English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bakers

Bakers translate Turkish

115 parallel translation
Check the records and place a call made on my private telephone of Bakers Street approximately twelve o'clock on the night of Dr. Tobel's arrival in London.
Baker Caddesi'ndeki özel telefonumun kayırlarını incelemeni istiyorum. Saat 12 civarı, Dr. Tobel'in Londra'dan ayrıldığı gece.
After the dance, all first sergeants quartermasters, saddler sergeants, farriers, cooks and bakers report to me at headquarters.
Danstan sonra tüm üstçavuşlar vardiya çavuşları, saraçlar, nalbantlar ve aşçılar karargahta hazır olacaklar.
Clerks, cooks, bakers, staff officers.
Muhasebeciler, aşçılar, fırıncılar, bütün elemanlar.
The bakers were searched, just in case.
Pasta mutlaka aranıyor.
Long live the bakers'shops!
Yaşasın fırıncı dükkanları!
Bakers and barbers.
Fırıncılar ve berberler.
Pick him up, put him in the back of the bakers land
O'nu yerden kaldırıp fırın arabasının arkasına koyun.
And the women take the bakers with them back to Paris, that is, the presence of their Majesties in Paris guarantees bread for all.
Ve kadınlar Paris'e beraberlerinde götürürler fırıncıları Çünkü Majestelerinin Paris'teki varlığı herkese ekmek garantisi demektir.
You are Raymond John Baker, born in Newcastle?
Sen Newcastle'da doğan Raymond John Bakersın?
The spirit of bakers!
Fırıncıların ruhu!
With his 40 fakirs His cooks, his bakers
Aşçıları, fırıncılarıyla...
How many bakers, and they're all wearing tuxedos.
Bir sürü fırıncı, hepsi de smokin giyiyor.
No one would like to do that, even bakers and shopkeepers are included.
Bunu fırıncılar, dükkancılar dahil kimse yapmak istemezse...
Well, I hate to cut short this enthralling symposium but perhaps we could hear from some non-bakers for a change?
Bu aydınlatıcı sempozyumun kısa kesilmesinden nefret ediyorum ama belki de bir değişiklik yapıp fırıncı olmayanlarla da görüşmeliyiz.
Some will grow to be butchers or bakers or candlestick makers.
Bazısı büyüdüğünde kasap veya fırıncı veya şamdan üreticisi olur.
... and of bakers, whose thoughts are far from their work You're being unjust, come on, they're about to get hooked
Ustaların suçu çalışacaklarına eğlenmişler. Bundan sen sorumlusun. Öyle düşünüyorsan, gereğini yap.
Ask bakers why people steal crumbs from the floors of their wagons.
İnsanlar hayvanlar gibi vagonlara dolarak yolculuk yapıyor.
" The Quakers, the Bakers, the Candlestick Makers.
" Kuveykırlar, Fırıncılar, Mum Yapıcılar.
I warned you about the girl's claims about her accusations, because I trusted you, as did the Bakers.
Sizi kızın iddia ve suçlamaları konusunda uyardım, çünkü sana Baker'lar gibi güveniyordum.
[Stork] The bakers had baked a fresh loaf of bread the night we got there. Another buddy of mine went over and got this wonderful loaf of bread, hot out of the oven, and I never had anything as good in my life.
Fırıncılar oraya vardığımız gece taze ekmek pişirmişlerdi ve bir arkadaşım gidip fırından yeni çıkmış bir somun aldı.
And after them, there will come bakers and servants...
Onlardan sonra, fırıncılarla garsonlar... - Aynen öyle, aynen öyle.
Here Here's your code You're Lieutenant Baker
İşte. İşte kodunuz. Sen Teğmen Bakersın!
Bakers are home, boys and they're coming through the front door.
Fırıncılar geldi. Ön kapıdan girmek üzereler.
I was up in my prop, dusting the Bakers'field.
Uçağımda, Baker'ların tarlasını ilaçlıyordum.
Like the kind bakers use.
Fırıncıların kullandığından.
She's the patron saint of bakers.
O Azize Elisabeth.
- Hi. - We're the Bakers.
- Biz, Bakerlar'ız.
We're talking Bakers full force.
Bakerlar'ın tüm güçlerinden bahsediyoruz.
Without you, we wouldn't be the 12 Bakers anymore.
Sensiz, 12 Baker olamayız.
But the town bakers...
- Ama şehrin fırıncıları...
So, the bakers?
Fırıncılar?
There are probably many bakers who are vegetarians, right?
Çok fazla vejetaryen fırıncı yoktur herhalde. Bilmem.
After your regiment was disbanded, I had to take you. But I prefer masons, bakers, farmers.
Birliğin dağıtıldıktan sonra seni almak zorunda kaldık, ama duvarcıları, fırıncıları, çiftçileri tercih ederdim.
It is breakfast at the Bakers', day one!
Baker'larda kahvaltı, birinci gün.
The Bakers are having a campout.
Baker'lar kamp yapıyor.
Murtaughs versus Bakers.
Murtaugh'lar, Baker'lara karşı.
- One for the Bakers!
- Tam göbekten.
And to determine second place and our champion, the Bakers and the Murtaughs are going to have a canoe race from here to the State Forest end of the park and back.
İkinci ve şampiyonu ayırmak için Baker ve Murtaugh aileleri kürek yarışı yapacaklar parkın sonuna kadar gidiş-dönüş.
Come on. Put some muscle in it, Bakers.
Yakalayacağız.
- Daniel! - We like the Bakers.
- Baker'ları seviyoruz.
Some fags are just determined to be bakers, cops, train conductors, senators, masons... chemists!
Bazı eşcinseller fırıncı polis, kondüktör, senatör, duvar ustası olmayı kafaya koyar. Hatta kimyager!
Even bakers.
Fırıncıları bile var.
Only rally the bakers and the flute-players, and you can put on a festival.
Sadece fırıncıları ve çalgıcıları toplamaya yarar ve bunlarla da bir festival yapabilirsin.
The bakers'guild man was round earlier.
Fırıncılar Loncasının adamı buralardaydı.
I piss on the bakers'guild.
Fırıncılar Loncasına tüküreyim.
If you need me, ask for a Turkish pretzel at Andersen Bakers in Gronland.
Bana ihtiyacınız olursa, Grønland'daki Andersen Fırını'nda Türk yufka ustasını sorun.
I hate flour, I hate bread and I hate bakers, water and complete fruitcake.
Undan nefret ederim, ekmekten nefret ederim, çişli ve çatlak fırıncılardan nefret ederim.
One minute they love bakers and next minute they hate them.
Bir bakıyorsun fırıncıları seviyorlar bir bakıyorsun nefret ediyorlar.
Yes, from Bakers Street.
Evet, Baker Caddesi'nden.
He bans night-work for bakers, supports cooperative projects... ls that you, Marie?
Adım Henri Dubrieux.
But especially bakers. Here, see for yourself.
Ama özellikle de fırıncılarla. hmm?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]