English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Ballads

Ballads translate Turkish

101 parallel translation
Loxi, dear... your aunt speaks of nothing but those charming Florida ballads you sing so well.
- Loxi, canım. Halan söylediğin şu Florida şarkısından övgüyle söz etti.
Miss Claiborne is going to sing one of those sweet ballads of Key West.
Bayan Claiborne Key West'in çok hoş şarkılarından birini söyleyecek.
I'd rather play a cripple, dancing in the streets, singing ballads.
Sokaklarda dans edip, şarkı söyleyen bir sakatı oynamayı tercih ederim.
Why, composers have written whole ballads around you.
Nice besteciler senin hakkında şiirsel öyküler yazdı.
I've got 20 cents, Brother Ma Let's go to Pot of Spring teahouse for some ballads
Bak 20 kuruş buldum, birader Ma gel Çayevine gidip biraz demlenelim!
"We, the jury, find the defendant not guilty of violation of Section 311.6 of the penal code of the state of California, to wit,'speaking or singing obscene words or ballads in a public place'."
Biz jüri olarak, sanık Lenny Bruce'u, kamuya açık yerlerde kasıtlı olarak, müstehcen şarkı, türkü ya da herhangi bir kelime söylemenin suç olduğunu belirten 31'e 1.6 maddeyi ihlalden suçsuz bulduk.
But I still remember the refrain... of one of the most popular barrack ballads of that day... which proclaimed most proudly that...
Fakat hala o günlerde en çok popüler olan kışla şiirlerinden biri aklımdadır, ... bu şiir şöyleydi :
HE WOULD HAVE LIKED VEGAS, TOO. THE BALLADS.
Vegas'tan hoşlanabilirdi.
Andy Williams, Perry Como and certain ballads by Mr. Frank Sinatra.
Andy Williams, Perry Como ve Frank Sinatra'nın bazı aşk şarkıları.
People say he's fond of whistling'sad ballads.
İnsanlar, ıslıkla hüzünlü şarkılar çaldığını söylüyor.
The people are singing ballads about him.
İnsanlar onun hakkında şarkılar söylüyorlar.
I play ballads, love songs...
Halk şarkıları çalarım, aşk şarkıları...
Old songs, ballads.
Eski şarkılar, türküler.
American rock grew out of blues and country, which both have roots in old Irish ballads.
Amerikan Rock, kökleri eski İrlanda marşlarına dayanan Blues ve Country müziğinden doğmuştur.
Those babies gonna wind up in traction, you don't play some ballads.
Türkü söylemezsen, bu bebeklerin hepsini küstüreceksin.
You see golfing limericks, and jolly historical ballads... dead unthreatening stuff.
Senin gördüğün beş delikli golf, ve neşeli tarihsel halk manzumeleri... ölü tehdit etmeyen eşyalar.
But bad men, thinly disguised, exist only in ballads.
Ama kötü adamlar, inceden gizlenmiş, sadece türküler yaşıyor.
"He carries a native guitar on his back and a bundle of ballads in his hand."
Sırtında yerel bir gitar ve elinde bir tomar türkü taşımaktadır.
A thing of shreds and patches Of ballads, songs and snatches And dreamy lullaby
Şarkıların, türkülerin ve kısacık ezgilerin ve hülyalı ninnilerin önemsiz sahibiyim.
Ballads, mainly.
Çoğu balad.
- We don't really do ballads.
- Biz aslında balad yapmıyoruz.
No matter how carefully you plan... halfway through one of those Bette Midler ballads... someone's drunk, or with someone's wife, and a chicken Kiev lands on the cake.
Çünkü ne yaparsan yap o mide bulandırıcı Bette Midler balatlarından biri sırasında birileri sarhoş olur. Birileri birilerinin karısıyla yatar. Birileri tavuk parçalarını pastanın üzerine koyar.
And they all stood around... drinking and blubbering... at these egregious, saccharine, fucking Italian ballads.
Hepsi içki içerek, iğrenç, tatsız İtalyan türküleri söylediler.
Must kill you he's got a jones for the power ballads.
Sıradan hüzünlü şarkılar seni öldürüyor olmalı.
