English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bailiffs

Bailiffs translate Turkish

83 parallel translation
He did say something about sending the bailiffs to put us out.
Bizi buradan çıkarmak için icra memurlarını göndermekten söz etti.
What if he sends the bailiffs?
- Ya icra memurlarını yollarsa?
Bailiffs are nothing but sea lawyers come ashore.
İcra memurları önemsiz deniz avukatları gibidir.
You're the most trusted man among all the bailiffs.
Bütün kahyalar arasında en güveniliri sensin.
I tell you : conductors, shoeshiners, street sweepers, bailiffs, bureaucrats, and full idiots!
Sana söyleyeyim : Bu tipleri hemen tanırım, Helmut.
After the bailiffs took the Count of Peyrac's furniture and treasures,
- Mubaşirler, Peyrac'ın mobilyalarını ve hazinesini aldıktan sonra
You'll go insane... or the bailiffs will take you and hang you.
İnsanlıktan çıkacaksın ya da bölge temsilcisi seni tutuklayıp asacak.
How can I get anyone in with the bailiffs at the gate?
Kapıda muhafızlar varken birini nasıl içeri alabilirim?
All the women servants and the tradespeople and even our friendly bailiffs.
Tüm kadın hizmetçilerin ve esnafın ve hatta muhafız dostlarımızın.
Bailiffs, cut him lose.
Görevliler, çözün onu.
But the Bailiffs may be on their way already.
Ama muhafızlar çoktan yola koyulmuştur.
Like the bailiffs.
Yardımcılarını kastetmiyorum.
I thought you was the bailiffs.
Sizi icra memuru sandım.
The bailiffs left.
İcra memurları gitti.
Bailiffs, restrain the defendant.
Mübaşirler, davalıyı tutun.
Without 3,000 francs, the bailiffs will come.
Bugün üç bin frank bulamazsam icra gelecek.
Written while bailiffs were pounding on Shakespeare's door.
Shakespeare'in kapısına yapıştırılmış icra kağıtlarına.
- Bailiffs, remove that man!
- Bailiffs, çıkarın şu adamı!
I know some bailiffs.
Birilerini biliyorum.
You know, lawyers, bailiffs, clerks.
Avukatlar, mübaşirler, savcılar.
Swedish bailiffs smell more pungent.
İsveçli görevlilerin kokusu daha keskindir.
That's to say, Jack Sr. Had given it to him before the bailiffs arrived.
Daha doğrusu haciz memurları gelmeden önce Jack'e vermişti.
Tell us about the bailiffs, da.
- İcra memurlarını anlatsana, baba.
Do you know what bailiffs are? They're just like gods but they're worse.
- Tanrı gibiler ama daha kötü.
And I saw them... the bailiffs attacking our homes.
İcra memurlarının evimize saldırdığını gördüm.
Bailiffs, escort this little bastard to Juvenile Hall.
Mübaşirler, bu pezevengi hapishaneye götürün.
Bailiffs won't come near him.
Mübaşirler ona yaklaşamıyor.
Next time we'll be with the bailiffs.
Bir dahaki sefere icra memurlarıyla geleceğiz.
I'll send the bailiffs down to retrieve the case files.
Dava dosyalarını geri getirmesi için mübaşir göndereceğim.
"... narrow-hipped, splaw-footed... sons of Irish bailiffs... "
"... dar beyinli... koca ayaklılar... İrlandalı pisliklerin oğlu...
Bailiffs restrained Miss Havers before the judge ordered the court adjourned for the day.
Havers engellendi. Yargıç duruşmayı erteledi.
You're going to spend so much time in court, the bailiffs are going to want to make you shop steward, and by the time I'm done with you, trust me, you're going to wish you threw yourself off a cliff.
Mahkemede çok zaman geçireceksin, Mübaşirler seni tezgahtar yapmak isteyecekler. Burada seninle işim bittiğinde, güven bana.
In memory, my childhood divides pretty evenly between dining at the Ritz and flitting from rented houses in the night to escape the bailiffs.
Hatırlıyorum, çocukluğum yarı yarıya yemeklerimizi Ritz'de yemekle hacizden kurtulmak için gece yarısı kiralık evlerden kaçmakla geçmişti.
Did I ever tell you how I was sitting right next to Bobby Seale the day the bailiffs chained him to his chair and gagged him?
Mübaşirlerin Bobby Seale'i sandalyeye zincirleyip ağzını tıkadığı gün yanında oturduğumu söyledim mi sana?
- Bailiffs. Order!
Mübaşir, sessizlik.
Bailiffs! Please.
Mübaşir, lütfen!
"bailiffs of Paris, " have come to claim the sum of... "
- Paris icra memurları - buraya borcun tahsili için...
"bailiffs of Paris, " have come to claim the sum of 142 pounds. "
- Paris icra memurları -... buraya, tutarı 142 livre olan borcun tahsili için geldik.
You could send in bailiffs.
Bir icra memuru gönderebilirsin.
You want to send in bailiffs?
İcra memuru mu gönderelim?
Mademoiselle Chanel the bailiffs were here.
Matmazel Chanel, icra memurları buradaydılar.
Bailiffs.
- İcra memurları.
I always thought bailiffs were a myth.
Her zaman icra memurlarının hayalî olduğunu düşünmüştüm.
Lord Hurst is offering to buy 400 acres to keep the bailiffs away.
Lord Hurst, memurları uzak tutmak için 400 dönüm toprak almayı teklif ediyor.
It's getting really heavy, bailiffs.
Gerçekten ağırlaşıyor.
Well, the bailiffs are on strike, so we've all gone home.
, Icra memurları, greve Eh vardır bu yüzden hepimiz gitmiş eve ettik.
He hid the car from the bailiffs.
Arabayı icra memurundan saklamış.
Bailiffs, would you arrest this man, please?
Mübaşirler, bu adamı tutuklar mısınız lütfen?
Us bailiffs all look alike, right?
Mübaşirler birbirine çok benziyor, değil mi?
- Bailiffs, place the mayor under arrest.
- Bailiffs, valiyi göz altına alın. - Ne?
What's going on? Meet the bailiffs.
- Neler oluyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]