyorsun.
I'll be frank with you, Bagley.
Sana karşı açık olayım Bagley.
- Yes, Mr Bagley.
- Tamam, Bay Bagley.
Sorry to keep you waiting, Bagley.
Beklettiğim için özür dilerim.
It is you, Mr Bagley, that can read the boil.
Sivilcenin, okuyabildiği bu.
Malcolm told me that he was very excited about Bagley-Owens University.
- Kuşa merhem sürmeyi tercih ederdim.