Would you like a book of Spanish ballads?
İspanyol ballad'ları ile ilgili bir kitap ister misiniz?
I, uh, I hear the Archbishop has just returned from a visit to Spain with tomes of masses and motets and many ballads.
Piskopos'un İspanya'dan döndüğünü öğrendim. Birçok ustayla ; balerinle.
As a result of one of those quarrels that arise so naturally in brothels, his life became too complicated and he removed to Peru, where he found me singing ballads in cafés at the age of 12.
Kavgalardan birinin çıkmasına neden oldu. Peru'daki yaşam çok karmaşık bir hale gelmeye başladı. 12 yaşında bunu yapmaya karar verdim.
I have seen it in paintings and heard ballads.
Nasıl mı? Resimlerden ve dinlediğim şarkılardan.
She's singing Russian folk ballads at the High and Dry Trailer Park.
Karavan Parkında Rus halk türküleri söylüyor.
And then on the other level you had the romantic ballads that would just... slay you right in your tracks, the sweetness of Tommy Makem and Liam.
Ama başka bir düzeyde, romantik baladlar söylerken... Tommy Makem ve Liam'ın tatlı sesi insanı lime lime ederdi.
And then you had O.J. Abbott singing some of the ballads he knew... as a young man working in the lumber camps.
Sonra, delikanlılığında kereste kamplarında çalışırken... Sonra, delikanlılığında kereste kamplarında çalışırken... öğrendiği baladları söyleyen O.J. Abbott vardı.
Some of their lesser-known ballads are surprisingly poignant.
Ama bazen bu insanlar beni çok şaşırtıyorlar.
He didn't put raki in his mouth. He was hugging Melek all the time and we were singing ballads at night.
Ağzına rakı sürmüyor Melek " i bağrına basıyor, geceleri birlikte türkü söylüyorduk.
The state of mind you're in helped with those last couple of songs... but we're done with the ballads now... and we're moving on to the poppy stuff.
Son şarkılarını ruhsal durumun sayesinde yaptın. Ama bu kadar balad yeterli. Şimdi popüler bir şeylere gireceğiz.
Ballads.
Halk türküleri.
People don't think Whitesnake sings power ballads... but they do.
İnsanlar, Whitesnake'in yavaş şarkılarının etkili olmadığını düşünürler, ama öyleler.
Ballads?
Balad mı?
And stop playing the ballads.
Artık şarkılarımı söylemeyi de bırak.
At karaoke, apparently he sings Japanese ballads.
Karaokede anlaşılan Japon halk şarkıları söylüyormuş.
Japanese ballads, huh?
Japon halk şarkıları ha?
This is power ballets?
Nedir bu ballads mı?
They have the fastest and hardest music, next juicy sweet ballads.
Çünkü onlarda, çok duygusal baladlarla en ağır müzik yan yana. Ve ben duygusal baladlara bayılırım.
And I love sweet juicy ballads. In America I would never be in addition to a number as "Fight Fire with Fire" on an album set.
Ama bir Amerikalı olarak, onu bir albümde Fight Fire With Fire gibi bir şarkının yanına koyacak cesareti asla bulamadım.
I don't want to break the girl's heart, but I can't take any more power ballads. Suggestions, please.
Bak, kızın kalbini kırmak istemiyorum ama bu yapış yapış aşk şarkılarına da katlanamıyorum.
Give us Enka ballads!
bize Enka balatları çalın!
But they do have a sterling collection of power ballads.
Ama çok sağlam Power Ballad koleksiyonları var.
His first love wasn't as great as the'80s ballads made it out to be.
İlk aşkı, 80'lerin şarkılarındaki gibi mükemmel değildi.
He'd stick his finger right in my... he'd say, "ebbie... ebbie, you got nothing inside you " but soft mush and sad ballads.
Bu gerçekten süperdi, Dr. Klein.
We don't do ballads.
Biz balad söylemiyoruz.
present a F. A.Brabec movie based on 7 ballads by.J.Erben
K. J. Erben'in 7 baladından uyarlanmıştır.
Ballads are kind of my thing.
- Aşk şarkıları benim olayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]