Baines translate Turkish
362 parallel translation
- Is the ambassador's car at the door? - It's waiting, sir.
Baines, Büyükelçi'nin arabası kapıda mı?
Baines, flowers for her room.
Baines, odasına çiçek koy.
Baines?
Baines.
Mrs Baines is on the warpath again.
Bayan Baines'in cinleri tepesinde yine.
Master Phillipe, you mustn't think you can run wild all over the house. No, Mrs Baines.
Efendi Phillipe, babanız birkaç günlüğüne gitti diye evin içinde oraya buraya koşturabileceğinizi sanmayın.
- See you on Monday, Mr Baines.
- Pazartesi görüşürüz, Bay Baines.
Will you take me for a walk this afternoon, Baines?
Bu öğleden sonra beni yürüyüşe çıkarır mısın, Baines?
- Mrs Baines told us to fill'em.
- Bayan Baines doldurmamızı istedi.
The place is empty except for Mrs Baines, Phile and me.
Ben, Bayan Baines ve Phile'den başka kimse yok.
- Don't you oven / vork him, Mr Baines.
- Onu çok çalıştırmayın, Bay Baines.
It's not loaded and Baines keeps the safety catch on.
Dolu değil ve Baines emniyet kilidini açık tutuyor.
- Good morning, Mr Baines.
İyi sabahlar, Bay Baines.
Baines is going to take me for a walk this afternoon.
Salata alın. Baines bugün öğleden sonra beni yürüyüşe çıkaracak.
Why don't you let Baines take me for a walk?
Baines'in beni yürüşüye götürmesine niye izin vermiyor sunuz?
- Baines!
- Baines!
Isn't Mr Baines here? No.
- Bay Baines burada değil mi?
Baines, it is a Ford.
- Baines, bu bir Ford.
There's Mrs Baines on the balcony.
Bayan Baines balkonda.
I don't ask you to say what isn't true, but... There's no need to mention to Mrs Baines that you met Julie. - Is it a secret?
Yalan söylemeni istemiyorum, ama Julie ile tanıştığından Bayan Baines'e bahsetmeye gerek yok.
You see, Mrs Baines, she... she doesn't like Julie.
Anlarsın ya, Bayan Baines Julie'yi sevmiyor.
You can trust me, Baines.
Elbette görmeliydin. Bana güvenebilirsin, Baines.
Mrs Baines will get it out of you.
Bayan Baines ağzından laf almaya çalışacaktır.
Oh, I'll never let you down, Baines.
Seni asla hayal kırıklığına uğratmam, Baines.
Isn't it exciting, Baines?
Heyecanlı, değil mi Baines?
I suppose you were doing nothing this afternoon, you and Mr Baines.
- Hiç. Sanırım öğleden sonra Bay Baines ile bir şey yapmadanız.
- No more chatting with Baines.
- Özür dilerim. - Baines ile çene çalmak da yok.
- Funny you should meet Baines, wasn't it?
- Baines'e rastlamanız ne tesadüf, değil mi?
- No, Mrs Baines.
- Hayır, Bayan Baines.
Baines I mean.
- Baines demek istedim.
You mustn't mind Mrs Baines, Master Phillipe.
Bayan Baines'i ciddiye almamalısınız, Efendi Phillipe.
Where's Mrs Baines?
Bayan Baines nerede?
- Will we be alone all day?
- Bütün gün yalnız mı olacağız, Baines?
I'd rather see the snakes, Baines.
Yılanları görmeyi tercih ederdim, Baines.
- You're not so old, Baines.
- O kadar yaşlı değilsin, Baines.
- I wouldn't say no, Baines.
- Hayır demem, Baines.
- Can't we see the snakes, Baines?
- Yılanları göremez miyiz, Baines?
- Mrs Baines.
- Bayan Baines'ten.
Baines!
Baines.
- Mrs Baines.
- Bayan Baines.
Look, Baines!
Bak, Baines.
Wouldn't Mrs Baines be angry if she knew?
Bayan Baines bilse çok kızardı!
Even Mrs Baines's secrets?
Bayan Baines'in sırlarını bile mi?
- You're very fond of Baines, aren't you? - Of course.
- Baines'e çok düşkünsün, değil mi Phillipe?
Baines doesn't either. Not really.
Baines de sevmiyor.
It's from Mrs Baines.
Bayan Baines'den.
Does Mrs Baines keep secrets?
Bayan Baines de sır saklar mı?
Mrs Baines doesn't like Macgregor.
Bayan Baines Macgregor'u sevmiyor.
Baines!
Baines!
I've got plenty to do.
Hayır, Bayan Baines. Sizin dağınıklarınızı toplamaktan başka bir sürü işim var.
You shot a man, though, Baines.
- Ama bir adam vurdun, Baines.
Even Mrs Baines's secrets.
Bayan Baines'in sırlarını bile.