English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Balding

Balding translate Turkish

137 parallel translation
A tall, balding guy.
Şu uzun boylu, kel herif.
And it's the fair-haired, slightly balding Charlton to kick off.
Maçı sarışın, hafif tepesi açılmış Charlton başlatıyor.
Ooh, one went in about 10 minutes ago with a dark balding gentleman.
Bir tanesi 10 dakika önce saçları dökülen siyah saçlı bir erkek ile gitti.
Square-shouldered, balding giant, hair flowing in the wind, bright-eyed, pert, young for his age, but oh, so old in so many ways.
Bu geniş omuzlu kelin saçları uçuşuyor gözleri parlak, küstah, genç ama birçok açıdan yaşlı.
I'm Larry Dickman my brother was here, tall, balding?
Ben Larry Dickman. Kardeşim buraya gelmiş. Uzun boylu, kel.
But I'm balding slightly on top. That's about the worst you can say about me.
Yaşlılığım hakkında söylenebilecek en kötü şey, tepeden kelleştiğimdir.
I think I'm going to be the balding, virile type... as opposed to the distinguished gray.
Ama tabii, kelleşmeyip kırlaşabilirim de.
A rather overweight, balding, middle-aged man with a feather on his head... sitting cross-legged on the floor, very gravely and gently... telling a circle of totally absorbed girls what it was like... to be in a World War II Japanese prison camp.
Kafasında tüyle yerde bağdaş kurmuş, dalgın dalgın kendisini dinleyen bir grup kıza, İkinci Dünya Savaşı'nda Japon esir kampına düşmenin nasıl bir şey olduğunu usul usul anlatan kelleşmeye başlamış, kilolu, orta yaşlı bir adam.
Kind of balding and glasses.
Kel ve gözlüklü olan.
I hear she's been banging some balding, wimpy lawyer who can't get it up.
Duyduğuma göre uyuz bir avukatla yatıyormuş. Doğru dürüst kaldıramıyormuş bile.
Which it obviously is and has been since wiener-neck left in the night like a balding thief.
Ki zaten bitti, o sosis kılıklı domuz sinsi bir hırsız gibi gecenin bir yarısından çekip gittiğinde bitti.
A big, dumb, balding, North American ape with no chin.
Çenesiz, büyük, kel, budala bir tür Kuzey America maymunu.
- I'll show you a big, dumb, balding ape!
- Sana şimdi büyük, kel, budala maymunu gösteririm!
- Yeah, I told her to call me here and to tell anyone that answers to ask for a balding, stocky man with glasses.
- Evet, beni buradan aramasını söyledim ve telefonu açan kişiden kel, tıknaz ve gözlüklü birini istemesini söyledim.
Afraid of balding and his wife leaving him.
Saçları dökülecek ve karısı terkedecek diye.
I tried to convince them it was female pattern balding- - that my hair fell out in the shape of an eye- - but I don't think they really bought it.
Kadın tipi kellik dedim. Saçlarım göz şeklinde dökülüyor dedim. Ama onları yine de inandıramadım.
An angry mob led by a balding madman screaming :
"Ayakkabı satıyorum ve körkütük sarhoşum" diye bağıran :
He's balding.
Kelleşiyor.
- What, the balding fat-ass?
- Kılları ağarmış o koca götlü mü?
Short, devious, balding his name was Costanza.
Kısa, sahtekar, kelleşen bir adam. Adı Costanza'ydı.
If it's Demou, he's about 50 olive skin, balding.
Eğer bu Demou'ysa, 50 yaşlarında esmer, biraz kel olacak.
She loves short, stocky, balding funnymen.
Kısa, kel ve komik adamlara bayılırmış.
He's middle-aged, he's balding, he's a banker!
Orta yaşlı. Kel ve banker.
And that my first husband will be a balding, homeless man!
Kocamın saçları dökülen, deli bir evsiz olması için de.
Don't you just want to puke in your soup when one of these fat, balding, overweight, over aged, out of shape, middle-aged male movie stars with sunglasses jumps on stage and starts blowing into a harmonica.
Bu şişman, kel, aşırı kilolu yaşlı, şekilsiz, orta yaşlı, güneş gözlüklü film yıldızlarından biri sahneye atlayıp da armonikaya üflemeye başladığı zaman çorbanıza kusacakmış gibi hissetmiyor musunuz?
With some balding C.P.A. or other boring rebound guy.
Kel bir işadamıyla ya da başka bir ribaund oyuncusuyla olmalıydı.
Kind of balding...
Kel gibiydi...
Look, Gilbert, this is a picture of a short, balding Asian man in his 40s.
Gilbert, bu resimde 40'larında kısa boylu, kel bir Asyalı var.
There's about, uh, 30 balding, middle-aged men out there looking for you, Professor.
Professor orada size bakan 30 tane yari kel orta yasta kisi var
No, he's balding.
Hayır, kel.
White, maybe not white, brown-haired or balding, bearded man with a moustache?
Beyaz, Belki beyaz değil, kahverengi saçlı veya kel gibi, sakalı ve bıyıklı bir adam mı?
He's balding with sideburns?
- Adamda kellik var mı? Ya favorileri?
Who needs a balding 38-year-old boyfriend with erectile dysfunction... when you can have a new career and cute cater waiters?
Saçları dökülen ve ereksiyon sorunu olan bir adamı kim ister ki, yeni bir kariyerin ve yakışıklı garsonların olacaksa?
Before I joined SGC, my idea of a high-pressure situation was defending a mathematical thesis in front of a roomful of balding men.
Ben SGC'ye katılmadan önce, aşırı baskılı durumdan anladığım bir matematik tezini bir oda dolusu kelleşen orta yaşlı adama karşı savunmaktı.
Honestly, this is the sort of rubbish you'd expect from fat, balding Tory, Home Counties, upper-middle-class twits.
Gerçekten bu tür saçmalıkları, şişman, kelleşen, yüksek orta sınıfın, muhafazakar Yerel kont züppelerinden bekleyebilirsiniz.
Not if you go on calling everyone "balding, upper-middle-class twits".
Herkese "kelleşen yüksek orta sınıf züppeler" demezsen sağlarsın.
Well, they were balding, upper-middle-class twits.
Ama onlar kelleşen yüksek orta sınıf züppelerdi.
# Or leaves his dirty dishes in the sink # I don't want a man who wants his mummy # A balding pest with too much tummy
# Bulaşığını kaldırmayan... #... annesinin dizinin dibinden ayrılmayan... #... koca göbeğini hoplatan... #... kafası çalışmayan adam istemem.
A big-nosed, self-centred, mean, nasty, balding, little shithead with a bad heart?
Koca burunlu, kendini beğenmiş, kaba, kötü, kel işe yaramaz, serseri.
But the fact was, I was a balding chart singer who hadn't had a hit in years, and who should be dead.
Ama gerçek şuydu ki, ben, kelleşen uzun zamandır hit bir şarkı çıkaramayan ve ölmesi gereken bir şarkıcıydım.
Do you need to go at my weight, you balding, unemployable douche bag?
Kilomla bir sorunun mu var, işe yaramaz?
Well, we can go with the balding wedding band, or the bad ballad guy.
Peki, dazlak nikah grubuyla ya da dazlak adamla anlaşabiliriz.
Thurman and a balding guy with glasses.
Thurman ve gözlüklü kelin teki.
Got two great products, one for balding, and another for losing weight.
İki harika ilacım var. Biri kellik, diğeri kilo vermek için.
The short, balding woman in the pharmacy.
Eczanede çalışan, kısa, saçları dökülmüş kadın.
- Your tires balding?
- Lastiklerin kelleşmiş mi?
I'm not balding.
Ben kelleşmiyorum.
And I love your balding, virile head.
Ve kelleşmeni de seviyorum, erkeksi başını.
Because I know what I own, you balding impotent liar!
çünkü neye sahip olduğumu biliyorum... Seni kelleşen iktidarsız yalancı.
Glasses, short balding guy.
Şu gözlüklü ve kel adam var ya...
You can't teach balding.
Kelleşmeyi öğretemezsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]